Eğer bölümü beğenirseniz lütfen yıldızlayabilir misiniz? 🦋
Sabahın 06.30'unda çalan alarm ile uyandım. Bugün nöbetçi olduğum için biraz daha erken kalkmam gerekiyordu. Hızlıca kalkıp lavabodaki işimi halledip, çıktım. Telefonumun titrediğini fark edince kilit ekranına baktım. WhatsApp'tan mesaj geldiğini görünce hemen uygulamaya girdim. Mesaj, sınıf grubundan gelmişti. Bugünün nöbetçi öğrencileri yazılıydı. Nöbetçi olduğumu biliyordum ama gene de yüzüm düşmüştü.
Daha fazla oyalanmadan hazırlanmaya koyuldum. Zaten giyeceğim kıyafetleri dünden hazırladığım için vakit kaybetmeden evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Tam 8 dakika sonra okula vardım. Koşar adımlarla merdivenleri çıkıp müdürün odasına doğru gittim fakat kapısı kilitliydi. Yahu nöbetçi kartımı da alamadım ben elimden geldiğince erken gelmeye çalışırken koskoca müdür
bile daha okula gelememiş. Nöbetçi kartımı almak için hemen üst katta olan müdür yardımcısının odasına doğru çıktım. Orada da kimse yoktu. Bunları bekleyeceğime güzel güzel dersimi dinlerim daha iyi. Hemen sınıfa gidip yerime oturum. Sınıftakiler benim nöbetçi olmamdan haberdar olmuş olacak ki gelir gelmez bakışları üzerime topladım. Rahatlığımdan ödün vermeyerek bakışları hiç umursamadan dersi dinlemeye devam ettim.
Ta ki kapı çalıncaya kadar...
Müdür, yüz ifadesi sinirli fakat sakinliğini korumaya çalışarak beni çağırdı. Birden sınıftakiler kıkır kıkır gülmeye başladılar. Müdür onları uyarınca herkes sustu. Başıma geleceklerin farkında olduğum için yanıma çantamı da aldım. Sınıftan çıkıp kapıyı kapattı. Ardından ses tonunu yükselterek beni bir güzel azarladı. Allah Allah geç gelen ben miyim sen misin şu triplere bak ya. Çattık valla çattık. Bir anda ses tonunu alçaltarak kütüphaneye gitmemi istedi. Ardından kütüphanenin bulunduğu kata doğru ilerledim. Kütüphanede birilerinin olduğunu hesaba katmayarak müdürün yaptığı şeylere bir şeyler söyleyecek oldum ki Deniz'in sesini duyunca irkildim. "Nöbetçi gelirken kapıyı kapat."
Burada olmasına şaşırdığımı fark etmemesi için bir anda sinirli bir ifadeyle "Ben senin hizmetçin değilim. Kalkta kendin kapat." dedim. Kızmam onu mutlu etmiş olacak ki gülerek karşılık verdi. Bundan nasıl bu kadar mutlu olabiliyor aklım almıyor doğrusu. Sonuçta şu anda derste olması gerekiyor eminim gene okul kurallarını hiçe sayacak bir şeyler yapmıştır.
Deniz'e bakarken bir anda burada başkalarının da olduğunu gördüm. Açıkçası naptıklarını merak etmiştim. (Deniz hariç)
İlk önce Şeyma ve Zümral'a neden burada olduklarını sordum. Onlar ise
"Senin burada neden olduğunu sormamıza gerek bile yok. Zaten kötü şeyler yapacak birisine benzemiyorsun. Yüksek ihtimalle müdür seni bize göz kulak olman için göndermiştir." dedi. Bende dediklerini onaylarcasına kafamı salladım. İlk önce Şeyma cevap verdi. "Bana bir iftira atıldığı için buradayım. Bu konuda pek konuşmak istemiyorum. Beni anlayışla karşılayabilir misin?" dedi. Bende "Tabii neden anlayış göstermeyeyim ki hem senin olayın söylemek istemezsen anlarım." dedim. Ardından bana teşekkür ettiğini söyledi.
Zümral ise "Basketbol oynuyordum. Karşımda da sevmediğim hatta sevmemekten öte nefret ettiğim bir kız vardı. Bende bu durumu fırsata çevirmek için bilerek topu ona doğru attım. Sonrası zaten gördüğün gibi Allah'a emanet..."