Karşıma sarışın bir kız oturdu. İsmini bilmiyordum daha önce görmemiştim güzel giyinmişti.
Hemen söze girdi:
?:
Selam
Eda:
Tanışıyor muyuz?
?:
Ben seni bugün tanıdım.
Eda:
Yani
?:
Serkan Bolat'tan uzak duracaksın.
Eda:
Pardon anlayamadım.
?:
Şöyle anlatayım...Hı Serkan geliyor
Ve yanımdan kalkıp gitti. Cafedende çıktı. Bu kadın bana ne saçmalamıştı. Ben içimden Serkan'ın kadını görmemiş olması için onlarca dua ederken bir sesten ürktüm.
Serkan:
Eda Eda EDA
Eda:
Hı efendim?
Serkan:
İyi misin bir sorun mu var?
Eda:
Yo yok yok bir şey .
Serkan:
Öyle olsun o kız kimdi.
Eda:
Hangi kız hani nerede ki ben görmüyorum kız falan Serkan sen iyi misin?
Serkan:
Asıl sen iyi misin Eda ne oluyor? Neden bu kadar panikledin? Ayrıca Az önce masada oturan kız fark etmeyeceğimi düşünmedin herhalde.
Eda:
Ha sen o kızı diyorsun o kız şey şey o şey ya senin fanınmış.
Serkan:
Neden beni beklememiş o zaman ya da neden ben buradayken gelmemiş?
Eda:
Şey çekinmiş biraz senin nasıl biri olduğunu sordu ne zaman tanıştığımızı sordu öyle yani.
Serkan:
İyi tamam öyle olsun bakalım hesabı isteyeyim de kalkalım.
Eda:
Olur zaten geç olmuştu.
Serkan (garsona):
Pardon hesabı alabilir miyiz?
Garson:
Hemen getiriyorum efendim.
Gelen hesabı Serkan kendine çekti tam elini cebine atmıştı ki onu durdurdum hesabı alıp ben de baktım kim ne yediyse onun parasını öderdi ya da hesap bölünürdü. Ben de böyleydi fakat o benim kurallarımı daha bilmiyordu.
Serkan:
Ne yapıyorsun böyle bir şeye gerçekten gerek yok ben hallederim.
Eda:
Evet senin halledebileceğini biliyorum fakat benim bazı kurallarım var ya hesap bölünür ya kim ne yediyse onu öder.
Serkan:
Sen sen gerçekten değişik birisin peki öyle olsun madem senin kuralların böyle kurallarını çiğnemeyelim.Hesabı ikiye böldük. Arabaya bindik.
Çok sessiz bir ortamdı. Bu sessizlik beni germişti elimi arabanın radyosuna atıp şarkı açmak istedim.
Hoşuma gidecek bir müzik bulana kadar aradım aradım aradım sonunda bir müzik buldum.
Bunu dinliyorduk. Araba kullanırken Serkan hiç konuşmuyordu. Birdenbire şarkı durdu ve zil sesi çaldı. Serkan'ın telefonu çalıyordu.
Serkan:
Üzgünüm bunu açmam gerek kusura bakma.
Kafamı salladım.
Ekranda ışık yanıp sönüyordu.