Yazar : B2utifulExoticCassie
Çeviren : KamiPart 1
Muhtemelen, ’Bu kirli kurt çocuk sonunda beni yiyecek mi? ‘’ diye düşünüyorsun.
Hayır. Bu değil, bu sadece ‘’Ben aşık oldum.’’(Bir zamanlar, doğudaki huzurlu bir köyde, yaşayan herhangi bir insanın gününü neşelendirebilecek kalp dudaklara sahip güzel bir genç çocuk yaşarmış. O hiç denebilecek kadar nadiren kendi imzası sevgili büyük annesinden hediye kırmızı pelerinisiz görünürmüş.)
‘’Sehun’’
Bir mırıldanma.
‘’Sehun’’
Bir homurdanma.
‘’Sehun’’
Bir horultu.
‘’Oh Sehun.Tanrıya yemin ederim eğer şimdi kalkmazsan, bir daha Luhan’la üreme teşebbüsünde bulunamayacağından emin olacağım.’’
Ve başka bir iç çekiş..
‘’..Bunu sen istedin.’’
Tekmeleme.
‘’HYUNG, BU DA NEYDİ?!’’
‘’Senin uyanış çağrın…’’‘’Az önceki çığlıkta neydi ?’’ Kyungsoo’nun annesi oğluna sordu ve yeğeni pantolon ağını tutarak ayaklarını sürükleyerek merdivenden aşağı yüzünde acılı bir yüz ifadesiyle geldi.
‘’Kyungsoo tam bir çük.’’ Apaçık düzenbaz masum bakışlı kuzeni, Sehun, nefesi altından mırıldandı.
‘’İnanıyorum ki ‘Kyunsoo’nun bir çükü var ‘diyecektin ve eğer senin kişisel çalar saatin olmaya devam etmek zorunda kalırsam, sen çok uzun bir süre için bir taneye sahip olmayacaksın’’ Kyungsoo aynı ses şiddetinde cevap verdi, sırıttı ve Sehun kafasını numaradan masaya yüz üstü vururken oturdu.
‘’Agh. İyi. Ateşkes?’’
‘’Tamam.’’ Kyungsoo, kendinden daha genç kuzeninin tabağından yumurtaları alırken güldü.’’Seni karanlık bir yerde tekmelediğim konusunda üzgünüm, fakat başka bir şekilde uyanacağını düşünemedim.’’
‘’Aksini iddia edemem.’’ Sehun ağzına büyük bir lokma almış seslice çiğnerken sırıttı.’’ Yine de bir dahaki sefere kova dolusu soğuk su dene, ailemin cevherinin bu şekilde bir daha tekmelenebileceğini sanmıyorum.’’
İrkildi. ’’Bence, yaralanmış hissedebilirim.’’
Kyungsoo annesinin lezzetli kokulu çorbayı karıştırdığı ocağa doğru geri yürürken, Sehun’a bakıp gözlerini devirdi.
’’Yardıma ihtiyacın var mı, umma?’’ Annesinin sırtını sıvazlarken sordu. Annesi güldü.
‘’Soo, sen çoktan büyükannene yemek yapmak için çok erken bir saatte kalktın ve kahvaltının çoğunu pişirdin. Daha yapacak bir şeyler aranmayı kes.’’ Oğlunun burnuna parmağıyla hafifçe vurup, eğlenerek söyledi.
‘’Ayrıca, bugün büyük anneni ziyaret etmek için ayrılıyorsun ve biliyorsun bu yürümek için biraz uzun bir yolculuk. Yifan’a atlarından biri için sormak istemediğinden emin misin?’’
‘’Hayır. Yürümek iyidir.’’ Kyungsoo temiz bir havluya ulaştığı gibi mutfak malzemeleri temizlerken söyledi.
‘’Egzersize ihtiyacım var zaten. Eğer yardıma ihtiyacın yoksa, ZiTao ve Yixing’i ziyarate gideceğim. Tamam mı?’’
Dışarı kışkışlanmadan önce annesinin yanağına öperek arkasından öfkeli ve mızmızlanan Sehunla çıktı.
‘’Oh, sızlanmanı durdur.’’Kapıyı ittirerek kapattığı gibi kuzeninin kulağından sıkıştırdı. ’’Biliyorsun, Luhan bir eczacı olacak ve o her sabah orada.’’
‘’Yemeğimi daha bitirmemiştim, sikeyim hyung’’
‘’Hayırr, ensest ilişkiyle ilgilenmiyorum, üzgünüm.’’
‘’Bu demek istediğim bu değildi biliyorsun! Ugh, Bu bağırsaklarından nefret ediyorum’’
‘’Bende senin bağırsaklarınla derinden ilgilenmiyorum, Sehunnie. Acele et senin prenses Lulu bekler.’’Doğu Köyü, şafak vaktinde her zaman uyuşuk, samimi bir yerdi ve gelen geç kışta huzuru on kat arttırmış gibiydi. Soğuk sabah havasında, birçok ev ve bina pürüzsüz kar tabakası ile kaplanmıştı. Güneş beyaz şapkalı dağların üzerinden gözetliyor, ışığının duşunu uyuyan kasabaya saçmak için bekliyordu. Ayrıca Kar, kalın olsa da, ayaklarının altında yumuşaktı, ve nefesleri havanın içindeki bulutlar gibi kabarıyordu.Bu Kyungsoo’nun neden sabah gülü olduğunun nedeniydi; şafak, her şeyin soğuk ve sakin olduğu zaman onun için günün favori zamanıydı.
İki kuzen sokaktan hızla indi. Ahşaba kazınmış tek boynuzlu at işareti asılmış, küçük bir binaya girmeden önce birkaç gülümseme ve selamı iade ettiler.
‘’Yixing? ZiTao?’’ Kyungsoo çağırırken Sehun sarı saçlı güzel oğlanı aramak için kaçmıştı bile .Uzun kızıl saçlı, göz torbalı çocuk, öğütülmüş toz ve otların görüntüsünün arkasından gülümsemekten kırışmış yüzüyle çıka geldi.
‘’Günaydın, Kyungsoo-ge’’ ZiTao,arkasına bağırarak dönmeden önce söyledi.. ’’Arkadaşlarımız var!’’
Yixing’in neredeyse karşılaştığı ağzına kadar garip büyük yeşil tohumlarla dolu fıçıya çarpacakken, tökezleyerek özel odasından gelmesine Kyungsoo güldü.
‘’Günaydın, Kyungsoo-ah’’ Yixing her zamanki tatlı dürüst gülümsemesiyle söyledi. Önlüğün üzerine elini sildi, yumuşak saçının perçemi yüzünün önüne düşmüştü.
‘’Büyükanneni ziyaret ediyorsun değil mi? O zaman, her zamanki?’’
Yixing çeşitli baharatları ve ilaçları kese yerleştirmeden önce toplamak için koşuştururken Kyungsoo gülümsedi ve başını salladı.
Genç olan eldivenlerini çıkararak ahşap gişenin yanındaki taburenin üzerine oturdu. Yixing şaşırtıcı bir zarafetle dükkânın içinde hareket ederken, Kyungsoo bacaklarını kendine çekti ve izledi.
‘’Kyungsoo.’’ Aniden söyledi, döndü ve ciddi bir şekilde genç olana baktı.’’Seni uyarm- ’’ Başka bir müşterinin gelişini haber veren girişin zili açılınca sözü kesildi. Kapı ittirilerek açıldı, kurt kürkünden yapılı bir montla yakışıklı bir adam ortaya çıktı, zengin kürkün esmer rengi, adamın esmer saçıyla eşleşiyordu. Kyungsoo biliyordu, bu doğu köyünü düzenli duraklarından yapan zengin gezgin tüccar Kim Joonmyun’ydu.
İlk ortaya çıktığında köyün sağlıkçısıyla ilgilendiği çok belirgindi: O zamandan beri, zorlukla dört hafta Joonmyun köyü birkaç gün için ziyaret etmeden ve kalmadan geçerdi.
Kış geldiğinde, o ziyaretini sürdürürdü, sadece baharın ilk işaretleri geldiğinde ayrılırdı.Bu son dört yıldır böyle gitti. Zengin görünümlü adamın Yixing’in dükanının içinde güvenle gezinmesi rutin haline gelmişti. Joonmmyuun küçük mali yönden önemsiz bir köyü bu kadar çok durak noktası yaparken buna rağmen hala inanılmaz zengin kalması köyün meraklı yaşlıları arasında ortak dedikodu konusu olmuştu.
‘’Merhaba,Yixing’’ kolu şifacının omuzlarından kaymadan önce kısacak yanağından öperken, çekici esmer saçlı adam söyledi.
’’ Merhaba, Kyungsoo uzun süredir görüşmedik.’’
Yixing, Joonmyun’un arkasından son derece kararlı kendine sarılması hakkında sızlanıp sikayet ederken Kyungsoo kafasını salladı ve kıkırdadı.
‘’Git ve ZiTao’ya merhaba de’’ dedi sarı saçlı olan vurdu Joonmyun’un elini uzaklaştırmak için ama tüccar yeniden yakalamayı denedi.’’Kyungsoo’ya yolculuğa toplanması için yardım etmek zorundayım. Kim Joonmyun ellerini kıçımdan çek!’’ Joonmyun güldü ve Yixing’in wushu ustası uzun çırağını aramak için atılmadan önce kısa bir öpücük çaldı. Sevgilisi arka odanın içine doğru gözden kaybolduğunda Yixing burnundan soluyordu, görevine dönmeden önce saçının önüne düşen telini uzağa üfledi.
