I.
Karamsar biri değildi elbet. Vakit öğle vaktiydi ve hayat güneşin en uzak olduğu yerdeydi. Bir Kara Kitap olmasada Gri Kitap oluşturabilirdi bu cümlelerde. Düşünce, tam araftaydı. -yine anlaşılamadı kız- Masasına, kollarını arkasında birleştirmiş Cin Ali'nin kelimelerini anlatan bir resim düştü. -İçinden okudu kelimeleri kız, kimseye duyurmadan-
II.
Sonsuzluğu anlatan en güzel noktalardı onlar. Hayatın anlatmak istdiği harfleri oluşturup kelimelere koşan noktalara sarıldı kız tüm saflığıyla. -sarılacak kimsesi yok değildi - Uçan mürekkep kullanmıştı adeta. Bir görünüp bir kayboldu her şey. -Bir şeyler karalandı boş sayfada-
III.
Herkes biraz esiridir kendi ütopyasının. Ve en büyük ironidir, insanın kendi yarattığı dünyaya esir olması. Gökyüzüne mi tırmanıyordu o kuş? Elbet bir kedi kadar yükseğe tırmanamazdı. Gökyüzünün sonsuzluğundadır kediler ve kuşlar rüzgarın en büyük düşmanı.
Ve sevgili dostum gece kadar karanlık bu sayfayı bana ayırdığın için tesekkür eder, helvamı yemeye de beklerim (!)