36 questions

prelude

"Bütün gece buradasın Louis. Bütün yollar kapanmış ve hiçbir yerde elektrik yok. Bazı yerlerde telefon sinyalleri bile çekmiyormuş. Seni buradan göndermemi bekleme." dedi Harry köşeyi dönüp Louis'nin mum ışığında oturduğu oturma odasına girerken.

Louis iç çekti, "Şey en azından en yakın arkadaşımın evinde mahsur kaldım." Güldü. "Senin için sıkıntı olmaz değil mi? Sen uyuyacağında ben de burada koltukta yatabilirim."

"Benim için de en yakın arkadaşımla mahsur kalmak gerçekten kabuslarımdan bir tanesiydi Lou. Çok büyük bir sıkıntı." dedi. Bir anda dramatikleşti, "Bu gece koltuğumda biri yatarken ne yapacağım Tanrım?!"

Louis gözlerini devirdi, "Kes sesini Harold ve beni eğlendirmenin bir yolunu bul." Elektriğin olmadığını bilmesine rağmen televizyon kumandasını eline aldı ve televizyonu açmaya çalışır gibi tüm tuşlara bastı. Televizyon herhangi bir canlılık işareti vermeyince Louis kumandayı Harry'e doğru attı.

Harry kafasına atılan kumandadan son anda kaçtı ve "Hey!" diye bağırdı.

"Çalışmayan kumandanla ne istersen yapabilirsin Bay Kıvırcık." Koltukta yanında duran telefonuna uzanıp ekranı açtığında ise gözleri iyice büyüdü, "Ve sadece %5 şarjım kalmış, bu kadar kötü cezalandırılacak kadar ne yaptım Tanrım?" diye isyan etti.

Harry Louis'nin dramatikliğine bakıp güldü, ona her baktığında gülümsemekten asla kendini alamıyordu. Kalbinde Louis Tomlinson için her zaman çok özel bir yer vardı. 

Niall onlara her zaman beraber çok tatlı olduklarını söylüyordu ve Harry de başlarda sadece çok iyi arkadaşlar olduklarını savunuyordu, ona göre en yakın arkadaşlardı ve tabii ki yakın olacaklardı! Aralarındaki cinsel şakalar ve birbirlerine takılmaları çok yakın arkadaşlığın getirdiğinden farklı bir şeyler değildi.

 Ama Liam ve Zayn'in de ikisinin yakınlığı hakkındaki yorumlarıyla Harry'nin Louis hakkındaki düşünceleri yavaşça evrim geçirmişti.

Bundan bir yıl önce Louis'yi sadece ama sadece en yakın arkadaşı olarak gören bir Harry'ken şimdi ise en yakın arkadaşı olan Louis'ye kör kütük aşık bir Harry'e dönüşmüştü. 

Ve Louis'nin bu durumdan kesinlikle haberi yoktu.

"Monopoly'e ne dersin Lou?" dedi Harry onu eğlendirmek için seçeneklerini gözden geçirirken.

"Hayır teşekkürler, bu geceyi arkadaşlığımız bitmeden ve sinir krizi geçirmeden bitirmek istiyorum."

Harry omuz silkti, "Twister?"

"Harry Edward Styles, benim altıma girmek için her şeyi yapacağını tahmin ediyordum ama bu kadarı da fazla!" dedi Louis sırıtarak.

Harry gergin bir şekilde kıkırdadı, Louis'nin gerçekten altına girmek için her şeyi yapabilirdi ama Louis'nin bunu bilmesine gerek yoktu, "Haha evet kesin öyledir, haha."

Louis, Harry'nin garip gülüşüyle ona bir bakış attı ama sonra normale döndü, "Hem zaten Twister iki kişiyle oynanmaz, hiçbir mantığı kalmıyor o zaman." İç çekti. "Zaman geçirmek için başka bir fikrin yok mu Haz?"

Tam o anda Harry'nin aklında bir ampül yandı. Ya da mum çünkü elektrikler yoktu. Hehe. Harry kendi şakasına zihninde kıkırdadı ve sonra kendi kendine bu iyi şaka için yine zihinsel bir beşlik çaktı.

"Buldum!" diyip Louis'yi ani hareketiyle korkutarak ayağa fırladı ve odasına doğru koştu. 

Masasındaki dağınıklığı karıştırdı, aradığı kağıdın orada olduğunu biliyordu. Birçok şeyi yere atıp tekrar yerine koyduktan sonra aradığı şeyi buldu. 

"Harry?" diye seslendi Louis.

"Birkaç saniye sonra oradayım." diye geri bağırdı Harry.

Elindeki kağıda baktı ve bundan gerçekten emin olup olmadığını sorguladı.

Evet.

Emindi.

Tek şansı buydu.

Kağıdı aldı ve tekrar başlığa ve sorulara baktı.

Kağıdın üstündeki başlığın üzerinde parmaklarını gezdirdi. Çıldırmış olmalıyım diye kendi kendine güldü ve dikkatli bir şekilde başlığı yırttı.

Hızlı bir şekilde üzerinde "Aşka Yol Açan 36 Soru" yazan yırttığı kağıt parçasını çekmecesine attı ve Louis'nin yanına dönmek için odasından çıktı.

her bölümün sorusunu louis ve harry'le birlikte siz de cevaplamayı unutmayın <3