‘’Herneyse, sözüm kabaca kesilmeden önce söylüyordum, neredeyse dolunay.’’ Biraz nane yağını minik camdan şişelere doldururken söyledi, Yixing. ‘’Köyün yaşlılarının söylediğine göre ciddi kışta kurtlar ormanda sinsice dolaşıyor olacaklarmış. Dikkatli olmalısın.’’
Kyungsoo bakışlarını tezgahtaki gölgesine düşürdü.’’Bunu her zaman söylüyorsun’’ diyerek dalga geçti, ayağını geri ye ve ileri doğru vurdu.’’ Yaşlıların uyarılarına rağmen, yıllardır kurt izi yok.’Büyük kötü kurta dikkat et.Eğer anneni dinlemezsen,kurt seni canlı canlı yer.’Bunların hepsi yaşlıların çocukları kontrol altında tutmak için söyledikleri hikayeler.’’
Yixing, herşeyi deri ipli keseye yerleştirirken mırıldandı.’’Haklısın.’’ Kesenin ipini gerginleştirirken, kabul etti.’’Ormanın kurtları yaşlıların onları yaptığı kadar kötü değiller.Bazıları oldukça iyi.’’
Kyungsoo’nun kaşları düşünceyle kalktı ve oturduğu yerde yer değiştirdi.’’Sanki daha önce biriyle tanışmışsın gibi konuşuyorsun.’’
‘’Ah, Büyük ihtimalle,tanıştı.’’ Joonmyun’un sesi diğerinin omuzlarının üzerinden cevap verdi.Diğer ikisine farkedilmeden geri dönmüştü ve kucağında bir tepsinin üzerinde üç bardak dolusu tüten sıcak çikolata ile duruyordu.
Kyungsoo şaşkınlıkla zıpladı.Yaklaştığını duymamıştı.’’Tanrım, Joonmyun!’’Elini kalbinin üzerindeylken söyledi.’’Bunu bana yapma, Ne zaman geldin?’’
Joonmyun sadece özür diler gibi güldü, bardaklardan birini genç olana uzattı.’’Yixing’i dinlemelisin.’’ Tüccar gişeye dayanıp, çikolatasını yudumlarken söyledi.’’Bu yıl kurtlar alışılmadık bir şekilde huzursuz.Bu yüzden ormandayken adımlarına dikkat etmelisin.’’
Kyungsoo’nun kaşları çok yükseğe kalktı heyecan patlaması altında kayboldu, bir yudum aldı.Tıkandı, içeceğin yakıcı ısısı için hazır değildi.Şiddetli öksürdükten biraz sonra sordu.’’Ve bunu nasıl bilebiirsin?’’
Joonmyun ona sadece gizemli bir gülümseme verdi.’’Tüccarlar gezileri sırasında bir çok şey duyar.Ve ben sadece bir tüccar değilim.’’
Şu anda Kyungsoo’nun kaşları karışıklıkla kıvrıldı.Yixing sevgilisinin ağzının üzerine vurdu.
‘’Onu korkutuyorsun.’’ Şifacı ayıplayarak söylerken, boş kalan eliylede keseyi uzattı.’’Onu sadece uyarmak istedim, korkutmak değil.’’
‘’Endişelenme, korkuya uzağım.’’ Kyungsoo temin etti.Yixing’in ayıplayıcı öflkeli bakışları altında Joonmyun utangaçça gülümeseyerek cevap verdi. Yanma hissine aldırmadan sıcak çilolatanın geri kalanını çabucak mideye indirdi.
‘’Yine de, Uyarılar ve sıcak çikolata için teşekkürederim.’’Tabureden kalktı, gerindi.’’Seni görmek güzeldi, Joonmyun.Sonra görüşürüz Yixing.’’
Yixing, ona gülümsedi ve el salladı,bardağını kaldırırken.’’Dikkat et kendine Kyungsoo, büyük annene iyidileklerini dile benim için.’’
‘’Dileyeceğim.’’Kyungsoo omuzlarının üzerinden seslendi ve uzun adımlarla eczacıdan dışarı çıktı.Kapıyı kapatmak için geri dönerken, Joonmyun hala aynı özel gülümsemeyle onu izliyordu.Bu Kyunsoo’nun omurgasına titreme gönderen bir gülümsemeydi. Bu sanki Joonmyun olacak bir şeyleri biliyor ve sadece onun için bekliyordu.
Herneyse.Kyungsoo sanki duyguları içinden fiziksek olarak atmak içi kafasını salladı.Güneş neredeyse tamamen çıkmıştı, yakında ayrılması gerekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEWARE THE WOLF
FanfictionMuhtemelen, ’Bu kirli kurt çocuk sonunda beni yiyecek mi? ‘ diye düşünüyorsun.Hayır. Bu değil, bu sadece ‘’Ben aşık oldum.’’.. One Shot çevirisidir. Yazar :B2utifulExoticCassie Çeviren : Kami