13🖤

111 4 5
                                    

Kapıyı açtığımda karşımda canım kuzenim Burak vardı. Onu burada görünce ilk şaşırdım çünkü o Amerika'da yaşıyordu geliceğini falan söylememişti o yüzden biraz şaşırdım
Burak
- Eee kuzen bı hoşgeldin yok mu deyince hemen ona sarıldım
- Hoşgeldin seni burada görünce biraz şaşırdım sadece deyince
Burak
- Sürpriz yapmak istedim dedi
- Gel hadi içeri geç abimlerde içeride deyince Burak içeri geçsin diye yol verdim içeri geçtiğimizde Anıl merdivenlerden aşağı iniyordu Burqk' ı görünce kaşlarını çatsada umursamadım açıkçası abilerim ve Ege' de Burak'a sarılıp hoşgeldin deyince abim Anıl'la Burak'ı tanıştırmaya başladı
Can abim
- Burak bu arkadaşım Anıl, Anıl bu da kuzenim Burak deyince Anıl kaşlarını düzeltip
- Merhaba dedi Burak'da aynı şekilde karşılık verdi bı seslik olunca bu sefer Aras abim konuştu
- Hadiyin o zaman kahvaltımızı yapalım deyince herkes sofraya oturdu oturma şeklimiz şu şekil de en başta abim oturuyor onun sağ tarafında Can abim onun yanin da Anıl oturuyor Aras abimin sol tarafın da ben benim yanim da Burak onun yanında da Ege oturuyor herkese baktığımda kahvaltısına başladığını fark edip ben de yemek yemeğe başladım herkesin yemeği bittiğinde sofradan kalktık Aras abim ve Can abim şirkete gireceklerini söyleyip evden çıktılar Anıl' da onlarla beraber çıktı ben de yukarı çıkıp çantamı alıp aynadan bakarak saçımı düzeltip aşağı indim buarada Burak Amerki'ya gitmeyecekmiş burada kalacak o yüzden oda bizim okula yazılacak doğrusu onun son senesi tabi özel okula gideceği için takmıyor neden Amerika'da falan yaşadığını bıara size de anlatırım şimdi aşağıya inmem gerek odamdan çıkıp merdivenlerden aşağı indim aşağıya indiğimde aşağıda kimse yoktu bende koltuğa oturup cebimden telefonumu alarak biraz Instagramda takıldım zaten bı beş dakika sonra Ege'yle Burak aşağıya indi hep beraber dışarı çıkıp arabaya bindik Burak 18 yaşında olduğu için arabayı o sürdü onun yanına da Ege bindi ben de arkaya bindim
- Ege şarkı aç sana deyince Ege radyodan şarkı açtı
Ege
- Bu kalsın mı deyince
- Olur dedim okula gidene kadar kimse konuşmadı okulun bahçesine gelince Burak arabayı drif attı tabi drif atınca herkes bize doğru baktı tabi öyle olunca bizde arabadan havalı bir şekilde iniş yaptık yada biz öyle sanıyoruz bilmiyorum artık neyse çok konuştum arabadan inince hemen burakcığımın yanına gittim o da kolunu omzuma attı bu şekilde okula doğru gidiyorduk ki Ege bizi durdurdu
- Daha dersin başlamasına var biraz bahçede oturalım mi diyince bizde kafa sakladık Bahçe de gözlerimi gezdirirken Anıl ve bir kaç arkadaşıyla bankta oturduğunu gördüm oda bize doğru bakıyordu ama nedense kaşları çatıktı o sırada Ege konuşunca dikkatimi Ege'ye verdim
Ege
- Hadi gelin Anıl'larin yanına gidelim deyince
Burak
- Tamam olur fark etmez dedi bende daha birşey demedim Anıl'larin oturduğu banka doğru gittik
Ege
- Bizde size katılabilirmiyiz diye sorunca benim nazik biricik canım kardeşim Anıl önce Ege'ye sonra bana ve Burak' a bakıp hemen cevap verdi
- Ayıp ettin kardeşim gel otur tabi deyince Anil'in yanına Ege oturdu onların karşısında bı tane çocuk oturuyordu ben tam oraya oturacakken Burak izin vermeyip kendi oturdu yanına da beni oturttu kolunu yine omzuma attı .
