1: çift buluşması (yey 🤢)

4 0 0
                                    


artık büyüdüm bıraktım fanfic işlerini zannetmiştim.. bırakmamışım yav iş var hala bizde 😸😸😸

taehyung boy aynasının karşısında üstüne geçirdiği takım elbisesini usta bir seksenler ünlüsü gibi bir ayağı önde, diğeri kırık şekilde arkaya yaslanmışken süzüyordu. saçlarını kimse görmemesine rağmen iki yandan iyice geriye taradı. aynadaki yansımasına göz kırparken üstü ordan burdan toplayıp yapıştırdıklarıyla dolu kaplı kapısı açıldı, ayna yansımasından bakıp arkasını dönmeyen genç gelenin en yakın arkadaşı olmasıyla arkasını döndü. "jeongguk?"

aynı kendisi gibi takım elbise giymiş arkadaşına gözleri kocaman olmuş bakarken gözlerini tatsız bir şekilde kıstı. "bu ne hâl oğlum?"

jeongguk da aynı taehyung'un kendisine baktığı gibi bakıyordu ona. "asıl senin bu hâlin ne? ilk buluşmayı nikah dairesinde mi ayarladık? smokin giymişsin."

"diyene bak, lise mezuniyetinde giydiğin takım değil mi bu senin? nasıl oluyor bu sana hâlâ?" diye iyice karşısındaki beyazlara bürünmüş arkadaşını süzdü. "hiç sorma." diye mırıldandı jeongguk, yüzü acı çekermiş gibi buruşmuştu.

"jeongguk abartı oldu sanki bu, gel kıyafet vereyim sana." diye mırıldandı taehyung hem kendisini hem de jeongguk'u aynada yan yana görünce. taehyung, jeongguk gibi bir arkadaşı olduğu için minnettardı. aksi takdirde hiçkimse ilk buluşmada takım elbise giymenin bu kadar berbat bir fikir olduğuna inandıramazdı kendisini. evrene müteşekkirdi, en az kendisi kadar kuşkafalı birisine sahip olduğu için.

esmer genç dolabının önünde dikilip arkadaşına kıyafet seçerken yatağına oturmuş beyaz tenliye dönmeden konuştu, "taeri seni gördüğünde dalga geçti mi çok?" taeri, taehyung'un dokuz yaşındaki dayanılmaz kız kardeşiydi. saçlarını sürekli iki at kuyruğu yapar ve insanları şeytanı koltuğundan edecek durumlara sokardı.

jeongguk avuç içlerini yatakta arkaya doğru yasladı, yüzünde gururlu bir ifade vardı. "ben geldiğimde televizyonda konser vardı. duymadı bile beni. tereyağından kıl çeker gibi." bir elini yasladığı yataktan kaldırıp bir çizgi çekti havada parmak uçlarıyla taehyung buna kıkırdadı. sonunda hem kendisine hem de jeongguk'a bir şeyler ayarladığında elinde top yaptığı pantolonu ve tişörtü beyaz tenliye atmak için hazırlanıyordu fakat o anda iki at kuyruğu sertçe açtığı kapıyla birlikte sallanan ve takım elbiseleriyle kendisine donmuş halde bakan büyükleriyle gözleri kocaman açılmıştı.

"anne! baba! taehyung ve arkadaşı oppa evleniyor!" diye bağırdı bütün evde çınlayan tiz sesiyle. bayan kim koltuk altına sıkıştırdığı gazetesiyle yan taraftan çıkıverdi, " 'arkadaşı oppa' da ne canım?" taehyung bu saçmalıklara alıştığından yüzünde sadece bıkkın bir ifade vardı. bunun üstüne babası annesini mutfaktan ellerini beline sardığı önlüğe siler haldeyken "jeongguk işte canım, taehyung'un başka arkadaşı mı var sanki?" diye cevapladığında taehyung bütün mide asitini annesinin o çok bayıldığı salon halısına kusmak istedi. annesi ve babası tuz biber bir çiftti resmen.

"çıkın odamdan ya, hayvanat bahçesine zavallı hayvancağızları izlemeye gelmiş gibi doluştunuz hemen." diye bıkmış sesiyle konuşmuş ve kapının önüne birikmiş ailesinin yüzüne kapıyı kapatmaya yeltenmişti ki annesinin ikinci doğumu olan şeytan, kardeşi, kapı aralığına ayağını koyarak onu engelledi. taehyung kapıyı açmasa da küçük kız yüzünü kapı aralığına dayamış, sadece ağzı gözükürken fısıldamıştı. "eğer ilişki tavsiyesine ihtiyacın olursa, odam mutfağın yanında, taehyung kim."

taehyung yüzünü buruşturup kaşlarını çatarak baktı küçük kıza, "heyecanlandığında altına kaçıran birinden ilişki tavsiyesi falan almayacağım." küçük kız omuz silkti ve gözlerini iri iri açarak kapıdan uzaklaştı, "senin kaybın, yabaneşeği." ve son olarak ıslık çalmaya çalışarak hayali mikrofonunu yere bıraktı. taeri arkasını dönüp salona giderken taehyung arkasından bağırdı, "iltifattır benim için!"

bro(flirtatiously)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin