Etrafına bakındı. Oturmak için yer arıyordu ama insan kalabalığı dışında hiç bir şey yoktu.
Neden bu kadar çok insan vardı ki. Sadece kendi arkadaş grubu olacak sanıyordu. Yalnız tsukishima değil herkes öyle sanıyordu. Bir eve elli kişi çok fazlaydı. Hatta yer kalmadığı için tuvaleti diskoya çevirmişlerdi. Duyduğuna göre oradakiler o kadar kafayı bulmuştu ki en son tuvalet suyu içmeye başlamışlardı.
Disko olayını duyduğu kızlar bir şey daha söylemişti. Herkesi aynı kişi partiye davet etmişti ve o kişi onların grubundan değildi. Tsukishima duyduğunda şaşırmıştı tabi. Gruplarında çok fazla şerefsiz vardı onların çağırmaması garipti.
Cidden çok fazla kişi vardı. Tabi buradaki neredeyse kimseyi tanımıyordu. Sadece okulda gördüğü tanıdık simalar ve puştlar. O yüzden ortamdan kendini soyutlamış sadece oturacak bir yer arıyordu.
Aslında direk partiden kaçmak istiyordu.
Kendini toparlayarak alt kata indi. Kesinlikle alt kat daha kalabalıktı ama en azından bir odada 7 kişi sikişmiyorlardı. Neden yedi kişiydiler onu da bilmiyordu. Yedinci kişi nasıl araya kaynamıştı. Babam böyle pas- hayır yeter yazma artık şunu.
Merdivenlerden zıplaya zıplaya inmeye başladı. Hızlıca inmesinin nedeni 12 tinerci birleşmiş kimim tineri daha güzel yarışması yapmasıydı. Ya da direk onların yanına gidip kafayı mı bulsaydı?
Tam tinercilerin yanına gidecekken aralarından birinin bokuto olduğunu fark etti. 15 dakika sonra burası akaashi tarafından yıkılacağından dolayı çaktırmadan inmeye devam etti.
"Hepiniz hoş geldiniz"
Daichinin sesiyle kafasını hızla salona çevirdi. Bir masaya çıkmış büyük ihtimalle geçen hafta oikawadan araklayıp semide unuttuğu mikrofonla konuşmaya çalışıyordu.
"Kısa bir şey söyleyeceğim BİZ HİÇ BİRİNİZİ ÇAĞIRMADIK SİKTİRİN GİDİN EVDEN"
Tsukishima daichinin bağırmasıyla mutluluktan ağlayabilirdi. Birinin bunu bağırma vakti gelmişti ve artık huzurla ölebilirdi.
"Yooo bizi şu çakma sarışın yavşak çağırdı"
Sesin nereden geldiğini anlamamıştı ama bir kız sesiydi. Şu 'Iyy 175 ne ya kız dediğin benim gibi 155 olur' diyen.
Bütün gözler atsumuya dönünce atsumuda aynaya baktı. Sarışın evet yavşak evet tamam o zaman daichi yavaştan su şişesine oturtabilirdi.
"Hayır o çakma sarışın yavşak değil diğeri"
Bunu demesiyle kapı sertçe kapandı. Tabi kapanmadan önce alaylı bir bağırış gelmişti.
"Evinizi nasıl siktim ama"
Tsukishima kim olduğunu umursamadan kargaşadan boşalan ikili koltuğa koşmaya başladı. Tsukishimanın koşması çok nadir görebileceğiniz bir şey. O yüzden suna çoktan videoya çekmeye başlamıştı.
Hızla kendini gözleri kapalı koltuğa atmıştı. Sonunda huzura kavuşacağım diye sevinirken normalden uzun süredir havada olduğunu fark etti. Yere yapışmadan önce gözlerini açıp kendini kurtardı demek çok isterdim ama yere yapıştı.
Suna elindeki telefona bakıp güldü. Bunu en az 27 liraya satardı.
Tsukishima acıyla burnunu tutarak koltuğa baktı. Koltuk sağdaydı hem de baya.
Koltuğun yatmış olan kişiye bakınca kaşları havaya kalkmıştı.
Vay anasını
Daha önce hiç görmediği bir yüzdü. Suratında yaptığından zevk aldığını belli eden bir sırıtma vardı. Hatta elinde olsa sırf zevkten kafasında bira şişesi kırabilme ihtimali vardı.
Tsukishima ilk ayağa kalkıp kırılmış olan gözlüğünü tekrar gözüne taktı. Kırıkta olsa gözleri 3 numaraydı. Gözlüksüz cidden kör gibi dolaşıyordu. Bir keresinde gözlüğünü almayı unuttuğu için fark etmeden bokutonun götüne kapı soktu. Bunu bilerek te yapmış olabilir.
Üstünü silkeledikten sonra ilk hafifçe sırıttı ve koltukta yatan çocuğun altındaki minderi çekti.
Çocuk bu hareketi beklemiyordu. Ama son anda kendini kurtardı.
Kurtardığını sandı
Tsukishimanın pantolonuyla birlikte şuan yerdeydi.
_____________________________
Bundan sonra düz yazı olcağını sanmıyorum
Ama her an ruh halim değişebilir
Neyse bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinazorlu Don -Tsukiyama- /haikyuu/
FanfictionKonudan konuya atladım ama En başta tsukkinin kendini aromantik sanmasıydı Şimdi ise dinazorlu donu Bu sefer daha saçma bir şeyle geldim çok gururluyum