Burak
- Buarada sabah doğru düzgün tanışmamıştık ben Burak Doğan diyip elini uzattı Anil'a doğru Anıl' da Burak'ın uzattığı eli tutup
- Bende Anıl Korkmaz bunlarda arkadaşım Baran ve Kerem deyince bizde memnun olduk dedik Baran bence biraz sert çocuk imajı veriyor ama Kerem daha eğlenceli birine benziyor orada zil çalana kadar oturduk tabi o sırada erkekler konuştu ben kafamı Burak'a yaslayıp telefonumla oyun oynadım zilin çalmasıyla ayaklanıp sınıflara doğru gittik tam okuldan içeri giderken bizim kızları gördüm hemen Burak'in kolundan çıkıp onların yanına gittim
- Nabersiniz deyince kızları tabi korkutmuş oldum çünkü arkalarında biayken bian da seslenince korktular neysem bişey olmaz
Ezgi
- Kızım yavaş olsa korktum ne sinsi sinsi gelip bianda cırlıyon be deyince gülmeye başladım anlaşılan baya korkmuş yavrucak
Damla
- Harbi he bian da bağırılır mı deyince bende hemen cevabımı verdim
- Pardon buda seslenmeden önce haber veririm canlarım deyip tekrar gülmeye devam ettim buarada aramızda en ağır başlımız Ezgi'dir en neselimiz de deli dolumuz Damla'dır ben ise yerine göre takılıyorum bence en iyisi yeri geldiğinde deli dolu yeri geldiğinde ağır başlı olmalısın benc yani neyse ben böyle konuşurken sınıfa gelmiştik hemen önden dördüncü sıraya oturdum en arkaya Ezgi oturdu çünkü Damla' da yanıma oturdu tek oturmak ne kadar rahat olsada tek oturmak bazen canımı sıkıyor Damla'nın da aynı şekilde ama Ezgi tem tersi tek oturmayı her zaman sevmiştir o yüzden çoğunluk o tek oturuyor ama arada ben veya Damla onun yanına oturuyoruz işte
Damla
- Sen ne diyorsun kanka deyince
- Hı ne oldu dedim ayy ben onları dinlemiyordum ki sizle konuşuyordum ama
Damla
- Sen bizi dinlemiyomusun ya deyince
- Ya dalmışım işte sen ne demiştin ki deyince
Ezgi
- Diyoruz ki yani doğrusu Damla diyor ki haftasonu alışverişe falan mı gitsek diyor deyince
- Abimlerde sormam gerek hafta sonu haberleşiriz deyince onlarda tamam anlamında kafa salladılar ben önüme dönüp kafamı sırya koydum Damla' da elini saçlarıma koyup saçlarımı bozmacak şekilde oynamaya başladı bilmiyorum ama etrafimda ki herkes saçlarımla oynamayı çok seviyorlar neyse ben yine böyle düşüncelere dalmışken Anıl'lar içeri gelip bizim yanımızda ki sıraya oturdular onların ardından da hoca girdi zaten sınıfa ders matematikmiş matematik dersini ne kadar sevsem de bu hocayı hiç sevmiyorum ya çok gıcık biri ham kaşar gibi Can abime de yavsiyor zaten salak kadın neyse kadına tüm nefretimi döktükten sonra uyuyabilirim ne yani o kadının dersini falan dinleyeceğimi bekliyorsanız yanılıyorsunuz yani ne yapım ben bı kere hocayı sevmeyince dersten de birşey anlamıyorum ay yine çok konuştum ben uyucam hem uykum da geldi zaten deyip tam gözlerimi kapatti o kadın bana seslendi buarda adı Şebnem
( Adı Şebnem olan varsa eğer aklıma ilk bu isim geldiği için bu ismi kullandım lütfen üzerinize falan alınmayın)
Şebnem
- Ece hadi kalk da şu soruyu çöz deyince kafamı kaldırım bı soruya baktım bı hocaya baktım ve ayağa kalktım Damla'da bana yol verdi tahta kalemini alıp tahtadaki soruyu okuyup soruyu çözmeye başladım ilk kolay yolu şeklinde çözdüm sonra ikinci yol olarak hocanın çözdüğü yoolla çözdüm sırıtıp hocaya doğru bı kaç adım atıp
