Selam dostlar ilk önce kendimden bahsedeyim. Ben Yiğit Tolga bu olayı anlatmamın sebebi artık alışmış ve bana normal gelmesiydi. Sizde okuyun ve eğlenin diye yazıyorum. Hala arada bir olaylar olsa da artık şiddetli olmuyor. Umarım bir daha da gelmez. Evet şimdi her şeyin başladığı o güne gidiyorum.
Bir gün arkadaşlarla sokakta eğlencesine ruh çağırma tahtası ile saçma salak şeyler yapıyor ve eğleniyorduk. O gün her şey normal gitse de akşam ortalık karıştı. Babam işten eve yorgun bir şekilde gelmişti. Bende o sıra telefonda arkadaşlarım (Zeynep ve Şeyma) ile sabah yaptığımız şeylerden bahsediyor gülüp geçiyorduk. Fakat babamda bir tuhaflık vardı. Sürekli bana bakıp sen bugün ne yaptın diyordu bağıra bağıra. Annemde şaşırdı haliyle kardeşim ise bir bok yediğimi düşünüp aldırmadı. Daha sonra yataklara geçtik yatıyorduk artık. Ama babam öyle söyleyince ufak bir tırstım ama komşu falan görüp babama şikayet etmiştir dedim geçiştirdim. Saat gece 3.26 Paşa'nın (köpeğimiz) tuvaleti gelmişti onu bahçeye çıkartmam lazımdı. Tam salona geldim kucağımda paşa apartman kapısının önünden ses geliyor. Paşada çok dikkatli ve kormuş bir şekilde kapıya bakıyor ve ağlıyordu (köpek sahibi olanlar bilir köpekler korkunca tiz bir ses çıkarırlar) aklıma geldikçe çıldırıyorum kapı deliğinden bakmamla şok olmam bir oldu. Benim arkadaşım Mustafa (kendisi 13km bir uzaklıkta oturur) dürbünden bana bakıyor ve çok sesiz bir şekilde "Geliyorlar" diyordu. Sonra korkup odama kaçıp yorganın altına girip uyumaya çalıştım. Fakat Paşa'yı dışarı çıkaramadığım için hala tuvaleti vardı fakat değil bahçeye yatağımdan çıkamıyordum bile. Daha sonra girişten gülme ve barışma sesleri duymaya başladım. Sonra birden salonun lambası yandı ve içimi bir korku sardı. Kapım yavaşça açıldı ve gelen annemdi. Çok rahatlamıştım sanki üstümden eşek ölü kalkmış gibi bir şeydi. Annem dışardan sesler geldiğini söyledi sanırım o da duymuştu. Ama ikinci çok kapıyı açınca geldi. Arkadaşım Mustafa'nın tam durduğu yerde soğan kabukları vardı. Annem sinirlendi ve "bak yine bu yukardaki çocuklar hiç uslanmaz mı ya dedi" fakat aklıma bir şey gelmişti. Annemin bahsettiği üst kattaki çocuklar taşınmış ve taşınalı 2 yıl olmuştu. İçim sanki bir alev ile kavruluyor idi. Ama napayım anneme hiç bir şey diyemedim. Sabah olmuştu güzel bir kahvaltı ile kendime gelirdim. Yüzümü yıkamak için lavaboya girdim ve kardeşim vardı. "Hadi lan acele et" diye seslenmiştim ama cevap yoktu. Sonra biraz yokladım konuşmuyordu. Omzundan tutup çektim ve birde ne göreyim ağzı dikilmiş. Benden yardım istiyordu ben ise korkuyla annemlerin yanına gittim. Ama annemler yoktu. Hemen bir makas aldım kardeşimin ağzını açmaya çalışıyorum. Daha sonra arkamdan bir ses "abi makasla ne yapıyorsun ?" dedi kardeşim. Arkama döndüm ve kardeşim gözümün önünde dikiliyordu. Annemlere baktığımda ise yataklarında yatıyorlardı. Çok kötü şeyler yaşıyordum. Kafamı dağıtmak için dışarı çıkıyordum. Zeynep ve Şeyma'ya seslendim ikisinin de beti benzi atmıştı ne oldu size dedim benim yaşadıklarımın aynısını yaşamışlar. Her şeyi anlattılar ve işte o zaman kalpten gidiyordum. Onlarda her şeyi benim gibi görmüş ve korkmuşlardı işte o gün başımıza bir şey geldiğinin farkındaydık. Bir pastaneye gidip poğaça börek bir şeyler yiyelim otururken de yaşadıklarımızı anlatırız dedik. Dün o tahtayla bir şeyler yaptığımız için hepimiz çok pişmandık. Daha sonra Google'dan falan nasıl bir şey diye arattık fakat çok bir bilgiye sahip olamadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Geliyorlar!
HorrorÖncelikle dostlar bu hikayede geçen tüm büyü, dua vs. şeyler gerçek değildir. Eğer hikayede etkilenirseniz sorumluluk kabul etmiyoruz. Özellikle hikaye gerçek değil diğer hikayeler ile birleştirilmiştir. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Eğer beğenirse...