Reflections/Mikayuu

Reflections

•••

Eros, her seferinde Pysche için beklemişti.

•••

Bu saatlerde müzeyi ziyarete gelen tek bir kişi vardı ve müze sahibi olarak Yuu da bunun gayet farkındaydı. Ve o söz konusu olan kişinin gelip baktığı tek.bir eser olduğunun da farkındaydı.

Hayır özellikle dikkat etmemişti. Sonuçta göze çarpan bir şeyi görmek için özel bir çaba harcamasına gerek yoktu? Yani evet bu kısmına kadar gerek yoktu.

Gene aynı saatte adamın müzeden içer adım atışını izledi. Yavaş ve kendinden emin adımlarla aynı yere doğru yürümeye başladı. Ve resimim önünde durdu.

"Psyche ve Eros un öpücüğü. Orjinal heykeli Louvre müzesinde görmüştüm ama bu çizim de en az onun kadar büyüleyici. Hatta başka bir şey varNe dersiniz ressam bey? Sizce de öyle degil mi?"

Boğazını temizledi Yuu.

"Bir eserin hele de heykel olan bir eserin çizimi olması dışında başka bir şeyi yok? Ne demek istediğinizi anlayamadım?"

Güldü sarışın oğlan.

"Ah hayır hayır. Ben detaylardan bahsediyorum. Heykelden farklı bir şey. Heykel somuttur. Görüntüyü olduğu gibi yansıtır. Resimlerde duygu da işin içine girer. Mesela Eros'un kanatları, heykelden farklı. Başka bir şey anlatmak istiyor gibi gözüküyor? Değil mi?"

Yuu o an düşünmeye başladı. Resimi çizerken ne yapıyordu. Eros un kanatlarını çizerken ne düşünmüştü? Gördüğü rüyalarla bir alakası var mıydı?

Cidden farklı mıydı? Peki neden farklıydı? Ne ifade etmek istemişti?

Ah aptal mısın Yuu. Kendi çizdiğin şeyin ne ifade ettiğini bilmiyor musun?

"Ah şey nu arada ben Mika. Ve siz?"

Karşısındaki adamın uzattığı ele baktı ve sonra kendi eliyle karşılık verdi. Sıcak hissetmişti.

"Yuu."

"Memnun oldum Yuu."

Ellerini çektiklerinde yavaşça yürümeye başladılar.

"Eros ve Pysche nin hikayesi. Biliyorsunuz değil mi?"

"Evet biliyorum."

Bi zahmet.

"Peki sonrasını?"

"Sonrası derken?"

"Eros ve Pysche nin kavuşmasının sonrasını."

"Sonrası mı var? Ne olabilir ki?"

"Ah evet evet meraklı iki çift göz. Bu merakı gidermek bana düşer değil mi?"

Gene güldü sarışın oğlan, Mika. Evet sana düşer. Bana bunu soran sendin demek istedi Yuu, evet bu oğlan biraz sinirlerini bozmuştu.

"Yarın akşam yandaki restorantta buluşalım. Gene bu saatte. Işinin olmayacağını düşünüyorum."

"Olur tamam."

Hayır demek için açtığı ağzından çıkan kelimelerle bir süre duraksadı Yuu.

"Anlaştık o zaman."