little follower

32//İtiraf

Günaydın👋🏻👋🏻

Minik balkabaklarıma kaç gün sonra yeniden kavuşmanın verdiği his... tarif edilemez

İyi okumalar dilerim~~

.............

   Hafta sonunun ilk gününde, pek çok çocuğun hala uyukladığı sabah saatlerinde Kim Taehyung, elini tuttuğu kardeşiyle Jeon Jeongguk'un evinin önündeydi. Buraya ilk geldiği seferde olduğu gibi, şu anda da kapıyı çalmak ve biraz daha beklemek arasında gidip geliyor, düşündükçe yanaklarının renginin tonu bir tık daha kırmızıya çalıyordu. Ona kapıyı açacak olan kişinin Ya Eun olduğunun farkındaydı ve bir gün önce gece yarısı yaptığı şey yüzünden tarif edilemez bir çekincesi vardı. Korkuyordu ve yaptığı şeyden utanç duyuyordu. Aslında duymaması gerekirdi ama o on yedi yıllık hayatı boyunca bir yetişkine karşı asla kendini açmamış bir çocuktu. Hayatında en büyük yardımcılarından olan Soohe Teyzesine bile. 

Abisinin yanı başında çektiği ruhsal acıdan ve dalgın bakışlarla kapı eşiğini izlemesinden sıkılan Yeonjun, başını kaldırıp son bir kez abisine bakmış, daha sonra ise Ya Eun teyzesini kısa bir aranın ardından yeniden görebilmek için abisinden önce davranıp kapıyı küçük yumruğuyla çalmıştı. Taehyung, kapıya vurulma sesini ve içeriden gelen adım seslerini işitmeye başladığında gözlerini iri iri açtı ve daldığı yerden kopup direkt olarak kapıya baktı. Bu sırada farkında olmadan kardeşinin elini sıkmış fakat Yeonjun yerinde ileri geri sallanırken bunu umursamamıştı. 

Yalnızca kısa bir kaç saniyenin ardından, neredeyse dört yıldır sık sık arşınladıkları kapı, üzerindeki ev kıyafetleri ve önlüğüyle aceleci davranan Ya Eun tarafından açıldı. Dünden bugüne, Ya Eun evden dışarıya adımını bile atmamıştı. Taehyung'un Yeonjun'u da yanına alarak gelme ihtimaline karşı onları karşılayabilmek istemişti. Şimdi ise, bir gün ve bir sabahtır sarılmak için can attığı genç çocuk tam karşısındaydı. Üzerindeki mevsimlik montunun fermuarı ile oynuyor, bakışlarını kaçırıyordu. 

"Hoş geldiniz! İçeri geçin hadi. Hava bugün serin." Yeonjun, Ya Eun'un abisinden bakışları bir anlığına bile ayrılmazken söylediklerinden sonra, her zaman yaptığı gibi arkalarına basarak önceden Jeongguk hyunguna ait olan spor ayakkabıları çıkartmış, abisinin elini bırakıp sıcacık eve adımını atmıştı. Taehyung da, Ya Eun kısa bir süreliğine kardeşinin montunu çıkartmakla uğraşırken gerginlikten düğüm düğüm olan kaslarıyla içeri geçti. Kapıyı arkalarından kapattı ve Yeonjun'un söylediklerini dinledi. "Ya Eun Teyze, geçen sefer burada gördüğüm yapboz nerede biliyor musun? Jeongguk hyung istediğimde yapabileceğimi söylemişti." Ya Eun, bir anlığına Yeonjun'un haftalar önce yaşanan bir olayı hatırlamasına şaşırsa bile, gülümseyerek onu cevaplamış, çocuğun hoplaya zıplaya salona yönelmesini sağlamıştı. Ardındansa fırsatı olsa kapıdan çıkıp kaçacakmış gibi tedirgin bir havaya bürünmüş Taehyung'a çevirdi bedenini. 

Taehyung, kadının kendisine döndüğünü, eğdiği başına ve zeminden ayırmadığı gözlerine rağmen fark ettiğinde, alt dudağını dişleri arasına almış, öne doğru bir adım atıp bir şeyler gevelemişti. "Şey, ben de en iyisi Jeongguk'un yanına çıkayım. Evet, gönlünü almam lazım. Gitsem iyi olur." Bunları söyledikten sonra bedenini öne doğru atıp Ya Eun'un yanından geçmeye çalıştığında, Ya Eun bekletmeden tuttuğu kolu sayesinde onu durdurdu. Zaten, yalnızca koluna dokunması bile yeterdi Taehyung'un gardını indirip pes etmesi ve konuşmaları için ortamın oluşması için ama Ya Eun bununla kalmak istememişti. Ancak omuzlarına kadar gelebildiği kendisinden yaşça çok daha küçük olan bedeni kavradığı koluyla kendisine çevirmiş, ne zamandır yapmak istediğini yapmıştı. 

Onu kendisine çekip sarılmıştı. 

Taehyung, ona sarıldığını bildiği beden ve sırtında hissettiği ellerle olduğu yerde öylece kalakalırken durdu. Ya Eun'un sırtındaki bir eli saçlarına kaymış, tutamlarını nazikçe okşamıştı ancak o milim bile kıpırdamadan sıktığı gözleriyle öylece beklemişti. İki yanında öylece duran elleriyle ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Neyse ki, Ya Eun da bir şey yapmasını beklemiyordu. İçeriden Yeonjun'un yapboz parçalarını orta sehpaya döktüğünü kanıtlayan gürültüler gelinceye kadar, Ya Eun hafiften dolmasını engelleyemediği gözleriyle Taehyung'a sarıldı. Taehyung ise kalbinde sıcacık bir hissin varlığından haberdar olmasına rağmen öylece durdu.