6.bölüm

93 9 7
                                    

•Medya: wolfstar•

~REYNA LUPİN~

Şuan karşımda ki odada uyuyan Reg'i izliyorum. Mükemmel uyuyor. Yavaş adımlarla odasına girdim. Başucuna oturdum ve ellerimi saçlarına koydum. Beni tek haraketi ile altına aldı. " Ne oldu Reyna neden geldin?" diyerek üstümden kalkıp yan tarafıma yattı. Bir bahane bulmam gerekiyordu. Etrafa bakındım ve boş sürahi'yi gördüm. "Sürahiyi doldurmak için geldim." diyerek bir yalan uydurdum. Tam kalkıyordum ki Reg bileğimden tutup kendine çekti beni. "Gitme Reyna." Reg'in sesiyle irkildim ve yatağının ucuna oturdum. Reg'in titrediğini fark etmem çok uzun sürmedi. Elimi alnına koyduğumda ateşi olduğunu anladım. Reg'in de kendinde olmaması işimi daha zorlaştırıcaktı. Reg'in koluna destek vererek onu kendi banyoma götürdüm. Suyu bir tık soğuk ayarlayıp sweatshirt'ini çıkardım. Onu suyun altına sokup ıslanmasını izledim. Suyun altında titriyordu ve yeterince soğukta durduğunu düşünüp onu sudan çıkardım ve büyüyle üstündekileri kuruttum. Onu yatağa yatırıp sessizce abimin odasında girip bir t-shirt alıp odama geçtim ve Regulus'un üstüne giydirdim. Başına oturup ateşini baktım. Duştan öncesine göre düşmüştü ama hala çok yüksekti. Regulus'a destek vererek yavaşça aşağı indirdim. Babamın iksir odasına geçtim ve onu oradaki koltuğa yatırdım. Kitapların oraya geçip sağlık bölümünden bir kitap aldım. İçinden ateş düşürmek için olan iksiri bulup yapmaya başladım. Yaklaşık üç saat sonra iksir bitmişti. Hava aydınlanmaya başlamıştı. İksir tek kullanımlık on tane şişe çıktı. Hemen Regulus'a destek vererek iksirlerle tekrar odama geçtik. Odam doğu tarafında olduğu için güneşin turuncu ışıkları odanın bir kısmına vuruyordu. Regulus'u yatağa yatırdım ve iksirden bir şişe içirdim. Baş ucunda beklerken sayıkladığını fark ettim ama ne olduğunu anlamadım. Yaklaşık iki saat sonra istemsizce uykunun kollarına bıraktım kendimi.

~Remus Lupin~

Sabah erkenden uyandım ve su almak için mutfağa gitmeye başladım. Kız kardeşime bakmak adına odasına kafamı çevirdiğimde yatakta yatan Regulus ve onun elinin üzerinde uyuya kalmış Reyna ile karşılaştım. İlişkileri olsa destekler miyim? Bilmiyorum. Eğer gerçekten birbirlerini seviyorlarsa neden olmasın. Ama kardeşim sevdiğim adamın kardeşi ile çıkarsa ise Sirius ile kavuşamayız. Ama Reyna mutlu olacaksa ben üzülebilirim. O mutlu olsun o bana yeter. Yeter ki o gülsün. Yavaş adımlarla gidip Regulus'u uyandırdım. Reyna'yı ve olduğu yeri görünce şok oldu. Ona sessizce beni takip etmesini söyleyip aşağıda olan mutfağın balkonuna getirdim. İki tane kahve yapıp birini ona verdim ve yanındaki sandalyeye oturdum. "Onu seviyorsun değil mi? " dedim sakin bir sesle. "Kimi? " diyerek karşılık verdi. Sesi biraz gergin çıkmıştı. "Kardeşimi. Reyna'yı" dedim. Yüzüme baktı. Yüzüm ifadesiz olduğu için korktuğunu anladım. Ona ufak bir gülümseme gömerim. "Evet. Onu seviyorum. Kendimden fazla." hala korktuğu belliydi. Tam bir şey demek için ağzımı açmıştım ki telaşla Reyna çıktı balkona. "Ağbi Regulus yok gördü- Buradaymışsın Regulus." Ben kahveyi Reyna'ya verdim ve merdivenlere doğru ilerledim. Sirius'un kapısında durup odasına girdim sessizce. Yatağının başına çömelip uyuyan Sirius 'u izlemeye başladım. Çok masumdu uyurken. Onu sevdiğimi öğrenmesinden korkuyorum. Arkadaşlığımızın bozulmasından...

Aşağı indiğimde Regulus kahvaltılıkları masaya koyuyordu. Beni görünce kafasını aşağı eğdi. "Sorun yok Regulus. Ama onu üzme" diyerek içini rahatlattım. Kafasını kaldırıp bana gülümsedi. Mutfağa geçtiğimde Reyna müzik dinleyerek kahvaltılıkları ayarlıyordu. Hemen gidip yanağından öptüm. Oda beni öpüp kollarını belime doladı. " Hadi git ve sevdiğin çocuğu uyandır. " dediğinde şok geçirdim. "Ne" diyebildim sadece. "Sen nasıl anladın." "Hadi ama ağbi birlikte büyüdük ve senin kardeşinim." Ona gülümsedim ve merdivenleri çıkmaya başladık. O James'i uyandırmaya çıktı ben de Sirius'un yanına gittim. Onlar uyandıktan sonra kahvaltıya indik. "Bugün dışarı çıkalımm." Heycanı sesinden anlaşılıyordu Reyna'nın. "Nereye gidelim bebeğim" dedi Peter cevap olarak. Yanımdaki Regulus elini yumruk yapmış sıkıyordu. Elimi elinin üstüne koyup sakin olması gerektiğini belli eden bir bakış attım. O da hemen elini serbest bıraktı ve biraz sakinleşti. "Nereye gidelim güzelim" dedim bende hemen arkadan. "Şu eskiden sürekli gittiğimiz deniz kenarına gidelim." "Tamam güzelim kahvaltı bitsin hazırlanalım." deyip kahvaltıma döndüm.

