Anlamadıkları şey, korktukları ve korkutları şeyi, yok etmeye çalışıyorlar.
*****
8 Kasım 2005
Küçük kız ayağına gelen taşları sektiriyordu. Annesi nöbete kaldığı için okuldan onu kimse alamamıştı, kız bu duruma alışıktı. Annesi Hemşireydi, babası ise askerdi. Zaten evi ile okulunun arası uzak değildi. On beş dakikalık bir uzaklıktaydı. Annesi gelemediği zaman mutlaka karşı komşuları Hicran teyzesini gönderirdi ama bugün onu kimse almaya gelmemişti. Küçük kız evlerinin yakın olmasına güvenerek kendi gidebileceğini düşünmüştü.
Küçük kız heyecanlıydı. İki gün önce babası ile konuşmuştu ve ona bugün geleceğini söylemişti. Bugün babası üç aydan sonra evine geliyordu. Kız düşünceler içinde yürüyorken birden önünü arabalar kesti. Korkuyla bakan çocuk geriye doğru birkaç adım attı. Arabadan inen adamlar, kız daha ne olduğunu anlamadan onu sertçe arabaya attılar. Kız çırpındı, bağırdı ama o arabadan inmeyi başaramadı.
"Baba," diye bağırdı kız, babasının ülkede olmadığını bilmesine rağmen. Yanında olmayan babası onu kurtarsın diye bağırdı ama henüz babası ülkeye giriş yapmamıştı. Babası her şeyden habersiz kızı ve eşine kavuşacağı anı beklerken, kızı kötü niyetli insanlar tarafından kaçırılmıştı ve ruhuna alacağı ağır yaraların ilk adımı o an atılmıştı ve bunun ikisi de farkında değildi henüz.
"Kes sesini velet," diye bağıran adam yüzündeki maskeyi sertçe çıkardı. Kız korkuyla adamın yüzüne baktı. Adamın yüzünün sağ tarafında kaşından başlayıp aşağıya doğru inen yara izi vardı ve bu adamı korkunç gösteriyordu. Amber rengi gözleri, korkuyla bakan yeşil gözlere sinirle bakıyordu.
"Baba," diye bağırdı küçük kız yine de. Adam sinirle nefes aldı ve kızı sertçe koltuğa yatırdı ve bacaklarına üzerine ağırlığını verdi.
"O çeneni kapatmazsan yapacaklarıma katlanırsın siktirme belanı velet." Adamın öfke dolu sesi küçük kızı daha çok korkuttu.
"Öznur bana bak bir daha sesini çıkarırsan ağzını sikerim." Adamın ne dediğini anlamamıştı. Kızın evinde hep sevgi sözcükleri duyulurdu asla küfür edilmezdi. Kız ilk defa küfür duyuyordu ve karşında duran adam kız hakkında düşündüğü iğrenç emellerini ilk burada dile getirmişti.
Öznur karşında duran bu ürkünç duyan adamın pedafobi, sübyancı bir pisliğin teki olduğunu bilmiyordu. Ve bunu acı bir şekilde öğrenecekti işte travmasının sebebi bu adam ve güvenini yıkacak akraba değil de akrep olan o adam yüzünden olacaktı.
Adam, kızın üzerinden kalkmak yerine kızın ipek gibi yumuşak olan siyah saçları ile oynadı. Öznur'un kalbi korkuyla çarpmaya başladı. Böylesine kötü bir anı hayatında ilk kez yaşıyordu. Adam üzerinde ona ne yapıyordu bilmiyordu ama rahatsız olmuştu adamın dokunuşlarından. Bu yüzden rahatsızlığını adam anlasın diye avazı çıktığı kadar bağırdı ama adam üzerinden kalkmak yerine kızın ruhunu yaralayacak ilk adımı attı. Adam elindeki bıçak ile kızın bacaklarına derin izler bıraktı. Kızın çığlıkları o canavara zevk verdi. Acımadan henüz sekiz yaşında olan kızın tüm duygularını elinden aldı.
Saatler sonra şoför arabayı inişli çıkışlı bir sokağa çevirdi ve tabelada özel mülk yazan bir evin önünde durdu. Geniş bir verandası olan iki katlı, Amerika tarzı eski bir evdi. Burası işlek bir semtti. İnsanlar kaldırımları dolduruyor, arabalar yol kenarlarına diziliyordu. Önce şoför indi, sonra adam indi. Kızın kolundan sertçe tuttu. Öznur korkuyla irkildi. Artık sesi çıkmıyordu. Boğazı ağrıyordu. Arabada çok bağırmıştı ama kimse duymamıştı sesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Gölge
Short Story"Bu böyledir diye diye kaç kadın eski kocası tarafından katledildi. Sessiz kalmak çözüm mü sence?" Kollarımı iki yana açtım. Sırf şiddet gören kadınların yanındayım diye beni korkutabileceğini mi sanıyordu? Namlunun ucu alnımın ortasındaydı. Silahla...