Thiam

İm coming bitch

Yarın sınavım var ama ben yazıyorum çünkü .. bi nedeni yok ders çalışasın gelmiyor . Herneyse çok uzattım ;) bu arada üstteki videoya düştüm ( ve şey sahnesi de yazdım )

...
2 kişi eksik gittiğimiz yol boyunca sanki boşluğa düşmüş gibi hissediyordum . Yaşama sevincim nerdeydi benim? , aklıma aniden bi isim geldi 'theo' stiles ile aynı anda aynı adı söyleyeceğimizi sanıyordum ama o Derek dedi .

"Stiles, o kimdi " dedi Scott " hatırlasana , hani şu hiç gülmeyen , kaslı , yakışıklı , karizma öküz " dedi stiles .
"Derek " dedi scot bulmuşcasına . Onlar bunu konuşurken ben unutmamak için tekrarlıyordum .

'Theo, theo seni seviyorum sevgilim '

"Hadi gidelim de şu iki salağı buzlu suya yatıralım yoksa unutacaklar " dedi Isaac . Dayanamayıp kafasına bi geçirdim " sus lan " dedim tıslarcasına . " büyüklere lan denilmez " dedi . " sen kafana vurmasına değil de lan demesine mi takıldın " dedi Scott ."lan çocuk haklı " dedi Isaac " tamam susun artık da kafa dinleyelim stiles ile şok içindeyiz burda " dedim ve stilese kaş göz hareketiyle bi şeyler demeye çalıştım .

O da anlayıp elini şakalarına yerleştirip " ah Derek ah sen böyle gittin ya biz el aleme ne Derek "dedi " allahım bu çocuk cidden geri zekalı " diye homurdandım .araba durdu. Gelmiştik

" in lan " dedim hızla arabadan atlayıp içeri koşarken tek düşündüğüm 'theo ' 'theo ' diye söylenen kendi sesimdi . O kadar hızlı koşuyordum ki Theo'yu kurtarabilecek bi hız olduğunu düşündüm . Veterinerlik dışındaki tüm meslekleri yapan doktor karşıma çıkınca kollarını tutup .

" buza yatıracaksın beni tamam mı " diye soluklandım . Arkamdan koşan stilesi görünce o da doktorun yanına geldi. " BENİ DE " diye bağırınca arkadan bi ses " noluyo lan doktora kalp krizi mi geçirtmeye çalışıyoruz olum bu ne " dedi " kapa çeneni Isaac " dedik stiles ile aynı anda .

...
Buzlu suya yatınca vücudumda olan iğnelenme ve ürperme hissine göz yumdum ve nefesimi sakince verdim .
Gözlerimi kapattım ,

Karşımda Theo duruyordu , hayal mi gerçek mi olduğuna karar veremediğim güzellikteki gözlerine daldım .
Arka plandaki sesi dinledim
" Liam ! Beni duyabiliyor musun " . Evet " dedim . "Şimdi olduğun yerde dolaş ve nereye benzediğini söyle " . Yürümeye başladım " . Koltuklar var , geçit gibi bi bariyer var . theo var " sesim kesildi .boğulmaya başladığımı hissettim ve arka plandaki sesler beynimi kemirmeye başladı .

"Hayır onun ölmesine göz yumamam ! " . " Scott salak arkadaşım salak mısın ? Ölmüyor bunu denemiştik ya daha önce " dedi " stiles sus bi ya çocuğun rengi attı " " Isaac dahil hepiniz susun ,aşıl siz böyle ses yaparsanız aklı karışır ve beyni bulanır , sonra da ölmez ama yaralanır " dedi . Sesler kesilmişti . Aniden oksijenle buluşunca gözlerimi açarak derin derin nefes vermeye başladım .

" tren istasyonu ! Diğerleri de orda !" diye bağırınca herkes " zaman kaybetmeye gerek yok " dedi ve bana bi halı verip üstümü değiştirmem için bi şeyler getirdi Scott . Sonra başım biraz döndü ama gözlerimi kapatıp açınca geçti . Sanırım .

Giyindikten sonra bilinen ilk tren istasyonunun yolunu tutup önüne geldikten sonra orda hiçbiryer olmadığını görmemizle hepimiz yıkıldık .

Arabaya geri dönerken başımı önüme eğmiş bi biçimde göz yaşlarımı saklamaya çalıştım . Bi elin boynuma sarılmasıyla arkama döndüm ,O BURDAYDI ! THEO BURDAYDI .