sana söyleyemediklerim ve söyleyemeyeceklerim, jeon jeongguk

723 70 123
                                    

medya: pretty when you cry, lana del rey

lütfen bölümü okurken bu şarkıyla okuyunuz, bittikçe de başa sararsanız sanıyorum bu fici çok daha içten fethedeceksiniz. yanlışlarım varsa mazur görün lütfen, iyi okumalar dilerim.

🖤

Sen, Jeon Jeongguk.

Bu dünya üzerinde, en güzel olansın.

Her sabah aynı sokak köşelerinde aynı çelmelere kanacak kadar saf, her seferinde karşındaki zorbalara bakıp canlarını yakıp yakmadığını kontrol edecek kadar çiçekli bir kalbe sahipsin.

Herkes gitmiş senden ama kalbindeki saf huzur kokan çiçeklerin bırakmaz gibi seni.

Annen, baban, tüm ailen ve hatta tüm sevdiklerin gitmiş senden. Yapayalnız kalmışsın ancak hayatı öğrenememişsin, emin ol öğrenseydin benim yanımda daha fazla durmazdın.

Sana yapılan zorbalıkların benim ezikliğim olduğunu bilsen, bana yardım etmeye devam etmezdin. Çalışmazdın gözyaşlarımı durdurmaya, herkes gibi izlerdin sadece.

Her gün gelip tekerlekli sandalyemin önüne en sevdiğin abur cuburlardan koymazdın, sana tek kelime edemeyecek kadar aciz olmama rağmen gelip bana umut dolu hayallerini anlatmazdın.

İçten içe ölüyorsun, Jeon.

Herkese gülümsüyor, zorbalarının bile bir gün sana sevgi besleyeceğini sanıyorsun. İnsanlara neşe olacağım derken kendini unutuyorsun.

Beni annem ve babam bile sevmiyor, Jeon. Her gün gördüğüm şiddetlerden dolayı, her bir gün yüzümün farklı köşelerindeki yara izlerimle beni okulda gördüğünde bunu sen de anlıyorsun.

Anlıyorsun ancak o kadar kırılıyor ki kalbin dünyanın kötülüğü karşısında, tek kelime edemiyorsun.

Yürüyemediğim için tekerlekli sandalyemin arkasına geçip beni yürüyüşe... yürüyemediğim bir yürüyüşe çıkarttığında bana beni sevenler olduğunu fısıldıyor ve buna inanmamı bekliyorsun.

Kimse sevmiyor beni, Jeon. Ben yüküm, ailemin bile felçimin ne zaman ilerleyip de beni öldüreceğini merak ettikleri bir yüküm ben.

Bir tek sen taşıyabiliyorsun beni.

Ancak o kadar acı çekiyorsun ki bunu yaparken, benim ezikliğimi kurtarmaya çalışacaksın, üstünü kapatacaksın derken kendini parçalıyorsun.

Ölmüşsün bile, Jeon.

Bir tek hayallerin ve çiçekli kalbin... Onları tanrı bile, bizi bu hale getiren tanrı bile öldüremez.

Tekerlekli sandalyemi arkadaki desteklerinden ittirirken dünyanın gelecekte ne kadar güzel bir yer olacağından bahsediyor, sana cevap vermedikçe ağlıyorsun.

Gizlice ağlıyorsun, Jeon. Ağladığını duyduğumu, gülüşlerinin arkasına sakladığın kalp kırıklıklarını ve ruhsal acılarını bilmiyorum sanıyorsun.

Tüm acılarını benimkilerle sakladığını biliyorum.

Kendi dertlerin var, içinde seni yiyip bitiren paranoyak canavarların var. Senin tüm umutlu hayallerine rağmen seni stresten tırnaklarını köküne kadar yemeye sevk edecek, saç diplerine yaralı tırnaklarını geçirip kafa derini kazıyıp kanatmana neden olacak kadar büyük acıların var.

Kaprislerin bir tek, hayallerini yıpratamaz. Onlar da en az kalbindeki çiçekler kadar almış nasibini güzelliğinden.

Her gün, her an ağlıyorsun, Jeon.

pretty when you cryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin