Hayal et kitapları yazıcam burda da arada hayal etler yayımlıycam ama bunlar kısa olacak .
Bi de ben oppacı olduğum çok fazla baskıya maruz kaldım , baskı görmemek için okuduğunuz kitabı okuma listenize eklemezseniz anlarım .
Şimdi ufak bi Jimin'le hayal et bırakıyorum
Yatağında uykulu bi şekilde uzanıyodun , çok yoğun bi gün olmuştu . Bir hafta önce girdiğin şirket CEO değiştiriyordu
bilmeyenler için not :CEO , icra kurulu başkanı veya tam çevirisi ile yönetim ofisleri şefi, bir şirket, örgüt ya da acentenin en üst dereceli yöneticisidir.
O yüzden nerdeyse tüm gün dosya tamamlamış , dosya taşımış ve dosya imzalamıştın . Gözlerinin istifa edeceğinden korkmasan kalan dosyaları da bitirirdin , çünkü yeni CEO'nun fotosuna bakar bakmaz miden taklalar atmaya başlamıştı . Bir ara kalmayı düşündün ama menajerin izin vermemişti . Yorgun argın eve döndün , üstünü değişip kendini yatağa attın ve CEO'yu araştırmaya başladın ( ne ara internete bağlandın bilmiyorum jkjkjkjkjk) . Adı ... adı ... bi anda tüm yorgunluğunu unutup ayağa fırladın ve bağırdın
- ADI NEYDİ LAN ?! ADINI UNUTTUUUUUMM !!
Daha sonra şirketin sitesinden onu bulabileceğin aklına geldi ve yeniden yatağa gömüldün . O tatlı , yakışıklı , minnoş çocuğun adı Park Jimin'di ( buna inanabiliyo musnuz ? sjsjs ) . Fotoğraflarla aşk yaşaman bitince duş alıp yattın . Rüyanda da onu gördün . Sana bir gül uzatıyordu . Sen tam o gülü alacakken birden baban geliyor ve önce Jimin'in eline vurup gülü parçalıyor , sonra senin eline vurup seni karanlık bir odaya çekiyordu .
Kan ter içinde uyandın. O çocuktan hoşlandığın gerçeğini sanki bir yıldır biliyor gibi kabullenmiştin . Ama babanı unutmuştun . Ortaokulda çıktığın çocuğu ilk öğrendiğinde sana gülümsemiş , ertesi gün sınıfa pat diye dalıp çocuğa bas bas bağırmaya başlamıştı , tam yakasına yapıştığı anda güçlü kuvvetli biri olan hocanız babanı kenara çekmiş ve polisle tehdit etmişti . Sen şokla kalakalmıştın ve daha sonra hiçkimse seninle çıkmak istememişti . Kendini hep " beni gerçekten sevselerdi babamı umursamazlardı , beni cidden seven biri çıkacak ve babamı umursamıycak " diye avuturdun .
Ama Jimin pek cüsseli değildi . Çok şeker bişey olduğu için babanın kıyamama ihtimali de vardı ama bu ihtimal %-100'dü . Hem acab Jimin seni sevecek miydi ? Çünkü çocuğun kız arkadaşı olma ihtimalini düşünmeden ülkeden kaçma planlarına başlamıştın
Ve birden aklına geldi , durup Jimin'i düşünmen değil hazırlanıp işe gitmem gerekiyodu . Elektrik veriliş gibi fırlayıp yüzünü yıkadın , duş aldın ve dişlerini fırçaladın . Çoğunlukla bunların hepsini yapmaya üşenirdin ama bugün durum başkaydı . En şirin toz pembe mini eteğini ve göğüslerini ortaya çıkaran siyah bluzunu giydin . Evet , gerekirse bi bitch olabilirdin .
Şirkete vardın ve asansör düğmesini yumruklamaya başladın . Jimin'in bugğn öğlen saatlerinde gelmesi gerekiyordu ve saat sabah dokuz buçuktu . Asansör nihayet geldi ve açıldı . Ve sen de şok oldun . Çünkü karşında o yakışıklı kadayıf tatlısının ta kendisi vardı .
- Şeyyy ... içeri girmiycek misiniz ?
- Kesinlikle ... bu saatte burda olacağınızı bilmiyodum
- Şirketin hisselerinin hafiften düşmeye başladığını duyunca erken gelmeye karar verdim .
- Anladım ... eee ...
Asansörün kapısı açılınca lafın (pardon kekelemen ) yarım kaldı
İstemeye istemeye de olsa çıktın ve o da arkandan gelince şaşırdın . Belli etmeyip odana yürüdün . Sonra eski CEO geldi .
- aaa Jimin bey , sizi bu saatte beklemiyoduk .
- Erken gelmek istedim
- Çok güzel , y/n hanım size şirketi gezdirip tekrar odanıza ( senin odanın hemen yanındaki odayı gösterir ve kalbin hoplar ) getirir , sonra da bikaç şey konuşuruz
- Tamam , teşekkürler
Sana döndü ve sen heyecandan kılını bile kıpırdatamadın . Eski CEO elini hızla gözünün önünde aşağı yukarı sallayınca kendine geldin ve
- aa evet , birinci kattan başlayalım Jimin bey
- lütfen Jimin de
Şaşkınlıkla bakakldın , o da hemen ekledi
- çalışanlarımla samimi olmak baş kuralımdır
- anladım , Jimin be- yani , Jimin
İsmini ilk kez samimi bi şekilde söylemek biraz garip gelmişti . Tüm şirketi dolaştığınızda saat hemen hemen öğlen olmuştu .
O gün de çok çalışmıştın ama hala bi ton işin vardı . İşten çıkarken Jimin arkandan seslendi
- efendim ?
- acaba ... telefon numaranı verebilir misin ? yani şey için ...
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden konuştun
- tabi . *********** .
- teşekkürler
Bu fazla acemice oldu sanırım

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS SOSYAL MEDYA
FanfictionBTS'in watsap , facebook , twitter , instagram ... konuşmaları tepkiler hayal etler bakarsanız çok mutlu olurum beğenmezseniz de vaktinizi aldığım için çok özür dilerim