Emir: Evet gerçek. Benim sevgilim olur musun Dicle?
On karşı bir şey duyup duymadığımı bilmiyordum. Bir yanım evet diyordu bir yanımsa hayır. Acaba bir denesek mi
Emir: Hayır mı diyecek-
Dicle: Evet
Emir: Ne??😥 Peki arkadaş kalalım o zaman...
Dicle: Hayır, yani evet. Öff sevgilin olurum anlamında demiştim.
Emir: NEEE??? Gerçekten mi?
Dicle: Evet. Deneyelim yani.
Bunu dedikten sonra Emir bana pat diye sarıldı bende ona. Onu sevip sevmediğimi bilmesem de onu üzmemek için denemek istedim hem olmazsa yani yürüyemezsek ayrılırız. Sonra yemek yedik bitince de beni eve bıraktı. Kendimi çok yorgun hissettiğim için kendimi direk yatağa attım. Uyandığımda saate baktığımda hemen telaşlandım. Çünkü dün eve geç geldiğim için geç uyumuştum bu yüzden de geç kalkmıştım. Alarm kurmayı da unutmuşum🤦♀️ Hemen kıyafet seçip giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabama binip ajansa doğru gidiyordum ki arabada beni birisi aradı. Eda arıyordu. Hemen arabaya bağlayıp aramayı açtım.
Eda: Selamm. Naber?
Dicle: İyi sen canım?
Eda: Bende iyi. Ben geliyorum sizin ajansa şimdi
Dicle: Neden?
Eda: Hani ben artık sizin ajanstayım ya Dicle
Dicle: He kafam karıştı ya tamam neyse. Gel, hem sana anlatacaklarım var.
Eda: Tamam ajansa gelince konuşuruz o zaman.
Dicle: Tamam bayy
Eda: Bay bayy
Aramayı kapattım ve devam ederken bir kişi daha beni aradı. Barış Havas'tı. Hemen açtım.
Barış: Selam, naber Dicle?
Dicle: İyi Barış sen?
Barış: Bende iyiyim. Şey diyecektim, ben Berlin den ayrılıcam. Ve sizin ajansa gelmek istiyorum da tabi aynı anda menajerim olmanı istiyorum. Bunu bugün buluşup işin yoksa konuşabilir miyiz?
Dicle: Aaa gerçekten mi? Çok sevindim gerçekten olur olur görüşelim bugün konuşuruz.
Barış: Sözleşmeyi getirmeyi unutma. Ha unutmadan bir de Serkan'da sizin ajansa gelmek istiyor. O Eda'nın menajerliğini bildiği ve beğendiği için o da Eda'yı istiyor da onla beraber gelirsen ve onun sözleşmesini falan hazırlayıp getirirsen sevinirim.
Dicle: Tabi tabi olur. Eda'da bizim ajansa daha bugün gelicek. Serkan onun bu ajansta ilk oyuncusu olur. Çok da güzel olur.
Barış: Tamam o zaman ben sana konumu falan atarım buluşacağımız yerin. Bizim bugün setimiz olmadığı için de ne zaman isterseniz ve size uygunsa o zaman görüşürüz.
Dicle: Tamam Barış. Görüşürüz o zaman.
Barış: Görüşürüz.
Aramayı kapattığım gibi çok mutlu olmuştum. Aslında kendi adıma değil Eda adına çünkü o çok az oyuncum olacak diyerek kendine inanmazken şimdiden bir oyuncusu bile olmuştu. Eminim ki Eda'da bu habere çok sevinecekti. Ben bunları düşünürken ajansa gelmiştim bile. Apar topar ajansa girdim. O sırada herkes toplantı odasındaydı, hemen girdim ve koltuğa oturdum.
Dicle: Pardon ya geç kaldım da uyuyakalmışım.
Serkan: Sorun değil kızım biz de zaten toplantıya yeni başladık. Evet kimden başlayalım? Feris'cim neler var sende bugün?
Feris: Kıvanç Tatlıtuğ ile yeni bir diziye başlayacağız. Tabi her şey kesin değil. Neyse onla yapımcı ile görüşmeye gideceğiz. Eda Ece'ye bir reklam teklifi gelmiş onu konuşacağım onunla ve son olarak Ezgi Mola'nın reklam çekimi var oraya gideceğim. Kısaca bugün yoğun geçecek.
Serkan: Ooo çok güzel. Kıraç sen?
Kıraç: Ben bugün boşum.
Serkan: Anlamadım?
Kıraç: Bildiğin Serkan bugün yapmayacağım hiç bir şey.
Serkan: TAMAM Kıraç. Dicle sen?
Dicle: Demet Özdemir'e teklifler gelmiş onla onları inceleyeceğiz. Çağan Irmak yeni senaryosunda ki oyuncuları bu ajanstan istediği için ona isim çıkaracağız seçmesi için, onu konuşacağız onunla ve Barış Havas ile Serkan Bolat Berlin'den ayrılıp bu ajansa gelmek istiyorlarmış. Onlarla buluşup sözleşme imzalayacağız. Yani benim de annem gibi yoğun geçecek bugünüm.
Serkan: Çok çok iyi. O zaman Kıraç hariç herkes için yoğun bir gün olacak bugün.
Kıraç göz devirmişti o an.
Serkan: Ha bu arada son olarak Ego'ya yeni bir menajer geliyor. Eda Yıldız. Birazdan görüşüp sözleşmeleri imzalayacağız. Bunu da söyliyim. E o zaman kolay gelsin herkese. Toplantı bitmiştir.
Toplantı odasından annem ve ben hariç herkes çıkmıştı. Bende tam çıkarken annem beni durdurup odasına çağırmıştı. Beraber onun odasına gittik.
Dicle: Ne oldu anne?
Feris: Dicle ben...
-Merhaba-
Nasılsınız umarım iyisinizdir. Biliyorum bölümü resmen aylar sonra attım. Aslında ben bu hikayeyi bırakacaktım, bölüm de yazmayacaktım. Sadece okuyucu olmak istiyordum ama herkes 2. bölümün altına yb yazınca iyi tamam o zaman devam ediyim diye düşündüm. Yine geç gelebilir bölümler kusura bakmayın. Üşengecimdir biraz asdfghjk. Neyse bb
