Etkinliğin ilerleyen saatlerinde Jungkook, tanıştığı insanlara yalancı bir gülümseme veriyor eşliğinde siyah kuğunun onda onca etki yaratan öpücüklerine dayanmaya çalışıyordu. Tüm bedeni etkinliğin başında olan olaylar nedeniyle öfkeyle dolu olmanın yanında, sesler artık tüm bedenini mahvediyordu.
Jeon jungkook hassas duyuları nedeniyle oldukça zorlu bir bedene sahipti. Kim taehyung bunu en iyi şekilde biliyordu.
Yanında olan bedenin sıkıntı ile parmakları ile oynadığını, derin nefesler aldığını ve kısık şekilde gözlerini sürekli etrafta gezdirdiğini biliyordu. Taehyung çoğu zaman onu böyle ortamlara bu yüzden çağırmıyor ve sadece birbirlerine özel anlar yaratmayı daha çok seviyordu. Yanında duran bedenin dövmeli elini tutmuş, büyük bir uyumla birleşmesine neden olmuştu. Elleri uzun süredir çaldığı piyonadan dolayı oldukça kemikli ve inceydi ancak jungkook'un elleri onun elleri arasında kendini belli edecek şekilde ortaya çıkıyordu. Jungkook çoğu zaman sporla ve bilgisayar ile ilgilenen kişiydi ilişkileri içinde. Bu yüzden elleri taehyung'un ellerine göre biraz daha kısaydı. "Artık gidelim mi Jeon?" sesini bir tek onun duyması adına kulağına söylemişti, Jungkook derin bir nefes ile parmaklarının arasında dolanan parmakları sıkıca tutmuş ve önlerine çıkan insanları umursamamaya çalışarak yavaşça etkinlikten ayrılmak adına harekete geçmişlerdi.
Ta ki, kapıda bekleyen o kalabalık ve arkalarından gelen Park Jimin ile birlikte. Bir anda yüzlerine patlayan flaşlar tüm benliklerini ruh gibi emmek ister gibiydiler, Jimin bile bu kadar olacağını bilmediği haberciler ve paparazziler karşısında arkalarında kaldığı bedenlere bir adım ile yaklaşmıştı. Jungkook yavaşça başını arkalarında kendilerinden kısa bedene baktığında karışık bakışları karşısında sadece taehyung'un fark etmesi için birleştirdikleri ellerini sıkmış ve yavaşça Jimin'i işaret etmişti. Zaten o sırada siyah kuğunun sesi duyulmuştu onca ses arasında,
"Bizimle gelin, aracımız şimdi gelecek. Fazla beklemeyin Bay Park."
Kurduğu cümleye karşılık mavi gözlü beden yorulan gözlerini iki bedene kaldırmış ve başını onaylar anlamda sallamıştı. Buna hazırlıklı değildi, ona gönderilen davetiyede güvenlik önlemleri alanacak diye belirtilmesine rağmen şu an önlerinde beliren insan seli ister istemez tüm bedenine öfke ve nefret yerleştirmeye başlamıştı. Menajeri olsun, etrafında olan herkes onun ilgiyi sevmesine rağmen belirtilen kurallar içerisinde olması gerektiğini bilirdi.
Önlerinde olan insan selini açması için gelen iki güvenlik görevlisi üç kişinin önünde bir yol açmış ve büyük cipin kapılarını açmışlardı. Üç beden anında sanki konuşmuşlar gibi yerlerine geçtiğinde Jimin arka koltukta yavaş ve derin bir nefesi içine çekmişti üzerinde olan kırmızı ceketi çıkarırken. Ön koltukta oturan siyah kuğu ve direksiyona geçen beyaz ile aynadan bakışlarını birleştirmiş büyük bir kahkahanın aralarında patlak vermesine neden olmuştu. "Bay Park eğer adresini verirseniz ilk sizi bırakalım artı olarak sigaradan rahatsız olur musunuz?" Jimin sorulan soru ile kaşlarını çatmak istese bile joker bir ifade ile reddedip evinin adresini vermişti. Ancak dikkatini çeken şey Taehyung'un, beyazına bıraktığı bakışlardı. Bal gözlerin içinde yeşeren endişe izlerini adı kadar biliyordu bu gözleri bir kere daha deneyimlemişti.
İliklerine kadar titreyeceğini hissetti.
Ancak hiçbir şey olmadı.
Sonrası ise oldukça hızlı gelişti aslında üçlü arasında jungkook sigarasını yakmıştı, taehyung aracın hoparlöründen bildiği bir şarkıyı açmış ve ikisi eşlik etmeye başlamıştı. Bu sessiz gürültüyü ikinci zipponun metalik açılışı bozmuştu ve taehyung bu sefer ince bir sesle yanan sigarayı diğerinin dudaklarından almış tüm öfkesi ile camdan dışarı atmıştı tek kelime etmeden. Ardından gelen şey ise beyazın ona uzattığı telefonuydu, "Eğer istersen numaranı yaz, Taehyung seninle yakın olmak isteyecektir ve eminim bundan sonra zaten çok fazla karşılaşacağız." Kırmızı takım elbiseli beden telefona numarasını yazdıktan sonra merak ettiği bir soruyu soğuk bir sesle sormuştu,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Swan
FanfictionTaehyung tüm tabuları yıkarken, Jeon Jungkook onun yıktığı bütün tabuları yerine geri koyardı.