Merhaba burası böyle soğuk çağresiz küçük bir kasaba evin içine vuran güneş ışığı güzeldir ama ben bilmem hissederim hissetmek güzel değil bazen hüzünü hissedince..
Kapı çalıyordu dikkatlice gittim ''Kim o ? Benim Elif kahvalti için birşeyler aldım." Elif kasabanın sevilen hanım hanımcık bir kızdı seviyordum yanımda olurdu yardım ederdi yalnız bırakmazdı beni fakat uzuluyordum çünkü benim yanima gelmesse rahat edemezdi bende yük oluyorum diye rahat edemezdim kahvalti yaptık çaylarımızı yudumlarken birşey dile getirdiğini söyledi ve sevinçle soylucegi birşey olmadığını hissettim hislerim kuvvetlidir "evet dinliyorum"
- biliyorsunki artık yaşım geçiyor ailem evlenmemi istiyo uzun zamandır ben birini seviyorum oda beni kısa zamanda evlenicez sonrasında bu kasabada olamicam.
Bu haberi duyduğumda sevinmiştim ama gideceğini söylediğinde üzüldüm de açıkçası düşüncesi bile kötüydü benim gibi yalnız ve cagresiz biri napar bütün gün evde tek başına söylemedim ama görmüyordum uzun yıllar öncesinde ailemle küçük şehirdeki evimizde yasiyorduk evde yangın çıkmıştı herkes uyuyordu ben uyandım annemlerin yanına koşarken gözüme yanginlardan çıkan bir şey girdi ve görmeyen biriydim artık o andan sonra hatirladigim tek şey kalktığımda etrafim bulanik ee tabi birazda karanlıktı polislerin sesi hastane kokusu annem diye bağırdım yanima biri geldi başın sağ olsun bi tek sen kurtuldun o evden dedi artık görmucek gözlerimden yaşlar aktı usulca peki bana noldu ? Tedavi olacakmisim fakat fazla para istiyolarmis o parayı karşılayamadım gittikçe daha çok karardı gözlerim. Herneyse bu konuyu hatırlamak istemiyorum oylece düşünürken dolmustu gözlerim Elif elimi sıkarak lütfen üzülme ben gene gelicem yanına merak etme dedi sonra kalktı gitti herşeyde bi hayır vardır diye avuttum kendimi
1 hafta sonra:
Dışarı da geziyordum yani buna gezmek denirse çantamı aldı birisi görmüyordum bağırdım birisi yardım ederdi umarım korkuyordum insanlar nekadar kötü olmuş devir ne kötü devir bağırdım yardım edin diye çantamı getirdi biri verdi minnet ediyordum teşekkür ''ederim keşke herkes sizin gibi olsa''
Adam etkilenmişti ne kadar da güzel duruşu bebek gibi yüzü vardı kör kadının adam sorular sordu kadın cevaplamaya calisiyordu. "İsminiz nedir ?
-Şuha ya sizin ?
-Ömür memnun oldum gözünüzün tedavisi varmı? Dedi.
Şuha anlatmadan bikmisti son bikerede Ömür beye anlattı aslında Ömür zengin biriydi
-İzin verirseniz sizi tedavi ettirebilirim.3 hafta sonra:
Şuha görüyordu tekrardan aynaya bakabiliyordu Ömür ona ömrünü vermişti sanki Şuha'da hoşlanmıştı güveniyordu ona uzun süre bakiyordu aynı yere bu gormemenin verdiği ozlemdi.
Omur bey kadina yardim etti fakat onunda bir hastaligi vardi para herseyin çözümü değildi belki şuha kurtuldu ama ömür kurtulmasi zor bi hastaligin pencesindeydi Şuha ya soylemedi onu seviyordu üzülmesini istemezdi sorun şu ki para çok para daha çok para iyi bir eş iyi bir aile getirmiyordu oda hep yalnızdı zenginlikler içinde yaşadığı yerde
1 ay sonra:
Şuha artık evin kadını gibiydi işleri o yapar yemeklerde o yapardi odaları topladıktan sonra merdivenden indi ömür bey diye sesleniyordu ama cevap yok neyse yanına gitti bide ne görsün "aman allahim nasıl olur" nabzına baktı durmuştu ağlayarak ambulansı aradı geldiler ama iş işten gecmisti tümörü vardı adamın peki neden aldırmadı ? Alırken bi sorun yaşanırsa ölürdü.
Şuha bu benim şansımmı ne zaman mutlu olsam mutlu hissetsem kısa sürüyo yalnız ölücem bu gidişle diye düşündü çok üzülmüştü ömüre bol bol dualar ediyordu cenazesi gectiginden bir hafta sonra esyalarini topluyordu ömür beyin evinden sonra ömürün çocukları geldi sende kimsin bu konak artık bizim babamın eşyalarından gözünü çek dediler Şuha çok sinirlenmişti "asıl siz nasıl evlatsiniz benim hiç birşeyde gözüm yok çocuk bakın toplaniyorum daha yeni babanızın cenazesi oldu ne bu vicdansizlik alın herşey sizin bi baba eksikken." der ve evden çıkar
Arkadaşlar yazım yanlışı olabilir kusura bakmayın sonraki bölümler gelecek okudugunuz için teşekkürler :)