20.Bölüm

1.5K 90 10
                                    

Bugün büyük gündü, Anonim Bey karşıma çıkacaktı, çok heyecanlıydım. Bugünün benim için unutulmaz olacağı kesindi, belki bir gün evlendiğimizde ve çocuklarımız olduğunda onlara babalarının benimle nasıl tanıştığını anlatacağım, onu görmesem de onu bugün gece rüyamda görmüştüm, bu normal miydi?

Ben görmeden, duymadan ona aşık olmuştum. Ben duyguyu ilk defa yaşıyordum. Hiç tanımadığım birine aşık oldum. Bütün hayallerim gerçek olmuştu, belki de bu ikimiz için de bir işaretti. Her işaret bir çözüme götürür insanı.

Anonim Bey'den bir mesaj bekliyordum çünkü nerede bulaşacağımızı öğrenmem gerekiyordu ve birkaç dakika sonra mesaj geldi.

Anonim Bey:
Süsenim

Siz:
Efendim

Anonim Bey:
Heyecanlı mısın?

Siz:
Tabikide heyecanlıyım ne zaman nerede buluşacağız?

Anonim Bey:
Masal Parkına saat
20:00 gibi gel

Siz:
Tamam

Anonim Bey:
Prensesler gibi gel

Siz:
Emredersiniz istersen Pamuk Prenses gibi geleyim

Anonim Bey:
Olur gel

Siz:
Ne yapalım elbise
giyip gelirim

Anonim Bey:
Hadi seni daha fazla tutmayayım daha hazırlanacaksın

Anonim Bey'e yazıştıktan sonra saate baktım ve hazırlanmam için tam 3,5 saat vardı. Acaba hangi elbiseyi giymeliyim?

Sanırım masal parkına çağırma sebebi ise benim o parkı çok sevmemdi. O parkta tüm dünyayı unuturdum ve orada hiç sıkılmazdım.

Ah Defne, çok konuşma, hazırlan, fazla vaktin kalmadı. Gardırobumu açtığımda rahmetli annemin bana aldığı ve hiç giymediğim bir elbiseyi gördüm, üzerine bir şapka takıp saçlarımı düzleştirmek istedim. Piknik sepetine atıştırmalık bir şeyler koymak istedim.

Bu elbiseyi neden hiç giymediğimi merak ediyorum, doğru, elbiseyi öldüğü gün almıştı, annem bir trafik kazasında öldü.

Tamam, bugün benim için mutlu bir gündü, kendime dikkat etmem gerekiyordu. Önce banyoya gittim, düzleştiricimi buldum ve odama geri döndüm.

Düzleştiriciyi fişe taktıktan sonra saçlarımı düzleştirmeye başladım. Saçımla işim bittikten sonra mutfağa gidip atıştırmalık bir şeyler hazırladım ve yedim.

Saate baktığımda tam bir buçuk saatim vardı. Tabağı ve çatalı makineye koydum, masayı bir bezle sildim ve odama geri döndüm.

Gardırobumdan çıkardığım kıyafeti giydim, mutfağa gidip piknik sepetine atıştırmalık bir şeyler koydum ve evden çıkıp masal parkına doğru yola koyuldum.

Gardırobumdan çıkardığım kıyafeti giydim, mutfağa gidip piknik sepetine atıştırmalık bir şeyler koydum ve evden çıkıp masal parkına doğru yola koyuldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masal parkına vardığımda biri aniden elleriyle gözlerimi kapattı, beni bir yere götürdü, birkaç dakika sonra durdu ve nefesi kulaklarıma ulaştı.

"Benimle tanışmaya hazır mısın?" Başımı salladığımda ellerini yavaşça gözlerimden çekti.

Karşımda Ferdi duruyordu, bunca zamandır bana isimsiz yazan o muydu yani?

Neden daha önce karşıma çıkmamıştı ki. Ben zaten ona 9.sınıftan beri aşıktım ki.

"Ferdi..." dediğimde elleri yüzümdeydi. Artık hayalini kurduğum şeyi gerçekten yaşıyordum, demek ki bunca yıl beklediğime değmişti.

Defne, "Sana çok aşığım," dediğinde ben de "Ben de sana aşığım Ferdi. Ulan koskoca Fenerbahçede futbolcusun ve bana anonimden yazdın," dedim. Her zamankinden farklı değildik. Ferdi aşkını isim vermeden itiraf etmişti.

"Bir şeyler getirdim yiyelim" dediğimde, "Yemekten önce sana bir şey söylemem lazım" dedi, ben de "Söyle" dedim.

"Süsenim, benimle bir peri masalında var mısın?" Diye sorduğunda "Evet" diye bağırdım, ellerimi öptü, çok hoşuma gitti, sonra birden ışık yandı ve gördüğüm manzara karşısında şok oldu.

Hazırladığı sürpriz çok güzeldi, bu kadar güzel bir gün olacağını hiç düşünmemiştim, bugün benim için dünyanın en güzel günüydü.

Süsen//Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin