sushiboy ਊ chrislisa ✓

1.

kullanıcı adı :

SMLFBC

profil fotoğrafi :

takipçi : takip edilen :

157k 0

⬇
⬇

gönderiler :

SMLFBC :
When the ashes start to rise
And the moon falls from the sky
And a thousand candles burn into the night
When the angels softly cry
On the flames below the sky
Would a thousand souls still pray for you and I ?

SMLFBC:
my taste in music is your face.

SMLFBC:
remember there is a person here in korea, in the city of seoul, who understands you. bcc.

❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧❧ ❧ ❧ ❧

jenny! gülerek sorarsın

neden şarkılarım "jenny'ye". yalnız senin için yüreğim hızla çarparken şarkılarım yalnız senin için ağlarken yürekleri yalnızca senden esinlenirken her hece söylerken yalnız senin adını alırken her ses yalnız senden tinılarını soluklarım tanrıça'dan atmazken adımını. çünkü sevgili adın öyle tatlı çınlıyor, bana neler söylüyor onun uyacıkları, dopdolu, çeşit çeşit sesler yankılanıyor. uzaklarda titreşen ruhlara gider sanki, altın telli sitern'in dalgalanan uyumu, bilinmeyen, güpgüzel, tılsımlı bir şey gibi.

||

işte! binlerce cilt doldurabilirim, "jenny" yazarak yalnız her satırına, gizleniverir yine düşünceler, duygular, sonsuz yapı, mutlak istenç, dizeler arasına,

taptatlı dizeler ki yumuşacık özlerler, bütün işımaları esîr pırıltısını, kutsal sevinci, korkunç kederin acısını, benim olan tüm yaşam ve bilginin tadını. yukarlardaki yıldızlarda okuyabilirim, zefir'den yankılanıp geri gelir o bana, kuduran dalgaların uğultusundan gelir. evet, nakarat gibi yazabilirim onu, görebilsinler diye gelecek yüzyıllara - aşk jenny'dir, jenny de aşkın adı.

1836

***

okuduğum şiir ve içimdeki aşık olma isteğinin birleşiminin verdiği mayhoşlukla kaldırdım yana eğdiğim başımı,

biraz daha öyle dursam boynum tutulacaktı büyük ihtimalle, yine de umursamadım.

bu şiir kitabı ne zaman gelsem hep aynı yerde dururdu.

sanki, sanki onu benden başka kimseler okumazmış gibi..

fakat bugün onu bulmak için birazcık dolaşmam gerekmişti.

belki de dedim kendime, belki de birileri keşfetmişti onu sonunda, tıpkı benim gibi.

sırtımı yasladığım dolaptan ayırırken ayağa kalktım ve üstümü silkeledim.

hayatım çok yolunda mı gidiyordu, aşk için hazır mıydım ? beni üzebileceğini bildiğim hislere karşı yeterli miydim ?

çok bir fikrim yoktu.

dedim ya, başıboş gezen okuduğu şiirlerden sonra aşık olmak isteyen çocuğun tekiydim ben.

soğuk bir ipmişçesine içinden geçtiği bedenimi titretirken ellerimi kulak arkama sokabileceğim kadar uzamış saçlarıma götürdüm.

tek isteğim birinin, kendime vermeyip şu saçlarıma verdiğim ilginin birazını bile bana göstermesiydi.

zira saçlarım çok güzellerdi,

en güzel papatyaların yer edineceği kadar hem de.

düzelttiğim saçlarımın ardından çabuk üşüyen ellerimi paltomun cebine geri gönderirken kendi düşüncelerime güldüm.

ellerini tutacak kimsen yokken saçlarını süsleyecek birisini istemen,

yalnızlığın hüküm sürdüğü dünyanda kendine yaptığın en büyük hata lalisa manoban.

dilerim çabuk kendine gelirsin,
dilerim marx'ın
jenny ' sini çabucak bulur.

dilerim, dileklerin gerçek olur.