silence.

Not: Bu kurguyu birkaç yıl önce ShipperWriter'ın yaptığı Summer Bucket List etkinliği için one shot olarak yazmıştım. Yazar Bucket List'i yayından kaldırdığı için arşivde durması yerine kendi profilimde yayınlama kararı aldım. 

Umarım seversiniz.

İyi okumalar.

"Tamam hayatım, bugün konuşacağım sana söz veriyorum." dedim apartmanın merdivenlerini teker teker ve yavaş bir şekilde çıkarken. "Ben de seni seviyorum."

Telefonu kapadığımda evin önüne gelmiştim ve derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı çaldım. Harry kapıyı açtığında oldukça mutlu gözüküyordu.

"Hoşgeldin." dedi gülümseyerek ve içeri girdiğimde onunla yapacağım konuşmayı  içimde tekrar ediyordum.

"Selam." dedim durgun bir şekilde ve banyoya gidip kısa bir duş aldıktan sonra odada üstümü değiştirip, Harry'nin yanına, mutfağa geldim.

"Köfte yaptım, seversin." dedi Harry ve tabağıma köfteleri doldurup karşıma oturdu.

"Seninle bir şey konuşmam gerek."

"Louis, büyüklerimiz yemekte konuşulmaması gerektiğini söylemiştir." dedi Harry.

Sonrasıysa sessizlik. Tıpkı iki yıllık evliliğimizin son altı ayında olduğu gibi.

Harry ile çok aşık olarak evlenmiştik, tutkulu bir aşktı bizimkisi ama her evlilik gibi bizim evliliğimiz de aşkı öldürmüştü. Bir buçuk yıl her şey mükemmel giderken, son altı ayda birbirimizden uzaklaşmıştık. O sessizliğe gömülmüş ben de aşkı başka kollarda bulmuştum.

Yemeğimizi yedikten sonra nihayet onunla konuşabilecektim. Salona geçtiğimizde karşısına geçtim. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.

"Harry, sen bizi tanıştırdığından beri en yakın arkadaşınla aşk yaşıyoruz."

"Zayn ile ben... Aramızda bir şeyler var!"

Defalarca kez provasını alsam da, bu konuşmayı kolay kolay yapamazdım.

Tepkisinin ne olacağını bilmiyordum.

Kırılır mıydı yoksa omzundaki bu yükten kurtulduğu için sevinir miydi?

Çünkü son altı ayda benden uzak duruyordu, belki o da başkasına aşıktı.

"Harry." dedim ikili koltuğa oturduğumuzda.

"Titanik izleyelim mi? Uzun zamandır izlemedim, özledim." dedi Harry ve koltuktan kalkıp Titanik'in DVD'sini aramaya başladı.

"Sana bir şey söylemek istiyorum."

"Titanik izleyene kadar hiçbir şey dinlemek istemiyorum." dedi Harry.

"Harold." dedim ve konuşmama izin vermeden mutfağa gidip geldiğinde elinde dondurma ve iki kaşık getirmişti.

"Dondurma?" dedi Harry ve kaşığı bana uzatıp yanıma oturdu ve filmi açtı.

O filmi seyrederken ben onu seyretmeye başladım. Mutlu gözüküyordu ve uzun zaman sonra ilk defa bana ilgi gösteriyordu.

Onunla yapacağım konuşmayı erteledim ve onunla evli bir çift gibi film seyretmeye başladım. Harry filmin ilerleyen zamanlarında başını göğsüne yasladığımda içimde uzun zamandır hissetmediğim bir şey hissettim. O bana sarılırken telefonuma mesaj geldi.

"İşten." dedim ve Harry'i kucağımdan kaldırdım.

"Biliyorum." dedi Harry bana gülümseyerek bakarak.