Sonunda bölüm yazabileceğim. Bölümlere sınır koyacağım, 20 vote olsun. Şimdilik fazla biliyorum ama yazmaya vakit bulmak için yüksek sınırlar koyuyorum. Yazım yanlışları için şimdiden sorry bebekler💖. Buraya koyduğum bilgi sayesinde feniniz gelişecek slsşskdk. Bu arada burada kullandığım bütün karakterler sevdiğim idoller.
Gen aktarımı nedir: bir canlının hücrelerine, başka bir canlının DNA'sının belli bölümlerinin yerleştirilmesi işlemine denir. Rekombinant DNA teknolojisinin uygulamalarından biridir. Her canlı grubu için farklı bir aracı canlı (taşıyıcı) kullanılarak gerçekleştirilir.
Dolly, nüklear transfer süreci kullanılarak yetişkin somatik bir hücreden klonlanan ilk hayvan olan koyun. Dolly; Ian Wilmut, Keith Campbell ve Edinburgh Üniversitesinin Roslin Enstitüsündeki bilim adamları ile İskoçya'daki Edinburgh'nun yakınlarındaki biyoteknoloji fabrikası PPL Therapeutics tarafından klonlandı.(Jennie keçi değil. Bunu neden yazdım dbıdbıdb)
İşte jennie'nin oluşum şekli. Gen aktarımı ve klonlama şeklinde.****
Arkama bakmadan kaçıyordum. Doğduğumdan beri benden her hafta kan alıyordular. Kim holding diye bir yere getirilmiştim yine. Ben sadece yaşıtlarım gibi oyun oynamak istiyordum, tabii beni aralarına alırsalar. Kafamdaki kulaklar ve kuyruğum için dışlarlardı beni.
Çok şey istiyorum galiba çünkü önümde gördüğüm korumlarla adımlarımı yavaşlattım. Arkalarında sahibim vardı. Onunla gitmek istemiyorumdum çünkü bana hiç bir şekilde ilgi göstermiyor hatta yaptığım her şeye kızıyordu.
Korumlaradan biri önüme geldi ve beni belimden tutarak kucağına aldı.
"Gidiyoruz."
"Peki Yugyeom Bey."
"Ben sizinle gelmek istemiyorum."
"Ama geleceksin küçük Hanım. Evde misafirim var ve beni bekliyor."
"Banane ben gelmek istemiyorum!"
Ağlamaya başladım, Belki işe yarardı.
Pis yugyeom geldi ve beni kucağına alıp arabasına doğru yürümeye başladı."Giderken sana dondurma alacağım. O yüzden ağlamayacaksın tamam mı?"
Dondurma.. benim dönüm noktamdır."Ben o mavili beyazlı dondurmayı istiyorum."
Kafasını sallayıp arabanın arka kapısını açtı ve beni çocuk koltuğuna otutturdu.***
Elini tutmuş dondurmamı yalayarak,
Pis Yugyeom'un evine doğru yürüyordum.
Kocaman evi vardı, koş koş bitiremiyordum evi. Kapının önüne gelince elini parmak tanıma şeyine koydu. Ne diyordu o buna, parmak iz şeysi. Adı her neyse ona koydu parmağını ve kapı açıldı. Pis yugyeom'un elini bıraktım ve koşa koşa salona gittim. Koltukta bir adam oturuyordu. Koltuk cam tarafına baktığı için yüzünü göremiyordum. Adama doğru ilerledim ve önüne geçip baştan aşağıya süzdüm. Yakışıklı bir adamdı."Biz eve senin yüzünden-"
"Jennie!! Nerdesin yine."
Karşımdaki adam hafif gülümsedi."Burada yugyeom!!"
Yugyeom salone geldi ve elindeki poşetleri koltuğa bıraktı."Çok bekletmemişimdir umarım Jungkook."
****
Kısa bir bölüm oldu biliyorum. Ama bunu mola verdiğim saat yazdım. Yarın deneme sınavım var o yüzden konu tekrarı yapmalıyım. Bir
Daha ki bölümü uzun yapacağım.~bayy güzel okuyucularım👋🏻💋
~Rubydakkue