16. plan

4.3K 381 112
                                    

felix'in bakış açısından

"hadi başlayalım" deyip nefesimi bıraktım.

"evet nerede oturuyoruz" seungmin sordu.

köşedeki masalardan birine oturdum, bütün masaları görebiliyordu.

"oh güzel, buraya oturacağım" derken ışıl ışıl gülümsedi jeongin.

"OHA SAÇIN ÇOK GÜZEL OLMUŞ AMAN TANRIM"

"FELIX VE HYUNJIN'E KATILIYORUM" seungmin çığlık atmaya başladı. jeongin hepimize kafası karışmış bir şekilde bakıyordu.

"tamam yeter, hadi oturup ne yapacağımızı planlayalım" diye konuştum, sonunda hepimiz oturduk.

"tamam ama neden buradayız? bu ikisi sonunda büyük ihtimalle yiyişmeyecek mi?" diye en sonunda sordu seungmin.

"LÜTFEEEN İDARE ET? biz de öyle umuyoruz, her neyse. buraya geldik çünkü sebebimiz kardeşimin korkak olup olmadığını görmek."

"oh"

"oh"

"oh"

hepsi cevapladı.

"iyi, saat çoktan 1.52 olmuş, zaman ne kadar da hızlı geçiy- neyse gidip kendinize bir şeyler alın gayler."

birkaç dakika sonra içeriye giren kısa bir erkek gördüm.

"lmao o jisung" diye fısıldadım.

hepsi ona baktı.

"direkt bakmayın aptallar, bizi görecek."

ve diğer genç de geldi, kardeşim olan.

"nihayet gay olan da geldi."

"aptal mısın hangisi? hepimiz gayiz." diye hyunjin cevapladı.

"ben bise-"

"kapa çeneni."

hyunjin, jeongin'in ağzını kapattı.

''lütfen, az kalsın kahkaha atacaktım, kendinize gelin.'' şimdi seungmin de konuşmaya başladı.

"tamam şimdi siz üçünüz onları izleyin, onlar bizi duymadan." tamam, bu ikisi de yavaşça masaya oturdu.

kahretsin, jisung onunla oturmaya nasıl ikna etti? minho gerçekten aşık olmuş, sanki bunu çoktandır bilmiyormuşuz gibi.

"bekleyin, biriniz tuvalete gidin ve biraz onları dinleyin ama sakın kendinizi yakalatmayın."

"felix haklı, jeongin sen git" hyunjin cevapladı.

"iyi, sadece minsung için gidiyorum."

"iyi çocuk" sırıttım.

-

jisung'un bakış açısından

"hey, uhm minho. beraber oturalım mı?" diye endişeyle sordum.

"oh evet tabii" deyip gülümsedi ve önüme oturdu.

"bekle burada felix ya da changbin'i gördün mü?" diye sordu, siktir.

"oh evet, bundan bahsedersek, onları görmedim. görüyorsun uhm evet aslında felix senle buluşmama yardımcı oldu ve uhm anlıyorsun ki min'in sen olduğunu biliyorum." endişeyle cevap verdim.

"oh ben- jisung seni bu konuda rahatsız ettiysem çok üzgünüm. evet ben min'im, çok kıskanç olan." kafasını eğdi.

"hey hayır. bana bak, beni rahatsız etmedin, beni daha mutlu ettin, yani kendimi değerli hissetmemi sağladın, anlıyor musun?" gülümsedim.

"gerçekten mi? yapabildiğime sevindim. artık sana aşık olduğumu bildiğine göre, böyle rahat mısın?" gerçekten gergin bir ses tonuyla sordu.

"çok aptalsın, lütfen yeterince açık değil mi? ben de senden hoşlanıyorum minho." güldüm.

"ben- ciddi misin? bana söyleyebilirdin." şaşırmış bir şekilde cevap verdi.

"şimdi ikimiz de biliyoruz, bu yeterince iyi değil mi?''

''evet, öyle." gülümsedi.

"yani, şey yapmak ister mis- boşver bu utanç verici." kendi sözümü kestim.

"iyi, eğer yapmayacaksan, ben sana sorayım. erkek arkadaşım olur musun jisung?" bana gülümsedi.

"evet"

elini tuttum, gerçekten gergindim.

daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

"hey, her şey yolunda mı?" diye sordu.

"evet evet. daha önce hiç sevgilim ya da partnerim olmadı" utanarak başka yere baktım.

"hey, bana bak."

"haaaaaayıırrrrrr" diye mırıldandım.

"bana bak dedim."

sonunda baktım.

bu çok utanç verici.

"bu bir sorun değil, biliyorsun? erkek arkadaşım olman için daha önceden kimseyle çıkmana gerek yok, tamam mı? ne olursa olsun seni seviyorum." konuşurken saçımı karıştırdı.

"iyi, ne olursa olsun ben de seni seviyorum"

-

jeongin'in bakış açısından

sanırım yeterince dinledim, geri döneceğim.

uh bunu cringe olmadan anlatmak zor olacak.

boğazımı temizledim ve sonunda geri bizim masaya yürümeye başladım.

"-erkek arkadaşım olur musun jisung?"

"evet"

jisung'un cevabını duydum.

"EVEEETTT, aptallar sizi yeterince uzun sürdü."

sessizce güldüm.

belki biraz gürültülü.

ah siktir, bakmak üzereler.

masamıza doğru daha hızlı yürümeye başladım.

"herkese merhaba, favoriniz geldi. tamam öyleyse uhm, size kötü haberlerim var"

"ah siktir jisung kaçtı mı? yoksa minho ağladı mı? bir dakika ne?" felix paniklemeye başladı.

"o kadar aptal mısın felix?" seungmin, felix'in kafasına geçirdi.

"kahretsin, ben-"

"sen, onlara bak" hyunjin, arkadaki çifti işaret etti.

"HEHEHEHEHEH YÜZÜNÜ GÖRMELİYDİN." diye hırıldadım.

"sessiz ol, bizi duyacaklar" diye fısıldadı felix ve beni yanına çekti.

Hey || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin