Genç kızı aniden yatağına sıçrayan kedisi uyandırdı. Kız hışımla ayağa kalktı ve:
-Ah, hayır,hayır, hayır. diyerek saatine baktı. İşte o an bütün dünyası başına yıkılmıştı. Hemen üstüne bir şeyler geçirdi ve mutfağa gitti. Etrafa bakındı ve gördüğü ilk şeyi, bir parça kuru ekmeği, ağzına tıktı. Çantasını aldı ve içindekileri kontrol etti:
- Telefon , tamam. Cüzdan, tamam. Notalar, tamam. Dedi ve kapıyı kilitleyip çıktı. Şansına havaalanına giden araç erken gelmişti. Kız minibüse bindi ve en arka koltuğa geçti. Çantasından bir ayna çıkardı ve karşısında gördüğüne inanamadı. Saçlarını taramayı tamamen unutmuştu. Tekrar saate baktı ve endişesi katlandı. Tırnaklarını yemeye başladı.
- Hey, bayan!
-Hey, bayan! Diye tekrarladı şoför.
- Kim, ben mi?
- Son durağa yaklaştık ve hala parayı ödemediniz!
- Ah, pardon, tamamen aklımdan çıkmış. Diyerek parayı uzattı.
Şoför aracı durdurur durdurmaz Asya dışarı fırladı. Havaalanının güvenliğinden geçerken "İstanbul 08:45 uçağı için son çağrı" anonsunu duydu ve koşmaya başladı. Ancak biletini onaylatması gerekiyordu. Asya gişedeki sırayı görünce olduğu yerde kaldı. Güvenlik görevlisinin yanına gitti:
- Afedersiniz benim uçağım için son çağrı yapıldı ve çok sıra var ne yapmalıyım?
- Korkarım yapabileceğiniz bir şey yok, ancak sıradaki insanlardan rica edebilirsiniz. Dedi görevli.
Asya hemen sıraya geri döndü.
- Afedersiniz, pardon, geçebilir miyim, uçağım kalkmak üzere. Diye diye en öne geldi.
- Merhaba, 08:45 istanbul uçağında Asya Korkmaz adına bir yer ayırtmıştım. Dedi telaşla.
- Korkarım o uçak az önce kalkışa geçti Asya hanım ama bir sonraki uçak için bilet alabilirsiniz.
- Kaçta peki?
-10.00
-Hayır, teşekkürler. Derken Asya'nın sesi titriyordu. Yavaş ve aksak adımlarla oradaki banklardan birine oturdu. Yaptığı şeye inanamıyordu. Dört yıldır konservatuvar için çalışmıştı ve şimdi sınavı kaçıracaktı. Bir an bu durumu annesi ve babasına nasıl açıklayacağını düşündü "Alarm çalmadı ve ben de uçağı kaçırdım" mı diyecekti? Gelecek yılki sınav için çalışacaktı artık. Yinede kendini bir hayal kırıklığı olarak görüyordu. Yerinden kalktı ve çıkışa yöneldi. Durakta kimse yoktu ve Asya, Mayıs sabahının hafif ve soğuk esintisinde beklemeye başladı.