7. Bölüm

135 18 86
                                    

7. Bölüm

Kulübeye geldiğimde yavaşça kapıyı kapatıp içeri baktım. İlker benim yatağımda yatıyordu. Leyla gece kendi başına korkmuş olmalıydı. Kapıyı yavaşça açıp İlker'in kulübesine yöneldim. Kapıyı tıklattığımda içeriden Buğra'nın sesini duydum. Yavaşça gel demişti. Uyumamıştı anlaşılan. Kapıyı açıp içeri girdiğimde şaşkın gözler ile bana bakıyordu. Haliyle beklemiyordu.

"İlker yatağımda yatıyordu rahatsız etmek istemedim." Başıyla onayladı. İlker'in yatağına geçip oturdum. Başını cama çevirdi yeniden. Camından baktığında bizim kulübeyi ve hocaların olduğu yeri görebiliyordu. Benim yatağımla aynı yerdeydi. Bende bakmaya başladım o camdan. Ekrem bey ormandan çıkıp toplanma yerine doğru yürüdü. Kısık gözler ile onu izliyordum. Başını Leyla ile ikimizin kaldığı kulübeye çevirdi. Uzun uzun baktı. Normalde insanların bakışlarını çözebilirdim. Ama Ekrem beyin bakışlarını çözemiyordum.

"Geçmiş olsun." Dedi fısıltıyla Buğra. Dalgın bakışlarımı camdan çekip ona döndüm.

"Teşekkür ederim." Dedim bende fısıltıyla. Bakışlarımı odanın içinde gezdirdim. Gitar dikkatimi çekti. İlker'in pek alakası yoktu. Buğra'nın olmalıydı. "Gitar çalmayı biliyor musun?" Gözleri ilk beni buldu ardından gitara baktı.

"Ustaca olmasa bile biliyorum." Başımla onayladım. "Sen?" Yeniden gözlerim onu buldu.

"Geçen sene 9. Sınıfta öğrenmek istemiştim. Ders veren hoca okuldan gidince yarım kaldı." Beni başıyla onayladı. Ortamda garip bir atmosfer vardı. "Kulaklığa ihtiyacın oluyor mu?" Diye sordum gülümseyerek. Başını bana çevirdi. İlk şaşkın bir şekilde baksa bile sonradan hafifçe gülümsedi.

"Odada yalnız başıma kaldığımda gerek olmuyor. Ama bazen kalabalıkta fazlasıyla ihtiyaç duyuyorum." Bazen insan çılgın kalabalıklar arasında bile yalnızdır. Diye geçirdim içimden. Ya da yalnız kalmak istiyordur.

"Müzik açalım mı?" Hafifçe gülümseyip başıyla onayladı. Müzik bizim kalabalıktan kaçış yolumuzdu. Müzik listemi karıştırdım. Geçen gün nakaratını dinleyemediğim şarkıyı açtım.

Kırgınım sana her an
Kızgınım kimi zaman
Bana senden geri kalan
Hep yalan, hep yalan

Üzerime geliyorlar
Deliyim ben biliyorlar
"Unutacaksın" diyorlar
Hep yalan, hep yalan

Gözlerimi kapattım. Şarkıya bazı bölümlerinde eşlik ettim kısık ses ile. Kafamın içinde konser verdim herkesten habersiz. Gözlerimi açtığımda Buğra ile göz göze geldim. Değişik bakışları vardı. Çözemiyordum.

Çözmen gerekiyor mu?

Bende nerde kaldı acaba diyordum. Hoşgeldin.

Ben senin kafanın içindeyim ne düşündüğünü biliyorum. Bir kere bile aklına gelmedim yalan söyleme. 

Evet kapana sıkışmış gibi hissediyordum.

Kapana değil köşeye sıkıştın. Her neyse. Kız az önce ne güzel bir konser havası vardı burda arada yapalım bunu.

Hafifçe gülümsedim. Seviyordum iç sesimi.

Sevilmeyecek iç ses miyim ayol? Hıh.

Gülmeye başladığımda Buğra'nın garip bakışlarına maruz kalmıştım. Haklıydı aslında. Bir anda kendi kendime gülmeye başlamıştım. Sıkı bir ailesi olanlar bilir. En fazla 20 saniye içerisinde bir kurtarma yalanı bulabilirsiniz.

"Bu şarkıyı okulda dinlerken bir arkadaşım 'yalaan' diye bağırırken hoca gelmişti. Tabi bizim arkadaş o sıra toparlanıp yerine geçene kadar baya gülmüştük o aklıma geldi." İşte bu da aniden kafam da oluşan bir yalandı. O da gülümsedi.

"Fena rezil olmuş desene." Başımla onayladım.  Galiba ortamda kurulan son cümle buydu. Sırayla şarkılar çaldı. İkizimiz de yatağın başlığına yaslanmış boş boş mutfak tezgâhına bakıyorduk.

"Çocuklaaar hadi uyanın." Başımı kapıya çevirdim. Binnur hoca öğrencileri uyandırmak için bağırıyordu.

"Eğer rahatsız olurum dersen ilk sen çık sonradan çıkarım ben." Buğra'ya döndüm. Başımı olumsuz anlamda salladım.

"İnsanların ne dediklerini umursamayalı uzun zaman oluyor." Başını olumlu anlamda salladığında ikimiz de kulübeden çıktık. Toplanma yerine geldiğimizde sadece Ekrem bey ve biz vardık. Gözleri ateş püskürüyor gibiydi. Yavaşça yanımıza geldi. Kolumu sıkıca tutup kendine doğru çekti. Dişlerinin arasından Buğra'ya doğru tısladığında kanımın donduğunu hissettim.

"Ben sana birdaha annenin yanına gitmeyeceksin demedim mi?"

---

Bomba gibi bir bölüm ha ne dersiniz?

Öyle uzuuun uzuuun şeyler yazamayacağım

En heyecanlı yerinde bırakıp uyumaya gidiyorum.

Öptüüüm

Sizi seviyorum 🖤

Okul GezisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin