W - Two Worlds

Bu hikaye W - Two Worlds adlı dramadan esinlenerek yazılmıştır.

"Kapı kırılırcasına çalıyordu." Baekhyun, ince parmaklarını yavaşça klavyenin üstünden çekti. Sol elinin avucuyla alnına birkaç defa vurduktan sonra derin bir nefes aldı. "Seni bu beladan kurtarmak istemiyorum." Nefesini usulca geri verdi. "Ama okuyucular bu durumdan pek memnun olmayacak."

Bilgisayarının yanındaki kitabı eline aldı ve kapağına göz attı. "W." Uzun boylu, yuvarlak gözlü, kahverengi kıvırcık saçlı serseri tipli bir adam. Alaycı bir gülüşle fısıldadı. "Senden nefret ediyorum. Çünkü benden daha popülersin." Elindeki kitap hayalet yazar Byun Baekhyun'un on ikinci kitabı ve kapağındaki gizemli hacker W da onun oluşturduğu bir karakterdi. Yirmi yedi yaşındaki bu genç adam liseyi bitirdikten sonra hayalet yazarlığa başlamıştı. Tek odalı evinden minik dünyasını yaşatmaya çalışan Baekhyun'un kaleminden bu yaşına kadar tam on bir kitap ve yüzlerce karakter dökülmüştü sayfalara. Hepsi ortalama bir yazara verilmiş ve kitaplar da ortalama popülariteye sahipti. Ta ki W'yu yazana kadar.

Yine ortalama bir yazar olan Kim Minseok'a verilmek üzere, yalnız yaşayan ve kimseyle işi düşmeden muhatap olmayan bir adamı kaleme almasını istemişlerdi. Baekhyun şu anda olduğu gibi oturduğu bu kırık sandalyesinde ve eski model bilgisayarında yazmaya başladı. Yaklaşık iki yıl önce piyasaya sürülen W kod adlı hackerın hikayesini tüm Kore halkı tutkuyla okumuş, karakterini adeta kahraman edasıyla büyülemiş ve hatta bir heykelini dikerek ruhunu da yaşatmışlardı. Günden güne artarak katlanan popülaritesine dayanamayan ve ömrünün sonuna kadar hayalet yazar olmaktan korkan Baekhyun bu durumdan hiç hoşnut değildi. Tamamen kendi kişiliğinden ve yaşamından yola çıkarak oluşturduğu -onun deyişiyle- bu sünepe karakter halk kahramanına dönüşmüştü. Bütün gün bilgisayar başında, karanlıklara bürünerek yarasa gibi yaşayan bu adamı neden bu kadar çok sevmişlerdi ki?

Bir yıla kalmadan popülaritesinin biteceğine inanmıştı ama kitabın devamının yazılmasını istemeleri bu düşüncesini yerle bir etmişti. Başta hiç sevmediği bu karakterin hayatını yazmak istemedi. Editörünün uzun ısrarına rağmen kesin bir dille reddedecekti ki alacağı parayı duyunca biraz da olsa yumuşamıştı. Bu zamana kadar yazdığı bütün kitaplardan aldığı ücretin tam iki katına sahip olacaktı. Bu cazip teklif üzerinde birkaç gün düşündükten sonra nefreti ağır bastı. Hiçbir kuvvet ona aptal bir adamın hikayesini yazmaya devam ettiremezdi. Editörü arayıp yazamayacağını söyleyecekti. Editör, ondan gelen olumsuz havayı sezmiş olmalı ki Baekhyun'un cevabını beklemeden konuşmaya başlamıştı. Yayınevinin bu belirsizlikten sıkıldığını, eğer Baekhyun yazmayı kabul etmezse başka bir hayalet yazara kitabı teslim edeceklerini söylemişti. Kendi kaleminden çıkan bir hikayeyi başkasına teslim etmeyi bile kabul edebilirdi Baekhyun. Eğer o hayalet yazarın adını duymasaydı. Do Kyungsoo. Lise arkadaşı ve aynı zamanda yazdığı ilk romanı kendi yazmış gibi çalan ve onu bir başka yazara satan adamdı. Bir an hangisinden daha çok nefret ettiğini düşünmüştü. Terazinin ağır basan tarafı Do Kyungsoo idi. Zaten bir kere kaybetmişti ona, ikincisinin olmaması için elinden ne geliyorsa yapmaya hazırdı. Devam kitabını yazmayı kabul etti. Nasıl olsa kitapta Baekhyun ne istiyorsa o oluyordu. Hem Do Kyungsoo'ya hem de W'ya olan nefretini, başrolün başına yeni işler açarak soğutabilirdi. Yayınevinin tek bir isteği vardı. Ne olursa olsun W asla ölmeyecek ve başına açılan tüm belalardan önünde sonunda kurtulacaktı. Baekhyun da büyük bir zevkle başrolün başına çorap örüyor sonra istemese de tek tek onu belalardan kurtarıyordu. İşte yine kurtarması gereken anlardan birindeydi.

Göz kapaklarının düşmesiyle bütün bu düşüncelerinden sıyrıldı. Çalışma masasının sağ tarafındaki kuranglaze göz attı. İçeri sızmaya çalışan güneş ışığını gördü ve kol saatine baktı. Saat çoktan yediyi geçiyordu. Son cümlelerini toparlayıp uykunun kollarına teslim edecekti kendini.