"hey lütfen beni yargılama veya benden uzaklaşma. Kalbimi sana açıyorum şuan . Yalnız bendeki özgüvene bakar mısın? belki sana veremedim bile bunları.
Sana bir şey itiraf ediyim mi? Senden nefret ediyordum , daha doğrusu ettiğimi sanıyordum. Çünkü bu hisler bana yabancıydı. Birine duyulan zaaf, birine duyulan aşk , birine duyulan özlem... Bunlar bana çok yabancıydı.
Seni sevdiğimi kabul etmemek için , senden nefret ettiğimi düşünmek istiyordum.
Umarım bunu okuduktan sonra benden nefret etmezsin...
Sana en çok ne zaman bağlandım biliyor musun? O dayak yediğim akşam yanıma geldiniz. Bizimkiler ve sen. Bana pansuman yaptın . O kadar dikkatli ve değer vererek yapıyordun ki... En sonunda kimsenin bana bu kadar değer vermediği geldi aklıma.
O anki sinirle biraz yüksek sesle konuştum sana karşı. ' neden bana özen gösteriyorsun ki? Yap ve geç ' sense o tapılası naif sesinle bana beni değerli hissettirdin.
'hayır minho hyung . Sevdiğim kimsenin canının yanmasını istemem' şuna bak. Oyla bu cümleyi bir arkadaşına da kurabilirsin dimi? Ama o an çok farklıydın Jisung. Kalbini öpüp seni seviyorum demek istedim ama işte ben bi korkağım.
O an çok korktum iste. Kalbimin sesini duyarsan diye. Seni seviyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐍𝐨𝐭𝐞 /𝓜𝓲𝓷𝓼𝓾𝓷𝓰
Fanfiction[MINI FIC] [NG] Minho cesaretini toplayıp elindeki , içinde 5 mektup bulunan kutuyu Jisung'ın önüne bıraktı. Ardından söyleyebildiği tek şey "Lütfen lütfen ciddiyetle oku. Seni kandırıyorum , bu bir şaka değil . "
