0.0

47 8 0
                                    



Jeon Jeongguk

15 Yıl Önce

Hiç bilmediğim bir yerdeyim. Bilmediğim sokaklar, yabancı caddeler ve yüzük asık insanlar. Babamın zoru ile doğduğum şehirden istemediğim bir noktaya sürüklenmiştim. Üniversiteyi bitirdiğim gibi deneyimlenip onun yerine geçtiğimde insanların çenesini kapalı tutabilmek için bana ne istediğimi sormadan yollamıştı buraya. Hayatımda ne benim istediğim gibi olmuştu ki zaten?

Çocukluğumdan bu yana her seçimimin kontrol altında olmuştu. Yanlış yapamazdım. Hayatımda yanlışa yer yoktu. Hiç bir zaman bu hayatı yaşamak istememiştim. Ama bana direttirilen kurallar ve yetiştirilme tarzım buna ses çıkarmama izin vermiyordu.

Diplomamı alıp eve geldiğimde valizlerimin ve eşyalarımın toplandığını görmüştüm ve ardından kendimi Seul'de bulmuştum. Bana haber dahi vermemişlerdi. Fikrimi sormamışlardı. Sadece elime bir uçak bileti ve ev anahtarı tutuşturup artık gitmem gerektiği söylenmişti. Tabiki bende her zaman ki gibi dediklerini sorgulamadan yapmıştım.

Yirmi altı yaşında olmama rağmen hiç bir kadınla aramda duygusal bir bağ oluşmamıştı. Bunu bende istemiyordum. İsteyemezdim. Ben aşık olamazdım. Çünkü ilerde hayatımı paylaşacağım insanı da ailemin seçeceğinin farkındaydım. Ben bunları yaşamaya mecburdum. Karşı çıkacak ne gücüm ne de cesaretim vardı.

Şuanda da sokak sokak dolaşarak benim için tutulan evi bulmaya çalışıyordum. Elimde bulunan navigasyon beni nerdeyse 1 saattir aynı sokaklara sokup çıkarıyordu. Sinirlenmeye başlıyordum ve sinirlenmenin verdiği hiddetle uygulamadan çıkan kadın sesinin yönlendirmesinin tam tersi istikamete direksiyonu kırmıştım. Kendimi koca koca bahçelerin için de bulunan lüks, iki veya üç katlı binaların olduğu bir sokakta bulmuştum.

Gözlerimi tek tek evlerin üzerinde yazan numaralarda gezdirerek sabrımın son bir kısmı ile kendimi sınıyordum. Sonunda bana verilen adresteki numara ile aynı olan kapı numarasına sahip binanın önünde arabayı durdurmuştum.

Evi uzun bir süre incelemiştim. Fazlası ile büyüktü. Koca evde tek başıma napabilirdim tanrı aşkına. Hayatımda her şey gösterişti ve ben bundan artık iğreniyordum.

Eşyalarımın benden önce buraya ulaşıp her şeyin hallolduğunu bildiğim için önemli bir kaç eşyamın bulunduğu çantamı elime alıp eve doğru ilerlemeye başlamıştım. Kapıyı açıp bahçeye adım attığımda dalgınlığımı yan bahçeden gelen gülüşme sesleri bozmuştu. Ne güzel şeydi gülümsemek. Son zamanlarda içten ve isteyerek yapamadığım şeyler arasındaydı sanırım. İstiyordum. Gülmek,mutlu olmak ve rahata erişmek istiyordum. Sadece istediğim gibi yaşayayım istiyordum. Ne para ne de gösteriş hiç biri umrumda değildi.

Bir süre daha bir şey görebilmek adına iki bahçeyi ayıran bitki topluluğunu izlemiştim. Ardından kendimi gelerek ilerlemeye başlamıştım.
Kapıya ulaşıp anahtar ile kilidi kavuşturunca çıkan yüksek sesten kilidin değişmesi gerektiğini anlamıştım. Eski olmalıydı çünkü çok fazla ses çıkarmıştı. Öyle ki yan komşularıma kadar ulaşmış yerde oldukları için göremediğimi anladığım komşularım ayaklanıp bana gülümsemelerini sunmuşlardı. Üstleri ıslaktı. Muhtemelen çimleri sulama görevini biri oyuna çevirmişti. Gülüşmelerin sebebini de aklımda oturtmuştum.

" Ah hoşgeldiniz. Yeni taşınacak kişi olmalısınız?"

Benimle nerdeyse aynı boyda, iri omuzları ve yapılı bir vücudu adam söze başlamıştı. Bu konularda çekingendim. Eğer bir şey söylemeseydi kafamı çevirip eve girebilirdim.

Sorduğu soruya karşılık yüzümde ki gülümseme ile kafamı sallamıştım.

" Bay Jeon'un oğlu olmalısınız. Kendisini tanıyorum. Size burda yardımcı olacağız. Hiç çekinmeyin."

Teşekkür etmiştim. Fakat daha fazla konuşmam gerektiğini hissetmiştim. Kabalık yapmak istemiyordum.

" Ah kusura bakmayın kendimi tanıtmadım. Ben Jeon Jeongguk."

Kafasını anladığını belli edercesine aşağı yukarı sallamıştı.

" Tanıştığıma çok memnun oldum. Bende Kim Taehyung."

Biraz durakladı. Ardından yanında ki kadına gülerek çevirdi bakışlarını.

" Ah bu da eşim Lalisa, Lalisa Manoban."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Loving You İs A Losing Game Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin