Sabah oldu. Her şey çok normal idi. Tabi kumsala gidesiye kadar. Sude, Îlayda, Îrem, Seda, Ecem, Irmak Fatma ve ben kumsala gezmeye gittik. Sude aramızdan kayboldu. Onu aradık. Sonra koşa koşa geldi. Sude;
-İnanmayacaksınız ama ben bir yer altında gezen bir canavar gördüm.
Ben;
-Hadi canım yok artık ciddi misin?
Sude;
-Evet.
Sonra hep beraber koştuk. Seda düştü. Ben geri dönüp onu kurtardım. Îlayda önce korku zeminden uzaktı. Taşlık yere çıktı hemen. Birini bekledik ama gelen kimse olmadı. En sonunda ben dayanamadım bana kemer bağlandı. Îlayda'nın yanına yavaş yavaş gittim. Yer altı canavarı geldi. Ben öleceğimi sandım. Ama Sude son anda bir taş bulup üstüne attı. Ben koşarak çaktırmadan Îlayda'nın yanına gittim. Taşlık yere çıktım. Yer altı canavarı ulaşamadığı için kumda kayboldu. Biz komiser kaan geldi. Biz orada taşlıklardan kurtulduk. Sude'nin ayağı kaydı kumsala düştü. Korkudan zor nefes alıyordu. Elini tutum. Yavaş yavaş onu çektik. Kurtardık tabi. Ama çok zor durumdaydı. Biz hep beraber hastaneye gidecektik. Ama ortalıkta Îlayda ve Seda yoktu. Ambulans geldi. Sude'ye serum bağlandı. Biz o kadar korkuyorduk ki kime ne oldu bilemiyorduk. Sadece aklınızda hep o çığlıklar vardı. Irmak ve Îrem Sude'nin başındaydı. Ecem, Fatma ben Îlayda ve Seda'yı aradık. Gece oldu biz bir kulübede uyuya kaldık. Sude'nin durumu kötüymüş. Herkes yarını bekliyormuş. Bugünkü macera onları bir süre takip etmiş. Gece uyumuşlar...
Sabah oldu. Sude hastaneden taburcu edildi. Kumsala geldik. Kaan komiserin yanında Bedriye komiser vardı. Olay yerinde 2 cansız beden vardı. Önce biz Îlayda ve seda sandık. Ama allahtan değilmiş. Muhtemelen yer altı canavarı yapmış. Olay yerinde köpek uzmanı Buse geldi. Yanlışlıkla Merve ve Bedriye komiser yanlışlıkla yem oluyordu. Bir parça geçti elimize. Onu köpek uzmanı Buse'ye götürdük. Ecem ve Fatma Sude'yi evine götürdü. Biz 2 komiseri kurtardık.
Îrem ve Irmak kumsala geldi. Hâlâ canavar dolaşıyordu. Sayısı 2'ye çıktı. Kumsal kapanmıyordu. Sorunlar giderek artıyordu. Îrem kumsala girip;
Bir planım var.
Irmak;
Îrem çık ordan!!!
Yer altı canavarı geldi. Ama biz çok korktuk. Îrem'e çok yaklaşmıştı. Îrem tam yanına geldiğinde elindeki buzlu suyu bilmeyerek yere döktü. Yer altı canavarı dondu ve patladı. Patlarken Seda'nın saç telini gördük. Önce biraz korktuk sonra teli inceledik. Saçın telini Merve elimizden aldı. Merkeze götürdü. Deneya testi yaptı. Seda'nın olduğunu söyledi. Sude bayıldı. Ecem kafasını duvara vurdu. Fatma dışarıya çıktı. Îrem perişan halde oturuyordu. Irmak ağlıyordu. Îlayda çok sinirlendi. Hemen sakinleştirici attılar. Ben ise hastaneyi darma daham ettim. Yağmur doktor beni uyku hapı içirdi. Ben uykuya dalmışım. Uyandığımda kimse yoktu. Ayağa kalktım. Sadece etrafta doktor ve hemşireler vardı. Arkadaşlarımı sordum. "Kumsala gittiler "dediler. Hemen koşa koşa gittim. Ellerinde hortumla kumsala su tutuyorlar. Bende katıldım aralarına. Yer altı canavarları dondu. Sonra bir ses geldi;
-Yardım edin imdat!!!
Sesin geldiği tarafa gittik. Ayağımın arasında bir şey dolaşıyordu. Hiç kımıldamadan durdum. Yavaş yavaş uzaklaştı. Bende o arada sesin geldiği yere gittim. Seda çıktı. Şaşkın şaşkın baka kaldık birbirimize. Hemen üstünden kumları attık. Seda bir sevinçle hepinize sarıldı. Herşey bitti sandık. Sonra Merve bir şey tespit etti. Hemen beni aradı. Merve; -Sizin dondurduğunuz balık dâğâ yavru.
-Yani şimdi annesi ve babası da mı var?
-Muhtemel evet!
Ben hemen gidip arkadaslara söyledim. Herşey çok kötü gidiyordu. Sude'den telefon geldi. Hemen açtım. Dr. Yağmur
-Sude kötü oldu ağrıları başladı.
Ben hemen taksi çağırıp hastanenin yolunu tuttum. Dr. Yağmur ;
-Ameliyat gerekli ameliyata alıyoruz.
Biz dua ettik. Ameliyat başarılı geçtmiş. Yoğun Bakım Servisine götürdüler. Sude bize ordan elini sallıyordu. Kumsala gittim. Hiç bir şey yoktu. Birden bire bir yüzgeç gördüm. Fatma denize girmek istedi Kumsaldan geçti. Balık çıktı Fatma'yı yuttu. Yada biz öyle sandık. Aradık aradık bulamadık. Gece oldu. Uykuya daldık. Yarın neler olacak acaba...