Kapıda Regulus ile diğerlerini bekliyorduk. "Kardeşimi sevmen iyi bir şey Regulus. Kardeşimi kırmayacağını düşünüyorum ve umarım düşüncelerimi çürütmezsin." "Onu üzmek en son istediğim şey Remus ağbi." "Ağbi demene gerek yok direkt Remus de." "Peki Remus" Aşağı yeşil uzun Sahil elbisesi ile Reyna indi. Eline beyaz bir plaj çantası vardı. Askılarından anladığım kadarıyla siyah bir bikini giymişti. Regulus ona etkilenmiş gibi bakıyordu. "Yaa hadi ama Sizi bekliyoruz. Beni beklemeniz gerekirken ben bekletiliyorum. 1 dakika içinde gelmezseniz sizi bırakıp gideceğiz!" sesi ile çok diktatördü Reyna'nın. Sözünden 10 saniye sonra herkes salondaydı. Reyna benim koluma girip önden ilerlemeye başladı. Bende en son ona ayak uydurmayı başarmıştım. "Bugün Sirius'a açılacaksın." "Ne yapamam Reyna saçmalama." "Off yapmazsan seni eve almam." "Tamam deneyeceğim. Bu arada sen Regulus'u mu seviyordun?" "Na saçmalıyorsun Remus?" "Bana yalan söyleme seni tanıyorum." "Evet ama kimseye söyleme. Çok mu belli ediyorum." "Kimseye söylemem ağbi sözü ve hiç belli etmiyorsun. Sadece doğduğundan beri yanındayım ve seni tanıyorum"  "İyi ki yanımdasın Remus"

  Sahile varmıştık. Arka taraf rahatlatıcı bir ormandı. Ön tarafı ise deniz. Çok kalabalık olmaz burası. Her zaman az kişi tarafından bilinir. Karşı tarafta oturan erkek grubu ve biz vardık. Erkeklerin gözleri Reyna'ya dönmüştü. Ben de kafamı oraya döndüğümde Reyna elbisini çıkartıyordu. Ben direkt erkeklere döndüm ve onlarda önlerine döndüler. "Ağbi hadi ormana git ve ona açıl" dedi Reyna. "Sirius beraber ormana gidelim mi? Odun toplayalım akşam geç saate kadar burada kalırız." "Tamam gidelim Remus." diyaloğundan sonra Sirius ile ormana geçtik. Biraz uzaklaştıktan sonra Sirius'un elinden tutup onu durdurdum. "Sirius benim sana bir şey söylemem gerek." "Bir sorun mu var Remus." Cümlelerimi toparlayamıyordum ve bende gösterme kararı verdim ve benden biraz kısa olan adamın belinden tutup dudaklarımızı birleştirdim. Anında karşılık vermemişti ama şok olduğu için karşılık vermediğini fark etmiştim. "Sirius seni seviyorum." "Bende seni ama Regulus şey ımm nasıl desem" "Reyna'yı seviyor biliyorum. Sabah konuştuk. Onlar kendi ilişkilerine baksın biz kendi ilişkimize. Benim kalbimi kendi içinde korur musun Sirius?" "Evet Remus. Kendi kalbimden daha iyi saklarım" "Hadi gidelim Sevgilim." Beraber el ele tutuşup sahile yürümeye başladık.

~Regulus Black~

   Sirius ve Remus yeni gitmişti. Ben, Reyna (benim olan), James ve Peter oturuyorduk. James bahane bulup Peter'ı da alıp gitti. Reyna ise denize doğru yürümeye başladı. Sadece onu izliyordum. Yanına erkekler geldi ve onunla konuşmaya başladılar. Reyna onları başından savmaya çalışıyordu. Sonra birden elleri Reyna'ya temas etmeye başladı. Bende kalkıp Reyna'yı arkama aldım. Bana sert bir şekilde bakıyorlardı. "Hadi ama delikanlı. Sadece eğlenip geri vereceğiz." "Kapayın lan çenenizi. Gidin başka kız bulun ve benim olana ellemeyin." Reyna beni duyduğunda kızarmış bir şekilde bana baktı. "Ahh belki bizim olur birazdan ne dersin?" demesiyle adama yumruk attım. Reyna beni tutup uzaklaştırmaya çalışıyordu fakat ben adamlara vurmaya devam ediyordum. Hemen onları bırakıp Reyna ile yürümeye başladım. "James'in yanına gidiyorsun hemen ve ben söyleyene kadar gelmiyorsun." "Olmaz. Seninle kalacağım. Hatta sen de gel gidelim lütfen." "Reyna James'in yanına git. Şimdi. Sana zarar gelirse yaşayamam tamam mı, şimdi James'in yanına git ki sana zarar gelmesin." "Ama sen-" "Reyna şimdi." Reyna hızlı adımlarla James'lere doğru yürümeye başladı. Bende çocuklara tekrar yaklaşıp kavga etmeye başladık.

LaviniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin