You Are My Everything Ggukie

8:"Sevgi🥺"

Jxdn'in çok sevdiğim şarkılarından sadece bir adedi💙 diğerleri de diğer bölümlere🎊🎉

Odaya çıkmasını ve uyumasını söyledim. Masayı toplayıp yanına gidecektim. Kahvaltılıkları streçleyip dolaba yerleştirdim. Tae'nin lapasını da çöpe attım. Onu ben bile yemem. Doktor bunu hangi akılla yazmıştı? Mutfak masasını da sildikten sonra yukarıya doğru yönlendirdim adımlarımı. Onu seviyordum. Ancak yakın arkadaş anlamında sevmiş olmam ve bu hissettiklerimin sadece bir hayranlık duygusu olmasından çok korkuyordum. Benim üzüleceğimden değil. Ben unuturdum ama Tae çok üzülürdü. Ona bunu yapamazdım. Onun kalbini kıramazdım. Bunları düşünmeyi bırakıp yatak odasına girdim.

"Taehyung bırak o telefonu da azıcık uyu!"

"Ama Gguk burada sana benzeyen çok güzel bir şey vaaağr.."

"Neymiş o?"

Bana çok tatlı bir tavşanın fotoğrafını göstermişti. Peki bana benzeyen şey neredeydi?

"Bana benzeyen şey nerede Tete?"

"İşte ekranda!"

"BEN TAVŞAN MIYIM?!"

"Evet Gguk. Benim tavşanımsın."

Söylediği söz ile kızarmıştım. Ben tavşana mı benziyordum?

"Tamam senin istediğin gibi fotoğrafa baktım. Şimdi sen de benim isteğimi yerine getirip uyu minik kaplan."

"Tamam minik tavşan. Ama saçımla oyna."

"Tamam. Yat hadi."

Yatakta masumca yatıyordu. Yanına geçtim ve kafamı sol elime yasladım. Sağ elimle de Tae'nin saçlarını okşamaya başladım.

"Seni seviyorum Gguk."

"..."

Bir şey söyleyemedim. Söylemek istemedim. Onun saçları ile oynamaya devam ettim. Yumuşacıklardı. Onun o portakal kokusu beni benden alıyordu. Tatlı bir kokuydu, tam portakal da değildi. Sanırım ona aşıktım... Ama ona nasıl söylerdim bunu? Bana cesurca aşkını itiraf etmişti. Ben onu kadar cesur muydum? Bu öylece itiraf edilebilecek bir şey miydi? Onun gibi cesur olabilirdim değil mi? Onun gibi cesur olup dudaklarını dudaklarımda hissedebilirdim değil mi? Kahretsin! Kafam çok doluydu, sanırım Tae'nin saçını çekmiştim!

"Çok çok çok çok çok özür dilerim Tete, isteyerek olmadı!"

"Biliyorum Gguk, sorun yok."

"Uykunu bölmedim değil mi?"

"Uyumuyorduk ki. Senin kokunu içime çekiyordum."

"Pekala. Uyumalısın Tete. Dinlenmelisin. Sana vereceğim haber için, mutlu olmamız için dinlenmelisin."

"Pekala. Uyuyacağım o zaman."

Tekrardan gözlerini yumdu. Onu uyurken izlemekten çok hoşnuttum. Ellerim saçlarını buldu ve saçlarıyla oynamaya başladım. Gerçek anlamda yumuşak ve ipek gibiydi. Portakal gibi olan kokusu beni ayrı bir mest ediyordu. Evet, şimdi anladım. Onun yanında kalbimin hızla çarpması, bana dokunduğu zaman nefesimin kesilmesi, dudaklarına baktığımda gelen öpme isteği, onun kokusunun beni mest etmesi, onun başkası ile yakın olmasından kaynaklanan kıskançlığım... Buna bir ad verememiştim. Sadece hayranlık deyip geçmiştim, ama hayır. Değildi. Ben ona aşıktım. Sabah Yeon okula gittiğinde söylemeliydim. Bu duyguyu daha fazla içimde tutarsam sanırım patlayacağım. Taehyung benden vaz geçip gitmemiştir değil mi? Beni beklemekten yorulmamış hala bekliyordur değil mi? Hala sevgime karşılık verebilir değil mi? Aaahh Tanrım gerçekten kafam çok dolu ve ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok...