O gün iş bulmak için yola çıkmıştım ama yine iş bulamamıştım. Bunların hepsi belki üşengeçliğimdendi. Elimde bir avuç hayal kırıklığıyla eve gidiyordum köprüden. Elimdeki kahve ve montumun cebindeki telfon da bana eşlik ediyordu. Birden telfonumun çalmasıyla kendime geldim
-Alo! Louis nasılsın??
-İyi sen Claudia
-İyi iş arıyordum ama yine bulamadım
-Buna sevindim
-Nasıl sevindin mi ??
-Bu gün stilistimizin çok yorulduğunu fark ettik, biz de düşündük ona yardım için bizle çalışabilirsin
Aman tanrım çok mutluym ve çok şanslıyım, biraz Louisi bekletim ve Louis
-Hadi ama Claudia bizi tanıyorsun bebeğim. Hatırlıyorsundur biz ilk ünlü olduğmuzda yanımdaydın ve biz 5mize kıyafet fikirlerini söledin, biz biliyoruz ki bu işlerde iyisin.
-Immm.. Peki
- Çok sevindim iki gün sonra turneye çıkıyoruz yarın akşamki yemekte görüşürüz. By
Tamam şimdi bunu babama açıklamalıydım çünkü ben halen onun küçük prensesiydim ve ayrıca beş erkekle altı ay yan yana duracaktım. Tamam aralarından bir tanesi benim kuzenimdi Louis ve ailem Liam güveniyordu. Annem ise aslında o da pek istemezdi ama o da bu ikiliye güveniyordu. Eve geldim montumu astım ve babamın yanına oturdum, çoktan yemek yemişlerdi derin bir nefes aldım ve
-Küçük prensesim iş buldu mu?
-Şey, aslında ilk başta bulamadım ama sonra Louisin telfon açmasıyla onların stilisti olmamı istedi.
-Eee sen ne dedim?
-evet!
Bir süre babamın keskin bakışlarına ve annemin beni süzmesine madur kaldım.Ben bu sesizliği bozmak için
-Eee siz ne diyorsunuz?
-Evet prensesim
-Evet canım
-Prensesim birkaç gün sonra turneniz var bence hemen git bavulun hazırla.
-Peki baba
-Kızım yarın akşam Louis ve diğerleriyle yemek yicez.
Ben koştura koştura odama çıktım. Kardeşim erkek olmasına rağmen çok meraklıydı ve teknolojiye meraklıydı yani kesin beni dinlemişti. Ben Louise telefon açtım.
-Hey Lou kaç bavul getirebiliriz?
-2-3
-Tamam saol, yanımıza bir bavul fazla getiricem sizin giysi eşyalarnız ...
-Oh! Tanrım peki by
Bu sözü genelikle Liam söylee nasıl. Bir bavulun içine kıyafetlerim ve iç çamaşırlarımı koydum, diyer bavula ayakkabılarımı, diyer bavula makyaj malzemelerimi ve çocuklara lazım olabilecek birkaç şey. Bunu unutuyordum özel eşyalarım altı ay boyunca orda öğle kalamazdım değil mi?.Ben bavularımın üstüne oturup eşylarımı sığdırmaya çalışıyordum kapı çaldı. Kardeşim içeri girdi ve bana beni özleyeceğini söyledi ve o da eşyalarımı sıkıştırmama yardım etti. Saat erkendi ama ben iş yeri dolaşıp şok haber aldığım için yoruldum ve hemen uyudum. Sabah annemin kahvaltıya çağırmasıyla uyandım, odamdaki banyoda banyo yaptım, tayt pantolonumu giyip üstüne kazak geçirdim aşağıya indim.Merdivenden inerken soslanmış sosisin kokusunu alabiliyordum hızlıc mutfağa gidip masaya oturdum ve kahvaltı yaptım.Akşam olmştu beyaz eteğim ve saten akletim ile Louislere gitmeye hazırdım. Gelmiştik. Ben beşliyle yemek yiyeceğimi zanediyodum ama onların aileleri vardı. Yemeği yedik ve Louis babama dönüp
-Biz altımız biraz burda kalsak
-Peki
Louisin odasına gittik, biraz konuştuk ilk gideceğimiz ülkenin Amerika New York olduğunu öğrendim.Çok geç olmuşt herkes biribirine yarın sabah görüşürüz dedi Liam
-Hey baby istersen seni eve bırakırım zaten evlerimiz yakın
-Peki Dady
-wow araban çok güzel
-Evet o benim kızım
-Neden kız
-Hep kızım olsun isterim bu yüzden
Geç olmuştu eve gelmiştik hemen odama çıktım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your smile
FanfictionBu kitabı Liam Payne hayran olduğum için yazdım aslında bu kitap tam tamına benim hayalim :) umarım beğenirsiniz.