Kahve

373 22 3
                                    

Barış'dan

Şirkete gittikten sonra yağmur beni aramıştı

B: Alo prenses

Y: Alo abi ben arkadaşlarıma gidebilir miyim ?

B: kim o arkadaşın

Y: Selma gidebilir miyim ?

B: tamam ben geliyorum hazırlan tamam mı ?

Y: tamam abi

Telefonu kapatım ve şirketten çıktım hızlıca eve geldiğimde Yağmur ve Nisa beni kapıda bekliyorlardı yağmur arkaya bindi Nisa'da elindeki çantayı Yağmura verdi Kapıyı kapattı

B: Nisa sevgilim sende gelsene hem şirketede gitmemiz lazım

N: tamam ama Barış hemen hazırlanayım

B: ne gerek var sen her halinle güzelsin hadi

N: hemen 5 dk içinde hazırlanıcam

Dedi ve koşarak eve gitti bende Yağmura döndüm

B: bu gün orda mı kalıcaksın ?

Y: evet Abi

B: efendim meleğim

Y: yarında hastaneye gidicez demi

B: tabikide gidicez nasıldı iyiydi demdi ben göremedim ya

Y: evet iyiydi firenler patlamış oda ağaca çarpmış

B: firenler mi patlamış

Y: evet ne oldu ki

B: arabanın kontrollerini yapmıştım

Y: yani abi yine o kötü adamlar mı yaptı

B: bilmiyorum prenses ama korkma tamam mı

Y: tamam abi ama sanada bişey yaparlarsa

Sesi titreyerek çıkmıştı ve ağlamaya başlamıştı

B:şşşşt prenses tamam geçti Yağmurun elini sıkı sıkı tutum oda benim elimi

B: hem bak daha belli değil ki

Y: yani arabadada sorun olabilir demi

B: evet her şey olabilir

Biraz zaman geçti ve Nisa gelmişti çok güzel olmuştu üzerinde siyah dekolteli kısa bir elbise vardı saçlarınıda düzleştirmişti beni deli ediyordu

Beraber Yağmuru bırakmıştık ordanda şirkete geçmiştik enlerimizi kenetledik ve şirkete gittik yine herkesin gözleri Nisa'nın üzerindeydi bu artık sinirlenmeme sebep olmuştu.  Asansöre
binmiştik ve odaya gelmiştik

N: Barış

B: efendim güzelim

N: ben kafeleri getirsem olur mu bu kız beni çok sinir ediyor

Güldüm ve

B: tamam sade olsun

Nisa'dan

Barışa ve kendime kahve yapacaktım aslında o kıza sinir olduğumdan değil Barış'a tuzlu kahve yapmak için gelmiştim isteme olmayacaktı yani hiç tuzlu kahve içmemiş olcaktı Barış'ın kahvesini yaptım ve içine tuz koyup karıştırdım acaba birazda karabiber mi atsam evet iyi fikir ondanda kattım aaa şurda sarımsak tozusa var bu neden olmasın ki evet şimdi oldu kendinedir orta şekerli bir kahve yaptım ve Barışın yanıma gittim

N: kahveler geldiiii

Barışa kahvesini verdim ve bende yerime oturup Barışı izledim gülerek bir yudum aldı yuttuktan sonra öksürmeye başladı

B: Nisa bunda ne var sen ne koydun bunun içine

N: sevgilim iyi misin bekle su vereyim

Barışın yanına gittim ve su vericekken beni tutu ve kucağına oturttu

B: karıştırmışsın

N: ne -neyi

B: diyorumki kahveleri karıştırmışsın sen yaparken seni izledim bana şekerli olanı vermişsin

N: kızmadın mı ?

B: hayır neden kızayım ama benim sarımsaka alerjim var unutma

N: ya Barış ya içseydin çok özür dilerim

B: sevgilim özür dilemene gerek yok 

Elini yüzüme getirdi ve narince okşamaya başladı

N: iyiki karıştırmışım.... Barış çok özür dilerim

B: sevgilim tamam bak içmedim

Elimi yanağına koydum ve yanağını okşadım onun bir eli bacaklarımda bir Elide yüzündendi biraz daha yaklaştım dudaklarımız birleştiğinde yüzümde bir gülümseme oldu o bacaklarımı okşarken bende yüzünü okşuyordum nefes nefese ayrıldık elini saçlarıma attı ve arkaya atıp boynumu öpmeye başaladı bende elerimi saçlarına artıp saçlarıyla oynuyordum ben ona biraz dana yaklaştım ve kucağına tam olarak yerleştim Boynumu emip hafif bir şekilde ısırınca inleyip kendimi dahada bastırdım bu sefer o inlemişti benden biraz ayrıldı ve

B: güzelim bitirmem gereken işler var

N: git diyorsun yani

B: Nisa'm ne alaka sadece sen aklımı başımdan alıyorsun ondan dolayı

N:hmm

Elimi boynuna attım ve

N: böyle çalış

B: Nisa...

N: efendim

Bana baktı ve kucağından inmiyeceğimi anlayınca çalışmaya başladı bende rahatsız olmasın diye kafamı boynuna gömdüm

Biraz zaman geçti ve hala aynı pozisyondaydık çok sıkılmıştım aklıma gelen fikirle gülümsedim ve kafamı boynumdan çok uzaklaştırmadan öpmeye başaladım tahrik olmasını istediğim için dilimi boynunda gezdirmeye başladım

B: N-Nisa...

N:hmm

Kendimi biraz daha bastırdım bu sefer ağzından bir inleme çıktı beni incitmeden saçımdan tutu ve yüzlerimizi yakınlaştırdı dudağımı okşadı ve biraz daha yaklaşıp yaladı
Ağzımdan bir inleme kopunca gülümsedi bende dudaklarına yapıştım ve üst dudağını emip ısırdım ağzından boğuk bir inleme çıktı ve aynısını alt dudağıma yaptı bu sefer benim ağzımdan boğuk bir inleme çıktı nefes nefese ayrıldık ve

B: gidelim mi

N: işin bitti mi

B: hayır yarın bitiririm

N: sen bilirsin

Kucağından inicekken izin vermedi ve kucağına aldı

B: böyle daha iyi hem kimse bakamaz

N: Barış lütfen indir 

B: ya niye

N: bak herkes bize bakıcak

B: umrumda değil

Elerini boynuna attım ve kafamızda boynuna koydum odadan çıktık ve asansöre bindik indiğimizde hala Barışın kucağındaydım kimseye bakamıyordum ama kesin herkes bize bakıyordu arabaya geldiğimizde Barış beni ön koltuğa bırakmıştı ve kendide binmişti gitmeye başlamıştık

Seni seviyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin