Maybe One Day || Ereri

~ℐ'𝓂 𝓈𝑜𝓇𝓇𝓎

*medyadaki şarkı ile okumanız önerilir*

7 ay önce

"Özür dilerim Levi,
Seni yalnız bıraktığım için özür dilerim
Sözümü tutamadığım için özür dilerim
Ama en çokta, sana layık olamadığım için özür dilerim..
Belki bir gün beni affedebilirsin.."
~Eren

Levi mutfak masasının üzerine bırakılmış notu ikinci kez okudu.

Hayır.

Anlayamıyordu.

Neden özür diliyordu?
Yalnız bırakmakta neyin nesiydi?

-Levi!!
-Hange?

Hange'nin burada ne işi vardı?

-L-Levi özür dilerim..

Neden herkes özür diliyordu bugün?

-"E-Eren.."
-"Eren'e bir şey mi oldu? Bu yüzden mi affetmeyeceğimi düşünüyor"

Levi elindeki notu Hange'ye doğrulttu.

-"Eğer bir şey olduysa ona kızmayacağım sadece nerede olduğunu söy-"

-"Eren gitti Levi.."

Ne.
Eren.
Gitti mi?

Eren nereye gitmişti?
Eren Levi'a haber vermeden bir yere gitmezdi ki?

-"Neden bahsediyorsun sen"
-"Mikasa aradı.. Eren evinde değilmiş ve şehirden ayrıldığına dair bir not bırakmış. Eren bugün şehirden ayrılıyor Levi."

Eren şehirden mi ayrılıyormuş?
Bu da neyin nesiydi böyle?
Eren ona haber vermeden bir yere gitmezdi.
Eren Levi'ı bırakıp gitmezdi.

Öyle değil mi..?

-"Hange sen neden bahsettiğinin farkında mısın? Eren bana haber vermeden bir yere gitmez bunu sende biliyorsun. Hem şehirden ayrılmak mı? Bir şaka için fazla bariz yalanlar söylüyorsun."
-"Biliyorum Levi.. B-Bende başta inanmamıştım. Ama"
-"Ama??"

Hange cebinden çıkardığı telefonunu açarak rehbere girdi. Ereni buldu ve üzerine tıkladı.

-Aradığınız numara kullanılmamaktadır. Lütfen geçerli bir numara giriniz..-

Levi elindeki nota baktı.
Telefonuna neden ulaşılamıyordu?
Eren gerçekten gitmiş miydi?
Öylece hiçbir şey söylemeden ayrılıyor muydu?
Neden gidiyordu ki?
Ortada hiçbir sebep yoktu..

-"Eren'in telefonuna ulaşamayınca Mikasa'yı aradım. Ağlamaktan konuşamıyordu.. Havaalanına gittiklerini ama onun çoktan ayrıldığı-"

Levi dinlememişti.
Hemen arabasına binip Havaalanına gidecekti. Civarda tek bir havaalanı vardı Eren orda olmalıydı. Bütün bunlar büyük ihtimalle bir yanlış anlaşılmaydı. Belki de büyük bir şakaydı. Evet bu bir şaka olmalıydı..

Levi hızla arabayı sürerken gözlerinin dolduğunu hissetti. Neden gözleri dolmuştu ki?
Eren onu asla bırakmazdı. Söz vermişti.
Söz..

"Sözümü tutamadığım için özür dilerim"

-"Hayır hayır hayır hayır.."

Levi gözleri gittikçe doluyordu. Önündeki arabalara hızla korna çalarak yol almaya çalışıyordu.
Geç kalamazdı.
Böylece Eren'i bulup sorunun ne olduğu sorabilirdi.
Eren yine fazla alınganlık yapıyor olmalıydı. Gerçekten gidecek değildi ya..

Levi kendi içinde düşüncelerle boğuşurken havaalanına varmıştı.

Arabasını havaalanın önüne bırakıp, hızla içeri girdi.
Kontrol kısmındaki sıra fazlasıyla uzundu ama Levi'ın bekleyecek zamanı yoktu.