"Yine geldim, burdayım işte! Bir zamanlar huzur bulmak için geldiğim yere bu sefer sonsuza dek uyumak için geldim...
Çok yoruldum... Yaşamak istemiyorum artık. Bütün umutlarım, hayallerim benden önce öldüler. Yaşama sevincimi elimden aldı!
Dayanacak gücüm kalmadı...
Allahım sana gelmek istiyorum. Biliyorum, bu yaptığım çok yanlış. Bu yüzden bana çok kızacaksın ama ben dayanamıyorum artık lütfen affet beni..."Genç kadın kollarını kaldırdı, gözlerini kapattı. Son nefesini aldığını düşünüyordu fakat onu aşağıdan izleyen genç adamdan habersizdi. Son kez rüzgarın saçlarını okşamasına müsaade etti, son kez çiseleyen yağmurun onu ıslatmasına izin verdi, son kez içine derin bir nefes alıp verdi. Annesi geldi gözünün önüne. Annesinin yanına gidiyordu işte, çok özlemişti onu, kavuşacaktı artık ona. Gözlerinden mutluluk gözyaşları akıyordu. Babasının yanına gidince her şeyi anlatacaktı ona. Kızını nasıl öyle bir adama emanet etti diye de kızacaktı da! Ama biliyordu ki o babasına kıyamazdı, çok seviyordu onu. Tıpkı annesini özlediği gibi onu da çok özlemişti, hasreti son buluyordu işte. Son kez gözlerini açıp kapkara olmuş göğe baktı. Sanki bulutlar da onun için ağlamak istiyordu. Bir an sevindi, yalnız olmadığını düşündü ama biliyordu ki onun kendisinden başka kimsesi yoktu. Tekrar gözlerini kapattı ve yüzünde buruk bir gülümseme ile kendini boşluğa bıraktı.
Donmuş bir şekilde genç kadını izleyen genç adam kendine geldiğinde çok geçti. Genç kadın kendini Deniz Fenerinden Karadeniz'in hırçın sularına bırakmıştı. Genç adam hiç düşünmeden kızın peşinden atladı suya. Uzun bir süre ikisi de çıkmadı suyun yüzeyine. Genç adam kadını arıyordu ve sonunda bir kayalığın dibinde baygın bir şekilde gördü. Hemen ona doğru yüzerek genç kadını kucağına aldığı gibi suyun yüzeyine çıktı. Genç kadını sıkıca tutarak onu sahile taşıdı ve kumun üzerine yatırdı. Genç kadın nefes almıyordu ama nabzı atıyordu. Genç adam sevindi bir an nabzı atıyor diye, ama sevinci çok kısa sürdü. Nefes almıyordu genç kadın, genç adam ne yapacağını şaşırmıştı ve bir an aklına suni teneffüs yapmak geldi. Bir eliyle kadının burnunu kapattı, diğer eliyle boynundan tutarak biraz yukarı kaldırdı ve derin bir nefes çekerek dudaklarını kadının dudaklarına kapattı, kendi nefesini kadına verdi. Birkaç kez bunu tekrarladı ve kadın yuttuğu sular ağzından attı sonunda. O heyecanla genç adam ellerini yukarı kaldırarak Allahına şükreti.
Genç kadın kendine gelmişti. Genç adama bakarak ağlıyordu, kurtulamamıştı bu hayattan. Kaybolan umutlarına, uçup giden hayallerine, kendine ağlıyordu. Becerememişti ölmeyi. Hiç tanımadığı bu adam kurtarmıştı onu, kızmıştı ona. Ne diye kurtarıyordu ki genç kadını. Ölmek istiyordu, bu hayattan kurtulmak istiyordu genç kadın, ama kurtulamamıştı...
•Yeni kurgu ile karşınızdayım. Umarım beğenmişsinizdir. Oy kullanmadan ve yorum yapmadan geçmeyin lütfen. Yeni bölümde görüşmek üzere, sağlıkla kalın.💛
Meyus'