17.02.21
City of the dead by Eurielle
♰
"Neden böyle bir şey istiyorsun ki? Annen haklı burada yaşayamayız."
Siyah saçlı kısık sesiyle konuşurken sevgilisinin yanına çökmüş elini omzuna koymuştu.
"Bütün hayatım burada geçti, iyi de olsa kötü de olsa. Buradan kaçarsam hiçbir şeyim kalmayacak Taehyung. Seninle olsam bile hep eksik olacağız."
Taehyung ne kadar itiraz etmek istese de Jeongguk'un bir parçasının her zaman burada olacağını bildiği için ses çıkartmadan ayağa kalkmış ardından da sevgilisini kaldırmıştı.
"Sen nasıl istersen sevgilim."
Söyleyecek başka bir şeyi olmadığından sadece onu tutarak yürümeye başlamıştı.
Nasıl olsa köylüler onlar için büyük bir tehdit değildi.
๑
"O bir cadı! Köyümüze daha fazla uğursuzluk getirmesine izin veremeyiz!"
Elinde meşale tutan adam bağırırken biraz uzaklarında duran evi göstermişti.
"Onu da evini de topraklarımızdan silelim! Silelim ki köyümüz tekrar huzura kavuşsun! O lanetli yaratık bizimle olduğu sürece Tanrı bizi affetmeyecek!"
Köylülerin hepsi konuşan adama katılırken onun konuştuğu yerden inip eve doğru yürümesiyle onu takip etmeye başlamıştılar.
Dakikalar içinde bütün köylüler tahtalarla kaplı evin etrafını sararken içerde yatan beyaz bedeni görmüş ardından ellerindeki meşalelerle tahtaların alev almasını sağlamışlardı.
Tanrıları artık onları affederdi değil mi?
๑
"Jeongguk!"
Siyah saçlı, içeri girmenin bir yolunu ararken elindeki yüzüğü yapabildiği kadar sıkmıştı.
"Jeongguk duyuyor musun beni?!"
Her taraf alevlerle kaplı olduğu için giriş yapacak bir yer gözükmezken eskiden kapı olan yere alevle kaplı büyük bir odun parçası düşmüştü.
"Sikeyim, Jeongguk?!"
Yapabildiği kadar bağırırken yan tarafta duran yalağa doğru koşmuş yeterli su olmadığından küfrederek etrafına bakmıştı.
"Siktiğimin köyünde su yok mu?!"
Neden kimsenin evinden çıkmadığını anlamazken elindeki yüzüğü bırakıp hırkasını üstünden çıkartarak ıslattıktan sonra tekrar eve koşmuş kırık camlardan birinin yanına giderek oradaki ateşi söndürmeye çalışmıştı.
Ateş onun inadınaymış gibi daha çok gürlerken çökmeye başlayan çatının sesiyle Taehyung gözlerini korkarak çatıya çevirmişti.
"Hayır, hayır, lütfen Tanrım lütfen kurtar onu!"
Çırpınan kalbi gibi o da çırpınarak içeri girmenin bir yolunu ararken çatırtıları artan çatı fazla geçmeden çığlık atar gibi bir sesle çökmüştü.
๑
"Onun cesedini ellerimle dışarı taşıdım."
Ellerini kaplayan is, yüzünün de çoğu yerinde varlığını gösterirken her şeyden sonra nefes almak için kendi elleriyle gömdüğü sevgilisinin mezarı başında durmuştu.