|passes|

189 50 25
                                    

"20 Mayıs 2003"

Elindeki deri kapaklı günlüğü dikkatle inceledi Kim Namjoon. Yoongi'nin on yaşında bir çocuğa göre güzel bir el yazısı vardı. Parmak uçlarını atılan tarihin üzerinde usulca gezdirip okumaya devam etti.

"Sevgili Günlük,

Bugün bir adam beni ziyarete geldi. Kim olduğunu söylemedi, ama bana gülümsedi.

Ondan önce bana gülümseyen son kişi annemdi,

Gülümsemesi beni mutlu etti."

Sayfayı çevirirken alt dudağını büktüğünü fark edemedi Namjoon. Yoongi O'nu ilk defa on yaşındayken görmüştü ve yedi senedir kimse ona gördüklerinin gerçek olmadığını söylememişti.

Çünkü kimsesi yoktu Yoongi'nin;
ama O'su vardı, pembe dudakları, güzel bir burnu, kırmızı narları, turuncu portakalları, kış bahçeleri vardı.

"27 Mayıs 2003

Sevgili Günlük,

Bir hafta oldu ve O, hala geliyor. Bugün bana çok güzel gülümsediğimi söyledi.

O söyleyene kadar gülümsediğimi bilmiyordum.

Teşekkür ettim,

O daha güzel gülümsüyordu ama utandım, söyleyemedim."

Sayfalar dolusu yazılan "gülümsemek" kelimelerine bakarak gülümsedi Namjoon. Anlamaya çalışıyordu Yoongi'yi, yine de fark edememişti Yoongi'nin yaşamak için tutunduğunu bir gülümseyişe.

Bir gülümseyişe aşık olduğunu,
anlayamamıştı nefes aldığını bir gülümseyişle.

"18 Aralık 2005"

Namjoon'un zamanı boldu ve Yoongi'yi yaşatmak istiyordu,

ve aklındakini öldürmek.

Ama önce, tanımak istiyordu O'nu,

bir çocuk aklının yarattığı bu ilahi güzelliği hissetmek istiyordu.

"Sevgili Günlük,

Bugün O'na kahve ikram ettim. İçmedi, kahvesi soğudu.

Eğer fincana bir kere dokunursa, kahvenin tekrar ısınacağını düşündüm. Sıcak bakıyordu —çok—."

Bir sayfa daha, ve on, yüz, bin sayfa daha çevirdi Namjoon.

9 Mart 2007

"Sevgili günlük,

Bugün benim doğum günüm. O, bugün her zamanki saatinde geldi.

Hediye almamıştı ama sorun değil,

Çünkü bana 'seni seviyorum' dedi."

when winter passes, |sope|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin