Günün yorgunluğundan olsa gerek, eve gelir gelmez kendimi yatağa attım. Arkamdan sırıta sırıta Alice geliyor. Neden böyle sırıtıyordu anlamamıştım.
"Neden pis pis sırıyıyorsun" deddim gözlerimi devirerek.
"Hiç sadece..."
demesiyle işi çözmüştüm ben. Schoot ile ilgili birşeyler söyleyecekti belliydi. Daha lafını bitirmeden kelimeleri ağzına tıkayarak;
"Hey! Dur bir dakika. Henüz yeni tanıştık. Aklından geçenleri anlaya biliyorum." dedim. Aklındakiler belliydi schoot ve beni 'sevgili' yapma peşindeydi. Tamam itiraf etmeliyim ki schoot çok yakışıklıydı ve ondan birazcık hoşlanmıştım ama bunu Alice söyleyemezdim, yoksa hayatta dilinden düşemezdim. Alice tek kaşını kaldırarak sanki birşeyler anlamış gibi;
"Tamam dediğin gibi olsun"deyip kendi odasına çekildi.
Nihayet yanlızdım. Bir yandan acaba schoot'u ne zaman görebileceğim düşüncesi diğer yandan ise yarına piyano dersim olan etütü nasıl ekebilirdim düşünceleriyle dalıp gitmiştim...
Biraz sonra telefonumun mesaj sesiyle kendime geliyorum. Hemen mesajıma bakıyorum. Aman Tanrım! Bu schoot. Bana mesaj atmıştı. Neden bilmiyorum ama onun bana mesaj attığını içimde tuhaf birşeyler oldu. Mesaja karşılık verdim. Konukça konuşuyoruz. Schoot'u daha yakından tanımaya başlıyordum. Birbirimize sorular soruyoruz. Arada espiriler yapıp sesli gülmeme neden oluyordu. Schoot'la konuşmak iyi geliyordu. Hoşuma gidiyordu öyle ki saatin geç olduğunu anlamamıştık bile. Zaman o kadar çabuk geçmiş ki...
Bugün tanışmamıza rağmen schoot hakkında hemen hemen herşeyi biliyordum. Neden bilinmez ama schooot'a çok güveniyorum. Henüz aramızda birşey yoktu fakat güven önemliydi. Artık göz kapaklarım kapanmaya başlıyordu. Saat sabahın dördü olmuştu. Uyumamız gerektiğini anlatan kısa 'iyi geceler' mesajı attım ona. Aradan fazla vakit geçmeden mesajın yanıtını aldım. Kendi kendime sırıtarak telefonu kapattım ve yastığın altına sokuşturdum. Başımı yastığa koydum, bugünün güzelligini düşünerek rüya alemlerine daldım...
Zıırrrrrr
Alarm sesiyle yerimden fırladım. Tatilde olmamıza rağmen lanet olası etütlere gitmek zorundaydım. Kalkıp kendime çeki düzen vermem gerek. Önce kitap raflarımın önüne geçip , bugün dersler için gereken kitapları çantama yerleştiriyorum. Biraz sonra Alice sevinç çığlıklarıyla odama geliyor.
"Hey. katy'' dedi. Halen gülüyordu. Çok mutlu görünüyordu.
"Sabah sabah ne bu mutluluk?" diye soruyorum gülümseyerek.
"Az önce schoot aradı" demesiyle içimde bir çarpıntı hissettim. Çok tuhaf bir hisdi. Kalbimin hızlı atmasını sağlıyordu. Tamamen Alice' ye odaklandım. Sözlerine devam etti. " Hep birlikte denize gitmek istiyormuş. Sen, ben, Dark ve Schoot..." dedi. Müthişti. Uzun zamandır denize gitmiyordum. Harika olurdu dogrusu. Koca bir gülümsemeyle;
"Harika olur. Bende bugün etüte gitmek istemiyordum ama..."
" Amaaa Alice onuda halledecek tatlım merak etme. By Ellen'ı arayıp gelemeyeceğini çünkü hasta olduğunu söyleyeceğim" dedi kurnaz gülümseyişle.
"Harikasın gerçekden" deyip boğazına sarıldım. İçim kıpır kıpır oldu. Denize gidecektik ve schoot istemişti bunu. Hemen çekmecelerimden bikini seçmeye koyuldum. Güzel görünmeliydim. Mavi, göğüs yapısını ortaya çıkaran, fiziğime ve ten rengime en yakışanın bu olduğunu düşünerek geçen yaz almış olduğum bu bikinimi hemen çantama yerleştiriyorum. Ardından eşya dolabımın karşısına geçip, denize giyebileceğim tarzda bir elbise seçmeye çalışıyorum. Beyaz salaş narin elbise çıkartıyorum. Plaj için harika bir elbiseydi. Saçlarım dağınık ve dalgalı. Güneş gözlüklerimle şapkamıda taktım ve işte hazırım. Aşağı kata iniyorum mutfağa kahvaltının hazırlanması için talimant veriyorum. Çok geçmeden harika bir kahvaltı sofrasına oturuyoruz. Az sonra Alice geliyor. Vay canına! Çok güzel görünüyordu. Kısa minik şort giymiş, üzerine göbeği açık bir tişört, altına sandalet, şapka, gözlük..
"Harika görünüyorsunn Alice" dedim.
"Şey. Evet. Darka güzel görünmek istedim hepsi bu" deyip göz kırptı." Sende çok hoşsun bu elbise sana çok yakışıyor. Yoksa Schoot için mi?" diye sordu sırıtarak. Al işte yine beni utandırıyordu. Sanırım yüzüm kızarmıştı;
"Hayır. Hem ne alaka. Elbise giyemezmiyim yani?" dedim kendimden emin bir tavırla. İçten gülümseyip , tek kelime daha etmeden kahvaltısına devam etti.
Kahvaltımız bitmişti. Çantalarımızı alıp , arabamıza geçiyoruz. Plaja gitmek için yola koyuluyoruz. Bu sefer arabayı ben kullanıyordum. Bu sırada Alice de Dark'ı arayıp yola çıktığımızı haber veriyor. Telefonla konuşmasını bitirince hemen bir müzik açıyorum. Hareketli bir müzik insanı coşturuyordu. Çok mutluydum. Denize gideceğim için mi yoksa Schoot'u göreceğim için mi bilmiyordum...
Plaja vardığımızda Schoot ve Dark'ın çoktan gelmiş olduğunu görüyoruz. Birşeyler yapıyorlardı. Ne olduğunu cözememiştim. Biraz daha yaklaşınca çadır kurduklarını gördük. İyi de çadır ne alakaydı ki.
"Biz geldik. Bu çadır nedir?" dedi Alice Dark'a
"Hoş geldiniz tatlım. Şey bu size küçük süprizimiz." dedi Dark.
"Süpriz miii?" diye şaşkın şaşkın baktı Alice Dark'a.
"Evet. Akşam ateş falan yakacaklarmış, canlı müzik falan da olacak. Bu yüzden çadır kurduk size süpriz yapalım dedik. Eğlence sabaha kadar sürecekmiş. Yoksa hoşunuza gitmedi mi?" dedi Dark yüzünü büzüştürerek.
"Aslında güzel süpriz. Uzun zamandır böyle bir şey yapmıyorduk." dedi Alice. Bunun üzerine Schoot'un ve Dark'ın yüzünde güller açtı.
"Evet haklısın. Ateş etrafında müzik kulağa hoş geliyor." dedim.
Alice ve ben bikinilerimizi giymek üzere çadırın içine giriyoruz. Alice kısa süre içinde kırmızı bikinisini giymiş, siyah kısa saçlarıyla dikkat çekecek güzellikteydi. Bende giyindikten sonra dışarı çıkıyoruz. Çıkar çıkmaz schoot ile göz göze geliyoruz. Gülümsüyor, bende gülümsemeyle karşılık veriyorum.
Alice ve Dark güneşin tadını çıkarmak için şezlonglara doğru yöneldiler. Bende biraz denizin tadını çıkarmak için denize doğru yürüyorum. Arkamdan Schoot'un geldiğini hissediyordum. Bacaklarımdan yukarı karıncalanma oldu. Yanımdan koşarak denize atladı. Biraz sonra su yüzüne çıkıyor ona bakıyorum ve gülüyorum.
"Katy su çok güzel hadi" derdemez şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Dilim tutuldu sanki.
"Hmm. Şey pekii" diyerek geveledim.
İçim kıpır kıpır oldu. Denize girdim. Su gerçekden de güzeldi. Biraz daha derine doğru yüzüyorum. Az sonra plajdan hareketli müzik çalıyor. Kendime engel olamayıp müziğe ayak uyduruyordum. Schoot da yanıma gelip hem müziğe hemde bana eşlik ediyordu. Gülüyoruz, dans ediyoruz, birbirimiz su sıçratıyoruz. Öyle keyifliyiz ki kimseyi takmıyoruz bile...
Saatler ilerlemeye başlarken ben akşamki eglenceyi düşünüyorum. Şimdiden bu kadar eğlenmişken, akşam bizin nelerin beklediğini merak ediyordum. Şimdilik denizin, kumun, güneşin, müziğin ve Schoot'un keyfini çıkarırken akşamıda sabırsızlıkla bekliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KALPLERİN SİYAH GÖKYÜZÜ
Разноеbu benim ilk deneyimim ama merakla okuyacağınızdan eminim.Ve aşk öyle birşey ki sevdiğin için büyük fedakârlık yapman gerekir sadece mutlu olmasını düşündüğün için...