Eda:
Bugün okulun ilk günü mimar olmak bugüne kadar hep hayalimdi. Çiçekleri bahçeleri çok severim. Bu yüzden peyzaj mimarı olmak istiyorum. Her neyse ilk günden geç kalmak istemem. Kahvaltı yaptım duş aldım ve giyindim.Arabama bindim.
Yarım saate okula vardım. Bahçede insanlar birbirlerine ısınmaya başlamışlardı bile. Kantine girdim. Orası da doluydu. Tek bir masa bile boş değildi. Gözüm birine kaydı. Çok yakışıklıydı masada tek oturuyordu. Masaya araba anahtarını, gelişi güzel bir şekilde koymuştu. Sol elinde bir kahve, sağ elinde ise telefona bakıyordu. Onu böyle boş boş süzeceğime yanına gitseydim ya. Güzel giyinmişti.
Serkan:
Yanıma çok güzel taş gibi bir kız geldi.
Eda:
Selam oturabilir miyim?
Serkan:
Tabii
Eda:
Soğuk bir sesi vardı. Karizmatik bir ses.
Serkan:
Ee tanışmayacak mıyız?
Eda:
A şey ben Eda Eda Yıldız.
Serkan:
Serkan bende. Serkan Bolat.
Eda:Serkan Bolat mı?
İsmini sıkça duyduğumuz Bolat.
Serkan:Ta kendisi
Edadan:
Ukala tavrı beni biraz germişti. Ama belli etmek yok.
Serkan:
Ee hangi bölüme geldin.
Eda:
Mimarlık peyzaj mimarlığı.
Sen?
Serkan:
Dış mimarlık.
Eda:
Çok mu seviyorsun çizmeyi?
Serkan:
Çok. Mimar olacağına göre sende seviyorsun.
Eda:
Bana huzur veriyor. Mutlu olduğumda, üzüldüğümde.
Serkan:
O zaman bugünün yani ilk günün şerefine yapalım mı bir şeyler?
Edadan:
Allah'ım Serkan Bolat resmen bana çıkma teklifi gibi bir şey etti.
Eda:
Dersler bitsin bakarız.