- Ha bı de şu yol vardı bununda benden öğrenirsiniz artık deyip hocaya göz kırpıp üçüncü yolu ve hoca asla bu yolla çözemediği için hep ikinci yolu kullanıyormuş bunuda arkadaşlar dedikodu yaparken duymuştum tahatnin diğer tarafına da üçüncü yolu çözdüm bu yolu üniversitede kullanıyorlar sorunu sonucunu da yazıp kalemi sıraya bakıp hocanın şaşkın suratına bakıp gülümseyip yerine oturdum tabi dersini hiç bir zaman dinlendiğim için soruyu çözemiyeceğimi zannetti tabi ben çözemedim gidip abime beni şikayet edecekti bu şekilde abimin gözüne girebileceğini zannediyor salak işte neyse hoca şaşkınlığını atıp tahtaya baktı sonrada başka bir soru yazıp Anıl'ı kaldırdı Anil'da kalkıp soruyu aynı benim çözdüğüm gibi yani üç yolla çözdü yerine oturmadan bana bakıp göz kırptı yanlız göz kırpınca çocuk ayrı bı yakışıklı oluyor ay ben ne diyorum ya neyse ben söylemedim onları kesinlikle önüme dönüp tahtaya baktım hoca bir kaç kişiyi daha kaldırıp soru çözdürdü sonrada zaten zil çaldı
- Hadi kalkın kantine gidelim ya deyince Ezgi ban abakarak
- Kızım sen ne yaptın lan o senin yaptığın üçüncü yol hocanın ömrü boyunca yapadigi bir yoldu kadın şaşkınlığında cevap veremedi lan deyince onun bu laflarına güldüm
- Hocanın o yolu çözemediğini bildiğim için tek tek tüm yollarıyla yazdım yoksa o kadar uğraşmazdım
dedim onlarda kafalarını sallayıp sınıftan tam çıkacaktık ki Burak'la Ege geldi ben hemen Burakcığımın koluna girip kantine doğru yürüttüm
tabi Ege'de arkimizdan söylenmeye başladı
- Görüyorsun dime Damla gördü hemen Burak'ı biricik kardeşini sattı diyip trip moda geçti bende gülerek arkama dönüp Ege'ye öpücük attip oda giya öpücüğü yakalayıp kalbine koydu ya şapşik kardeşim ona gülümseyerek arkamı döndüm kantine indigimizde herkes bı içecek aldı daha doğrusu biz kizlar olarak boş bir yere oturduk erkekler yani Ege'yle Burak içecek almaya gitti biz de o sırada kızlarla dedikodu yapmaya başladık
Damla
- Kizlar buarda bedenci değişicekmis yeni bir bedenci gelicekmis erkek gelecek deniyor sen biliyormusun Ece deyince
- Yeni bir bendenci geleceğini abim söylemişti ama kim bilmiyorum deyince oda kafasını salladı o sırada da erkekler geldi zaten biz oturup içeceklerimizi içerken yanımıza bu sefer Anıl geldi
- Ben de katılabilir miyim size deyince
Ege
- Geç otur kardeşim deyince Anıl Ege'nin yanında ki boş yere oturdu benim de tam karşıma oturmuş oldu yani orada biraz oturduktan sonra zil çalınca kalkıp sınıflara gittik sınıfa girince direk sıram oturup kafamı masaya koyup gözlerimi kapattım ve uyumaya başladım en son duyduğum Damla'nın Ezgi'ye sessiz ol demesiydi sonra zaten uykuya dalmışım ne kadar uyudum bilmiyorum ama Damla'nın kolumu durtmesiyle uyandım
- Ece' ye tüm gün boyunca uyudun resmen hadi kalk okul bitti deyince
- Tamam ya kalktım deyip çantamı toplayıp aşağı indim kızlarla ayrılıp abinleri yanına gittim demek ki abimin işi bitince okula gelmiş hemen abimlerin yanına gidip Can abimin yanağını öptüm arabalara binip eve gittik evin bahçesine geldiğimizde araban inip eve doğru gittim evde kimse yoktu yani abim yoktu Şeker teyze vardı sadece demek ki abim hala çalışıyor odama çıkıp üzerimi üzerimi değiştirip telefonu ve kulaklığı alıp şarkı dinlemeye başladım şuan şarkı dinleme modundaydim yeni uyanmama rağmen kendimi yorgun hissettiğim için yatağa yatarak şarkı dinlemeye başladım ki yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı gerisi karanlık.










Biraz geç yazdım biliyorum o yüzden en uzun yazdığım bölüm oldu 1462 kelime yazdım yani kendi çapımda bir rekor kırmış oldum.
Buarda bu bölümü yazarken ben de şarkı dinliyordum yoruma en sevdiğiniz şarkıyı yazar mısınız.

Abilerim ve KardesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin