jeongin: ne yapıyorsun?
hyunjin: *sandalyenin üzerinde dururken* biliyorsun, ben burada yaşıyorum. nerede istersem durabilirim, teşekkürler.
jeongin:
jeongin: örümcek nerede?
hyunjin: masanın altında. lütfen benim için onu al, lütfeeeeen-
