Laura'dan
Yatağımda dönüp duruyor, bir türlü uykuya dalamıyordum. Ranieri şikayet etmememin tek sebebi bu işin sonunu merak ediyor oluşumdu. Bu belki tehlikeliydi ama hoşuma gidiyordu. Fotoğrafını attığında onu bir yerde gördüğümden emin olmuştum. Her sabah koşuya çıktığımda korkutucu bir arazinin yanından geçiyordum. Bir gün, küçük bir çocuğun düştüğünü gördüm. Koşarak yanına gittim ve onu yerden kaldırdım. Oyuncak arabası parçalara ayrılmıştı. Üzgün bakışlarla bana bakarak teşekkür etti. Arazinin ilerisindeki eve giderek içeri girdi. Ertesi gün ona oyuncak araba hediye etmeye karar vermiştim. Koşuya çıktığımda arazideki evin önüne giderek hediye paketini bıraktım. Koşu dönüşünde evin önünden geçmeye karar verdim. Küçük çocuk pencereden elindeki arabasıyla bana el sallıyordu, ben de ona el salladım. Yüzündeki gülümseme o kadar masumdu ki, ben de gülümsemeden edemedim. O günden sonraki her gün arazideki evin önünden geçtim. Küçük çocukta bana el sallayabilmek için oradan geçmemi bekliyordu. Bir kış günü günlük rutinime devam ediyordum. Küçük çocuğun evinin önünden geçerken penceresinin buhar olduğunu gördüm. Siluetini görebiliyordum. Parmaklarını camın üzerinde gezdirerek " darcy " yazdı. O sırada arkasından biri geldi ve ismini buharlı pencereden sildi. Darcy'e kızarak pencereden uzaklaştırmaya çalıştı. Hala bana el sallamaya çalışıyordu. Ranier, darcy'i uzaklaştırmaya çalışan kişiye benziyordu. O günden sonraki birkaç gün yine oradan geçtim. Pencerenin kenarında duruyordu. Yüzü belli belirsiz şekilde gözüküyordu. Bu düşünceler aklımdan çıkmıyordu. Sonrasında oraya pek gitmedim. Ranier'in hoşuna gittiğimi düşünmüyordum, hiçbir zaman bu dediğine inanamadım. Beni sadece korkutuyordu. Sürekli bana bir şey alıp yatağıma bırakıyordu. Ne yapmaya çalıştığı hakkında bir fikrim yoktu. Gözlerimin ağırlaşmaya başlamasıyla uykuya daldım. Yanımdaki kıpırdanmayla gözlerimi araladım. Bir kol belimi sarmalıyordu. Korkuyla yerimden kalkarak yanımdaki kişiye baktım. Ranierdi. Belki şaşırmamam gerekirdi, odama girip durması onun günlük işlerinden biri haline gelmişti ama ben odadayken odama gireceğini hiç düşünmemiştim.
" Burada ne arıyorsun ranier? " Sesimin tedirgin çıkması onu güldürmüştü.
" Buluşmamız gerektiğini söylemişsin, ben de geldim." Sırıtışı sinir bozucu gözüküyordu.
" Odamda buluşmamız gerektiğini söylediğimi hatırlamıyorum. " Kaşlarımı çatarak bu durumdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Onunla ilk defa karşı karşıya duruyordum. Yüzünü inceleme fırsatı bulacağım aklıma gelmezdi.
" Sadece bakışacak mıyız? " Yüzüme yaklaşmaya başladığında geri çekilme gereksinimi duymadım. Ne olacaksa şuan olmalıydı, beklemekten hoşlanmıyordum. Dudaklarıma yaklaştığında gözlerim dudaklarına kaydı. " O gün gördüğüm kişi sen miydin ranier? " Dudaklarına tatlı bir gülümseme yayıldı. " Penceredeki kişi olup olmadığımı mı soruyorsun? " Başımı sallayarak karşılık verdim. " Evet, bendim." Başka bir şey dememe izin vermeyerek dudaklarımızı buluşturdu. O kadar yumuşak öpüyordu ki sanki beni hiç incitmek istemiyormuş gibi. Dudaklarımızı uyum içinde hareket ettiriyorduk. Alt dudağını hafifçe ısırdığımda inledi. Dudaklarını araladığında dilimi ağzının içine sokarak her yerinde gezdirdim. Dilimi emdiğinde ağzımdan belli belirsiz bir inleme çıktı. Kucağına çıkarak üzerinde sürtünmeye başladım. Kalçamı iki eliyle kavrayarak beni kendine bastırdı. Sürtünürken dudaklarını emmeye devam ettim. Beni deli etmişti. Dudaklarımı dudaklarından ayırarak boynuna indim. Dilimle küçük darbeler bıraktıktan sonra sertçe ısırdım. İnleyerek beni kucağından indirdi. Yatağıma yatırdığında üzerimdeki geceliği çıkardı. İç çamaşırlarımla kalmıştım. Onun aldıklarıyla. Dudaklarını ısırarak gülümsedi. " Çok yakışmış laura." Kaşlarımı çatarak " Üzerimde ilk defa gördüğünü söyleme bana, beni sürekli izliyorsun." dedim. " Gerçeğini görmemiştim." Diyerek sütyenimden taşan göğüslerimi öptü. Titrek bir iç çektim. Birkaç defa daha öptü ve karnıma indi. Dilini göbek deliğimde gezdirdiğinde ürperdim. Ranier aşağılara indikçe nefes alış verişim hızlanıyordu. Dudakları külodumun üzerinde durdu ve küçük küçük öpücükler bıraktı. Sonrasında aniden yanıma yattı. " Hoşuna gitti mi? " Muzip sırıtışı o kadar tatlı gelmişti ki. " Evet, ama yetmedi." Diyerek dudaklarına yapıştım. Güldüğünü hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psychopathic follower [texting]
Teen Fictionlaura: mesajlarına neden cevap verdiğimi bile bilmiyorum anonim: sapıklık yapmam hoşuna gidiyor anonim: seni düşünmem de öyle anonim: bugün giydiğin o elbise anonim: ah tanrım anonim: vücudunu çok güzel sarmıştı laura: engelliyorum anonim: başka bi...