Alice beni dürtüklemeyle uyandırmaya çalışıyordu. Onu duyabiliyor, hatta hissedebiliyor fakat tepki veremiyordum.öylesine uykum vardı ki...
Yorganı üzerimden çekip aldığını hissedebiliyordum.Daha fazla kızdırmayacaktım onu.Göz kapağımı hafifçe araladım daha doğrusu aralamaya çalıştım. Uykum vardı ve yatağımdan kalkmak istemiyordum.
Ama bugün yapılacak işlerimiz vardı.
Kalkıp yatağımdan doğruldum.Kendime gelmeye çalışıyordum. Alice çoktan hazırlanmış, tam baş ucumda benim kendime gelmemi bekliyordu. Tek kaşını kaldırarak hafifçe gülümsedi. Bu gülüşü biliyordum. Artık benimde hazırlanmam gerektiğinin işaretiydi...
Ayağıma terlikleri geçirip banyoya doğru yönelmeye başladım. Bu sırada, Alice'nin hizmetlilere sofrayı hazırlamalarını gerektiren konuşmalarını işitebiliyordum.Suyu açıp avuçarıma doldurarak yüzümü yıkadım.Aynadan kendi yansımama bakıyorum.Uykusuzluktan göz altlarım hafif şişmişti.Banyodan çıkıp tekrar odama yöneldim. Eşya dolabımım kapaklarını açıp kendime kıyafet seçmeye koyuldum. Çokda uzun sürmedi. Koyu kot renginde mini şort,üstüne salaş omuzları dökük beyaz,önünde yazılarla süslü tişörtümü giydim.Saçlarım dağınık dalgalı şekliyle gerçekden güzel görünüyordu.Hafif bir makyajda yaparak hazırlanma işi tamamdı.
Aşağı kata inip harika bir sofranın başına geçiyorum. Kahvaltı enfes görünüyordu gerçekden...
Nihayet evden çıkma vakti gelmişti. Çantalarımızı alıyoruz ve arabamıza doğru yürüyoruz. Bu sefer arabayı Alice kullanmak istedi ve anahtarları şak diye elimden çekip aldı. Benim için sorun değildi kullanması buyüzden tek kelime etmeden arabanın arka koltuğuna oturdum. Bugün dark ve schoot ile buluşacaktık. Dark Alice'nin sevgilisiydi. Masmavi gözleri,sarımsı saçları,kendine has bir tarzı olan gerçekden iyi biriydi. Alice ile de çok yakışıyorlardı. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş hesabıydı ilişkileri.
Schoot'u henüz tanımıyordum. Dark'ın samimi arkadaşıydı fakat hiç tanışma fırsatımız olmamıştı...
Alice'nin yol boyunca tek kelime etmemesi şaşırtıcıydı. Çünkü schoot ile beni tanıştırmak için can atıyordu. Onu hiç görmeme rağmen hakkında az çok bir bilgim vardı. Yeşil gözlü olduğunu ,komik, ağırbaşlı,kaslı olduğunu biliyordum meselâ... Tabi bunlar Alice'nin anlattıklarıydı. Birazdan bende bizzat tanışacaktım schoot'la...
Nihayet buluşma yerine geldik. Arabadan iner inmez manzaranın karşısında hayrete düştüm. Gerçekten harika bir yerdi.. Tepe gibi bir yerdi burası bol yeşil otlarla, uzun ağaçlar ve deniz manzarasıyla tam anlamıyla müthişti. Küçük bir çardaklıkta iki kişinin oturduğunu görüyoruz ve oraya doğru minik adımlarla yürüyoruz.
"Selam gençler" dedi Alice ve hemen dark'a sımsıkı sarıldı. Ardından schoot'a sarıldı.
Bende öncelikle tabiki dark'a sarıldım;
"merhaba dark" dedim. Ve bana gümseyerek ;
"Merhaba katy" dedi. Sıra scoot'a gelmişti. Gerçekden de çok yakışıklıydı. Yeşil gözleriyle insanı cennet güzelliklerine götüre bilecek nitelikteydi. Boyu çok uzun değildi fakat fiziğiyle gerçekden çok iyi görünüyordu. Tişörtünün altından baklava dilimlerini görmesemde, 'ben varım' görünüşüyle açıkçası Alice'nin anlattıklarından çok daha fazlasıydı. Daha fazla bekletmeyerek ve elimi uzatarak;
"Ben katy"dedim hafifçe gülümseyerek.
"Bende schoot" dedi içten gülümsemesiyle. sonra hepimiz yerlerimize oturduk. Benim karşımda schoot oturuyordu yanında da dark. Benim yanımda ise Alice oturuyordu. Dark muhabbet olsun diye bir konu açmaya çalıştı ve çokda başarılıydı bu yönden. Öyle ki konu konuyu açmtı ve öylesine derin bir sohbete dalmışızki zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Arada schoot ile göz göze geliyoruz. Yeşil gösleriyle ve samimi gülümsemesiyle insanı gerçekden etkiliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KALPLERİN SİYAH GÖKYÜZÜ
Randombu benim ilk deneyimim ama merakla okuyacağınızdan eminim.Ve aşk öyle birşey ki sevdiğin için büyük fedakârlık yapman gerekir sadece mutlu olmasını düşündüğün için...