"Biraz konuşabilir miyiz Derin ?" dedi. Yüzünde her zaman gördüğüm pişmanlık vardı. Neler olabileceğini tahmin etmiştim ama birde onun ağzından duymak istiyordum. Her zaman duysam da
" Tabi konuşabiliriz " dedim gülümseyerek. Ama o gülümsemedi. Sadece tebessüm edip geçmem için yer verdi. Önden geçerek biraz yürüdüm. Kafam her zamamkinden ağırdı. Yine aynı şeyleri duyacaktım ki neden endişeleniyordum...
Bir kaç dakika sonra durdum. Önüme geçti. Bakışlarımla konuşmasını istedim.
" Derin olmuyor, affet beni ama yapamıyorum. " dedi. Gözünde ki o pişmanlıkla ama biliyordum. Bu ayrılmaktan sonra yarın bitkin bir halde okula gelen ben olacaktım. O sadece yeni kızlara ümit verecek ve gülüp eğlenecekti. Gözüme dolan yaşların akmaması için gözlerimi kırpıştırdım. Gülümsemeye çalıştım.
" Peki tamam. Ama tek bir soru sorabilir miyim Baran " dedim. Tek bir şey merak ediyordum. Bütün sevgimi karşılıksız verip geriye sadece acı çekmemin ne demek olduğunu bilmiyordum. Nerede yanlış yapıyordum. Hatam neydi.
" Tabi ki sor Derin ne istersen. " dedi. Minnetle baktım ona. Nasıl bir aptaldım ben ,benden ayrılan adama hâlâ minnetle bakıyordum. Sevgi , aşk böyle bir şey miydi ?
" Benim hatam ne ? " dedim. Anlamamış gözlerle bana baktı.
" Nasıl yani ? "
" Seni çok sevdim Baran. Asla seni sıkmadım. Sen benden kaç defa şans istedin. Ben sana koşulsuz şartsız güvendim ve ne zaman istesen o şansı verdim. Sen beni sevmedin Baran... ben bunu biliyordum ama görmezden geldim. Beni sevmeni bekledim çünkü seni ben karşılıksız sevdim. Ama şu an sen bana olmadı diyorsun. Benim hatam ne Baran ? " dedi akan yaşlarımı durduramayarak. Kazağımın kenarı ile yanağıma düşen yaşları sildim.
Bana bakmadı. Aksine yere bakarak ayağını geriye sallandırdı. Burnumu çektim. Ağlamıştım. Aslında dayanırdım ama ilk defa böyle açıklama yapmıştım. Ve dayanamamıştım. Önceden eve gidene kadar düşünür sonra eve geldiğim de odama kapanır ve hıçkırarak ağlardım.
" B-baran "
" Derin bak ben seni üzmek istemezdim ama dediğin şeyler doğru olsa bile senin tek hatan sevgini karşındaki kişi tanıman verip bağlanıyorsun. Ama belki o senin verdiğin sevgiye layık değildir. Ya da sevgisi karşılıksız verilebilecek kadar fazla değildir. Sence ? "
" Yani ? Ama sen şu an kendini suçluyorsun. "
" Çünkü suçlanılacak taraf benim "
" Hayır. Benim sevgim dünyaya fazla " dedim. Şu an ki tartışmamız ne kadar iyiydi bilmiyorum ama onunla tartışmak benim için konuşmaktı. Karşımda ki Barandı... Sonsuza dek sevebileceğimi sandığım kişi.... Ama olmuyordu. Kader aşktan yana değildi. Bende ona fazla geliyordu herade. Sessizlik oldu aramızda. Sadece havanın soğukluğunda ısınmaya çalışıyorduk. Sessizliği bozan o oldu.
" Eve bırakmamı ister misin ? Etraf kararmak üzere. "
" Hayır teşekkür ederim. Yalnız başıma düşünmem lazım "
" Derin inat etme güvenli bir şekilde bırakayım seni eve "
" Hayır Baran teşekkürler... Ben bugün bir arkadaşımda kalacağım. Yakın buraya evi. " dedim ve onun bir şey demesine izin vermeden yanından geçip gittim. Elime telefonu alıp rehbere girdim. Annemin üzerine basıp aradım. İlk çalışta açtı. Meraklandırmış olmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞILIKSIZ OLMAZ !
Teen FictionHer zaman karşılıksız seven taraf olmak ister miydiniz ? O gülerken siz hep ağlamak ister miydiniz ? Ben Derin Kaya Hep üzülen taraf iken bu sefer sadece ben ağlamak istemiyorum. Sadece ben sevmek istemiyorum.. Bu sefer Karşılıksız Olmaz....