İlk başta çiseleyen yağmur giderek hızını artıyordu. Genç kadın ve genç adam hala aynı şekildeydi. Sonunda genç kadın uzandığı yerden doğruldu ve ayağa kalktı. Bu hareketi ile genç adamın göğe dönük yüzü kadına döndü. Genç adam da kalkarak genç kadının karşısında dikildi. Genç kadın ona kaşlarını çatmış bir şekilde kızarmış gözleri ile bakıyordu.
"Neden kurtardın beni!"
Genç adam afallamıştı. Ne diyordu böyle genç kadın. Kendisi değil miydi günlerdir rüyasına girerek bu deniz fenerinden ona "Kurtar beni buradan." diyen. Genç adam günlerdir bu fenere gidip geliyordu rüyasında gördüğü kadını bulmak için. Gerçi genç kadın bunu nereden bilebilirdi ki genç adamın rüyasına girdiğini.
"Neden kurtardın beni diye sordum sana!"
"Kızım sen manyak mısın?! Ne diye atlıyorsun o fenerden. Ya ben burda olmasaydım? Ne derdin var da ölmek istiyorsun? Allah'ın sana vermiş olduğu cana nasıl yaparsın sen bunu! Delirdin mi sen?"
Genç kadın, genç adamın yüksek sesi ile birden irkildi. Bu adam kimdi ki genç kadına bağırıyordu. Genç kadın hiç altta kalmayarak;
"Bilmediğin şeyler var!"
Genç kadın, genç adam gibi yüksek sesle konuşarak yönünü yola doğru çevirdi. Genç adam genç kadının yanından uzaklaşması ile genç kadının arkasından takip etti. Genç kadın öyle hızlı yürüyordu ki yetişemiyordu genç adam. Sonunda bir atak yaparak genç kadını kolundan kavradığı gibi kendine çevirdi.
"Anlat o zaman, anlat ki bileyim."
"Sana anlatmak zorunda değilim!"
Genç kadın kolunu genç adamdan kurtararak yürümeye devam etti. Genç adam da genç kadının peşinden geldi.
Genç kadın adamın peşinden geldiğini farketmişti ve bundan rahatsız olmuştu. Durarak yönünü genç adama çevirdi kadın.
"Niye peşimden geliyorsun?!"
Genç adam da durmuştu. Genç kadının sorduğu soruyla ona baktı.
"Sorumun cevabını almadım o yüzden geliyorum peşinden. Hem böyle ıslak ıslak nereye gidiceksin! Yağmur da yağıyor. Zaten tirtir titriyorsun ölmedin ama hasta olacaksın bu gidişle."
Genç kadın hiç farketmemişti titrediğini. Genç adamın söylemesi ile farkına varmıştı.
"Bak beni tanımıyorsun, ben de seni tanımıyorum. Bırak peşimi tamam mı gelme peşimden!"
Genç adam da sinirlenmeye başlamıştı. Genç kadın karşısında tirtir titriyordu ama kadın bunu görmezden geliyordu. Manyak mı bu kadın diye düşünmüştü.
"Tamam, bırakacağım peşini ama bir şartla bana neden intihar etmek istediğini anlatacaksın"
Genç kadın ne diyeceğini bilmiyordu. Tanımadığı bir insana intihar etme sebebini nasıl anlatacaktı, korkuyordu. Ya o da inanmazsa genç kadına, ya o da diğer anlattığı insanlar gibi o adama inanırsa? Ne yapacaktı şimdi. Anlatmaz ise bu adam peşini bırakmayacaktı. Anlatırsa da inanmayabilirdi genç kadına. Çaresiz bir şekilde;
"Tamam, anlatacağım"
Genç adam sevinmişti. Hiç vakit kaybetmeden;
"Anlaştık, fakat ben seni böyle ıslak ıslak dinleyemem. Seni bilmem ama canım benim için önemli. O yüzden ilk kuru kıyafet ve sıcak bir yer bulmalıyız"
"Nereden bulacağız?"
Genç adam bu soru karşısında biraz düşündü ve aklına ilk geleni söyledi.
"Şöyle yapalım ben seni evine götüreyim sen giyin sonra benim evime gidelim. Olur mu?"
"Olmaz!"
"Neden?"
"Bilmem farkında mısın ama ben seni tanımıyorum tanımadığım bir insanın ne evine giderim ne de evime götürürüm gerçi benim bir evim yok, gitmem ben o eve bir daha"
Genç adam şaşırmıştı, merakta etmişti doğrusu. Niye gitmek istemiyordu ki bu kadın evine diye düşünüyordu ve aklına gelen fikirle;
"Tamam, şöyle yapalım ne benim evime gidelim ne de senin en iyisi biz Asiye yengeme gidelim o sana kıyafet verir ben de konaktaki kıyafetlerimden giyinirim olur mu?"
Genç kadın biraz düşündü. Kabul etmekten başka çaresi yoktu. Evine de gidemezdi artık bu adamla dediği kadının yanına gider kuru kıyafetler giyerdi hiç değilse. Sonra her şeyi anlatır bu adamdan kurtulurdu diye düşündü.
"Olur, gidelim..."•Umarım beğenmişsinizdir. Oy kullanmadan ve yorum yapmadan geçmeyin lütfen. Yeni bölümde görüşmek üzere, sağlıkla kalın.💛
Meyus'