•İt's funny how a memory

310 24 126
                                    

One shot
-Lix- 'ama üzgün olan'

"Ben sana güvenmiştim! Sana ikinci bir şans vermiştim! Neden, neden yaptın bana bunu? Bize bunu neden yaptın Felix?!"

Felix,karısının sözleri karşısında sessiz kaldı. Yine.

Ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırdı Rachel. Dik durmalıydı değil mi? Ama yapamıyordu.

"Bana cevap ver! Konuşsana!"

Kocasının göğsüne ardı ardına yumruklar indirdi. Genç adamsa hiçbir şey yapmadan duruyordu. O da hatasının farkındaydı ama iş işten geçmişti.

Kız geri çekildi ve nefretle karşında ki adamın gözlerine baktı. Kafasını iki yana sallayarak oğlanın içini yakan sözleri söyledi;

"Senden tiksiniyorum,iflah olmaz bir pisliksin sen. Keşke... keşke sana güvenmeseydim. Keşke senin yerine Seungmin'i seçseydim. Kendimden nefret ediyorum ama bana kendimen nefret ettirdiğin için senden daha çok nefret ediyorum!"

Oğlan gözlerini sıkıca yumdu ve kızın gitmesini diledi. Daha fazla dayanamıyordu çünkü.

Genç kız bir kaç saniye sadece baktı eşine,ne kız konuştu ne oğlan. En sonunda sessizliği bozdu kız;

"Pekala,kendine iyi bak Lee Felix. Bensiz bir hayat kurmuşsun sen zaten,şimdi aynısını yapma sırası ben de. Bir kaç güne boşanma evrakları elinde olur."

Ardından koltuğun yanında duran valizini eline aldı ve arkasına bakmadan uzun güzel ama bir o kadar da acılı anılarının olduğu evden bir daha dönmemek üzere ayrıldı.

Topuklu ayakkabıların sesi kesilince yavaşca gözlerini açtı Felix. Derin bir nefes aldı ve gözyaşlarını tutmaya çalıştı.

O sırada genç kız valizini arabasının bagajına bırakıp sürücü koltuğuna bindi. Yoldayken annesini arayıp ona geleceğine dahir haber verdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi müzik açtı ve zihini boşalttı.

Annesinin evine varınca çantasını alıp arabasından indi ve eve doğru ilerledi. Kızarık gözlerini ve dağınık saçlarını umursamadan kapıyı çaldı ve yüzüne küçük ama sahte olduğu belli olan bir gülümseme yerleştirdi.

Annesi kapıyı büyük bir gülümseme ile açtı ama kızının halini görünce gülümsemesi yavaşca soldu.

"Annecim ne oldu? Ne bu halin böyle?"

Bir anda gözleri doldu kızın,annesine sarılarak akmayı bekleyen gözyaşlarını serbest bıraktı. Bayan Park kızının saçlarını okşayarak sarılmasına karşılık verdi. Bir süre sonra kızından ayrılarak elini tutup oturma odasına götürdü.

"Otur bakalım ben ballı çay yapıp geliyorum bebeğim."

Kız elleriyle gözyaşlarını silerken bir yandan da annesini onayladı.
Annesi içeri gidince çantasından telefonunu ve peçete çıkarttı. Gözlerini silip telefonun kilidini açtı. Telefon rehberine girip avukatını aradı.

-Bayan Kim aranıyor...

"Alo,Rachel bir şey mi oldu?"

"Bayan Kim ben boşanma davası açmak istiyorum Lee Felix'e."

"Ah Tanrım, bana seni tekrar aldatmadığını söyle lütfen."

Rachel bir süre sessiz kaldı. Bayan Kim daha fazla üstelemedi.

"Pekala üstüne gelmeyeyim. Ben evrakları şimdiden hazırlayayım sen de yarın gel imza ve ifade ver tamam mı tatlım?"

"Yarın olmasa? Hemen bitsin gitsin istiyorum."

"Seni anlıyorum ama en hızlı yarın akşama evrakları hazırlayabilirim Rachel üzgünüm."

"Peki, sorun değil. Şimdiden teşekkür ederim."

"Lafı dahi olmaz tatlım, bazen yanlış kişilere âşık olabiliyoruz bu sorun değil. Bazen âşık olduğunu zannedersin ama acı çekersin. Herneyse ben şimdi evrakları çıkartmaya gideyim sen de kendini topla. Seviyorum seni."

Genç kadın telefonu kapatıp koltuğa kendini attı. O sırada annesi salona gelip kızına yaptığı çayı sehpaya bıraktı. Ardından kızının ellerini ellerinin arasına alarak derin bir nefes aldı.

"Rachel'ım... Böyle bir adamı nereden buldun ve ya ona nasıl tekrar güvendin diye seni yargılamayacağım tatlım. Ama bazen insanlar yanlış kişilere aşık olabilirler. Bazı hatalar yapıldı ama sorun değil, biz insanlar aşık olduğumuzu zannederiz ama aslında acı çekeriz. Bu normal kendini üzmeye değmez."

Rachel yeni durduğunu gözyaşlarını tekrar serbest bıraktı. Annesi hiçbir şey demeden ona sıkıca sarıldı ve ağlamasına izin verdi.

Genç kız 2 saat boyunca annesinde oturdu annesiyle ağladı,dertleşti. En sonunda valizini alıp evden çıkıp havalimanına yol aldı.

Avustralya için tek gidişlik bilet alıp uçağınını veklemeye başladı.
Bir yandan Felix'i düşündü...

Onunla Avusturya'da üniveriste iki de tanışmıştı. İkisi de hukuk öğrencisiyidi. Herşey gayet normal ve güzel gidiyordu. Felix bir gün Rachel'a duyguları açtı ve kızda ona karşılık verince bir ilişkiye başladılar. Ama bir şey vardı Felix'in en yakın arkadaşı Seungmin de Rachel'a tutulmuştu. Ama kızın gözü aşktan kör olmuştu bile,bu yüzden Seungmin'in aşkına karşılık vermedi.

Üniverste bitince evlenen ikili hâlâ iyidiler. Mutluydular,kavga etmiyor hep gülüyorlardı. Ta ki Felix' in davranışları değişene kadar.

Birgün Rachel Felix'in telefonuna gelen mesajlarla dünyası  yıkılmıştı. Felix o'nu başka bir kızla aldatıyordu. Telefonu aldığı gibi Felix'in yanına gitmişti ve çift kavga etmeye başlamışlardı.

Uzun süreli ayrılığın ardından Felix bir şekilde kendini affettirmişti.

Aradan iki yıl sonra Felix aynı hatayı yine yapmıştı...

Ama artık herşey bitmişti,Rachel bir daha asla o'na güvenmeyecekti. Kendine söz vermişti.

Uçağını anonsunu duymasıyla silkelenip ayağı kalktı,bavulunu alıp uçağının olduğu yere gitti.

O sırada güçlü bir ses bağırıdı;

"Rachel! Bekle,yalvarırım!"

Genç kadın arkasını yavaşca döndü ve aşık olduğu adamla göz teması kurdu. Dolan gözlerine aldırmadan kafasını iki yana sallayıp arkasını döndü ve yoluna devam etti.

Lee Felix'se dağlımış haliyle Park Rachel'a baktı, izledi eşini daha doğrusu eski eşini...

Bazı insanlar asla ikinci şansı haketmezler. Bir şeyi bilinçli yapan şahıs elbette ki o 'hatayı' tekrarlar.

Bu da hikayeden çıkarılıcak ders'tir belki de...

-Moral Of The Story-
-Lix-

Moral of the story•Lee FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin