İşte şu kel gözlüklü adamın yanii müdürün konuşma yapmak istediği günlerden biriydi ve Derin ile birlikte okula gelirken Yiğit'i gördüm hızla yürüdüm ve elindeki kitapları düşürmesini sağladım bu sayede konuşacaktık özür diledim önemi yok bunu bende yapabilirdim dedi ve kitapları yerden aldı. O sırada Arda'yı gördük Derin'i çağırdım çünkü ben Yiğit'e yetişmek için koşmuştum Derin geldi arda ile iyi anlaşacak gibilerdi sohbet etmeye başladılar. Şu kel şişman gözlüklü adam konuşmaya başladı uzun süren konuşma hâlâ devam ediyordu. Çantamın tek kulpunu omuzuma asmıştım Yiğit çantasını bir arkadaşına verdi ve sınıfa götürmesini istedi. Sonrası hayel gibi çantan ağır gibi taşımana yardım edeyim dedi ben yok saol ben taşırım demem ile trip atarmışcasına bakış attı köşeye götürdü beni ve saklayacak birşey mi var çantanda dedi. Yoo hayır dedim titrek bir ses tonuyla. Ee o zaman ver dedi verdim. Arda ile Deren gülüyorlardı Deren'in gözleri parlıyordu onu ilk kez böyle görmüştüm biliyordum aşıktı. Okulda Buse ve Bülen'i gördüm onlar Derin ve benim gibi değili kantinde aşıklar gibi oturuyorlardı zaten aşıklardı. Kıskanmak denmez çünkü onaları öyle görünce bende mutlu olmuştum. Sonra kafamı sağa çevirdim Derin'i gördüm aşıktı ama söylemiyordu zaten bir kız söylemez ilk adımı erkek atmalı. Derin'i görünce içim acıdı aşk acısı çekiyormuşcasına derince nefes aldı bir anda sevdiğini söyliyecek sandım ve sev dedi ben donmuştum Yiğit'in bana seslendiğini bile duymamıştım. Sevgilin varmı dedi Derin hayır yok dedi Arda . Derin'in sevinci gözlerinden okunuyordu. Şu şişko kel gözlüklü adamın konuşması bitmişti bizde sınıflara girmeye başladık çantam Yiğit'te kalmıştı sınıfa girdiğimde fark ettim. Ama Yiğit farkındaydı ve çantamı vermek için beni takip ediyordu ben farkında değildim. Sınıftan koşarak çıktım Yiğit'e yatişmem gerekiyordu koşuyordum tam kapıdan çıkınca Yiğit'e çarptım güldü ve bana çantamı uzattı ben yere düşmüştüm kaldırdı sonra hoca geldi ve derse girdik.