yüzüne doğru vuran sıcak bahar güneşi. bastığı her adımda çıkan çıtırtılar. üzerinde beyaz salaş elbise, ayaklarındaki altın rengi babetleri. başındaki hasır şapkanın uçmaması için eliyle hafifçe tutuş ve o eşsiz gülümseme. İçinde bitmeyen sükûnetli huzuru da eklemeli.
uçurumun yanında bulunan bir çiçek bahçesindeydi. şehvetle kokuyu içine çekti ve çiçekler arasına oturuverdi hasır şapkalı kadın. yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle kusursuz manzarayı seyretti uzun süre. öylesine benzersizdi ki gözlerinin ardındaki sahne, dili tutuldu adeta. kaçıncı gelişiydi oysaki, lâkin ilk gördüğündeki tepkisi bir gram bile değişmiyordu asla.
hareket etmeden, dudaklarını bile aralamadan saatlerce seyretti manzarayı kadın.
odağının uçlarındayken hafif çıtırtı sesleri işitti arkadan. tadınık gelen ses sebebiyle şiddetle döndürdü kafasını ve kalakaldı.
aşık olduğu; o en ufak zerresine kadar ezberlediği açık kahve gözler,
karşısındaydı ve gözlerine bakıyordu şimdi.
bakışlarını çekemiyordu ondan. ikisi de birbirine öyle acı ve özlem dolu bakıyordu ki bir çocuk masalında olsalar etraflarındaki çiçekler solardı.
ve o an fark etti kadın;
tanrı onu kendinden ayıracak yıllar yaratsa bile kalbinden ismini silememişti.kenardaki çiçekleri önemsemeden hızlıca ayağa kalktı ve dudaklarından sadece birkaç kelime dökülüverdi.
"s-sen,
buradasın."ve açık kahve kadın burukça gülümsedi.
"ben,
buradayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
furawagaden | twoshot
Short Storykenardaki çiçekleri önemsemeden hızlıca ayağa kalktı ve dudaklarından sadece birkaç kelime dökülüverdi. "s-sen, buradasın." ve açık kahve kadın burukça gülümsedi. "ben, buradayım."