içkiye benzer bir şey

904 94 27
                                    

içkiye benzer bir şey var bu havalarda,
sarhoş ediyor insanı, sarhoş.

-Orhan Veli Kanık

-

-

-

yang jeongin

Paris sokakları hep böyle miydi? Yoksa ben gelince mi karardı her yer?

Hep böyle ıslak mıydı? Yoksa tanrı gözyaşlarım yalnız kalmasın diye benim için ağlamış mıydı?

Saçmalık. Yang Jeongin. Yine saçmalıyorsun.

Evet yine saçmalıyorum. Gençliğimin baharının bir yarısını sıralarda, kitap başında; diğer yarısını da aptal bir ofiste bilgisayar başında geçirdiğim için... evet saçmalıyorum.

Yirmi yedi yaşındayım. Bu yirmi yedi sene içinde bırak ülkemin, semtimin bile dışına çıkmadım. Son altı yıldır da ne bir eğlence ne bir kaçamak... İşten eve, evden işe...

Ah... ama şu an muhtemelen kayboldum. Bilmediğim Paris sokaklarını bildiğim Busan sokaklarına benzetmeye çalışmışım. Nerdeyim?

Busan'da değilsin Jeongin. Paris'tesin. Evet, bu gerçek.

Haritalara bakmak üzere telefonumu çıkardım. En azından şehir merkezine gitmeliydim.

Haritalardan bakarak ilerliyordum ki küçük, boş bir çocuk parkına rastladım. Boş dediğim, çocuk yoktu. Sadece kenardaki bankların birinde kitap okuyan bir adam vardı.

Biraz otursam bir şey olmaz diye düşündüm. Zaten yorulmuştum. Hem uzaktan bile belli oluyordu adamın Fransız olmadığı. Koreliydi. İnsan milletini tanıyor ya, oturuşundan anlamıştım sanırım. Bu yüzden daha çok yanına gitmek istedim. Ana dilimi konuşan biriyle konuşmak belki biraz rahatlatırdı.

Bahaneler Yang Jeongin. Sen ana dilini konuşanlardan kaçmadın mı?

İç sesimi susturup adamın yanına ilerledim ve bankın diğer ucuna oturdum. Birkaç saniyeliğine bana bakıp kitabına geri dönmüştü. Konuşmak için boğazımı temizledim.

"Merhaba." Tekrar bana döndü. Hafifçe gülümsedi.

"Merhaba." diye karşılık verdi. Sonra bir şeyler daha söyleyecek gibi oldu ama söylemedi.

Biraz dikkatli bakınca elindekinin bir şiir kitabı olduğunu anlamıştım. Kaşlarımı çattım. Adam sayfaları sırayla çeviriyordu.

"Hey... bir şiir kitabını böyle baştan sırayla okuyamazsın." dedim ciddiyetle. Adam bana döndü.

"Neden?" dedi. Kitap ayracını kaldığı yere koyup kapattı. Vücuduyla birlikte bana döndü.

Uzanıp kitap ayracını çektim.

"Beyefendi, napıyor-" Elimdeki ayraca uzanmaya çalıştı ama geri çektim.

"Şiir okumayı böyle bir kurala bağlayamazsınız. Saçmalık bu."

"Keyfimin kahyası mısınız? Verir misiniz şunu?" dedi ve tekrar uzandı. Tekrar geri çektim.

"Şairler şiirlerini belli bir sıraya göre koymazlar. Sayfalarda rastgele gezinip kalbinin dur dediği yerlerde durup okumalısınız."

"Böyle demeniz de şiir okumayı bir kurala bağlamak oluyor yalnız. Bırakın insanlar nasıl istiyorlarsa öyle okusunlar. Şimdi verir misiniz şunu?" dedi elimdeki ayracı işaret ederek. Bir şey demeden ona ayracı uzattım. "Teşekkürler."

Kaldığı yeri bulup ayracı tekrar içine koyarken Fransızca bir şeyler söylemişti.

"Ne dediniz?" diye sordum.

"Hiç. Sizinle ilgili değildi."

"Bir şey sorabilir miyim?" dediğimde bana dönüp başını olumlu anlamda salladı.

"Fransa'ya ne için gelmiştiniz?"

"İş için, beş yıl önce geldim."

"Ah... Fransızca bilmenizden burda kaldığınızı anlamıştım. Ben de bir hafta sonra Kore'ye dönüyorum."

"Güzel. İyi tatiller size." dedi gülümseyip.

"Teşekkürler. Yine de burada kaybolduğumda danışacağım Koreli bir arkadaşım olsun isterdim."

"Hmm... Peki sanırım yardımcı olabilirim." dediğinde gülümseyip telefonumu ona verdim. Numarasını yazarken bir yandan konuştu.

"İsmim Han Jisung. Şu apartmanda 6. katta 17. dairede kalıyorum." dedi sol taraftaki apartmanı işaret edip. Gülümseyip başımı salladım.

"Teşekkürler. Yang Jeongin ben de." dedim elimi uzatırken. Gülümseyip elimi sıktı.

"Memnun oldum."

"Ben de."

"Kalıp sohbet etmek isterdim ama eve gitmem gerekiyor. Daha yemek bile yapmadım aç kalacağım." dedi gülerek. Ben de güldüm.

"Pekala. İyi akşamlar o zaman." dedim. Başını salladı ve ayağa kalktı. Son bir kez gülümsedikten sonra zaten yakında olan apartmana doğru ilerledi. Ben de kaldığım pansiyona gitmek üzere yola koyuldum.

×××

paris sokakları hep böyle miydi? // JEONGSUNG ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin