Ayaklarımı tavana dikmiş. Yatakta
kafam aşağıya gelicek şekilde
duruyodum. Elimde telefonum kulağımda kulaklık Metalica
dinliyorum. Gözlerim ağlamaktan
şişmiş. Ölmek istiyodum. Herşeyi
bırakıp gitmeyi istiyorum.Sonucu ne olursa olsun ÖLMEK.
Sizce ölmek bi kaçış yolumuydu?
Yoksa çaresizlikmi?
İnanın bunları düşünmeye ne halim
ne de mecalim vardı. Şuan için sadece
yapabildiğım sağ elimdeki sigaradan
duman çekmekti. Dumanı dışarıya üflediğimde sanki tüm dertlerim.Acım kederim yorgunluğum o dumanla gidiyodu. Geriyede sadece kalan tek şey vardı.
Kocaman bir HİÇ.
Keşke 3 gün öncesine gidebilsem.
Ve ya 3 ay öncesine. Yani o piçi hiç
tanımadığım günlere. Keşke aşkı
onda değilde başkasında yaşamış
olsam. Keşke tek varlığım olan abimle
onu değilde başkasını tanıştırmış olsam.Bak abi kalbimi bu erkek çaldı dememiş olsam.
Ama insan oğlu sadece Keşke der. Yapıcak bir şeyi olmaz.
3 gündür bu odadayim. Ne kapıyı açtım. Ne abimi gördüm. Ne de yemek yedim sadece 4 bardak su ve sayısını bilemiceğim kadar sigara paketi. Toplasam hayatımda bu kadar sigara içtiğimi hatırlamam.
Aklımda sadece o piç var.
Ege.
Ve ben onu unutmak için deli
Gibi sigara içiyorum.Şarkım bitince yataktan destek alarak kalktım. Ve aynamdaki yansımamı merak edip aynanın karşısına geçtim.
Woaw gerçekten çökmüş durumdayım.
Gözlerim kan çanağına dönmüş.
Gözaltlarım mos mor ve hiç uyumamaktan dolayı halkalar var. Ağlamaktan rimelim akmış. Siyak rujum hala dudağımda. Parmaklarım da siyah ojeler etkisini kaybetmemiş duruyolar.
Üstümde o lanet olası geceden kalma.
Mini siyah. Etek kısmı kabarık bir elbise.
Vede yırtık. O gece eve geldiğımde sinirden elbiseyi yırtmıştım. Abimi merak ediyorum kim bilir benim için ne kadar endişelenmiştir.
Yatağımın ucuna oturup elime telefonumu aldım. Ve uçak modundan çıkardım. Kimse aramasın diye uçak moduna almıştım. 389 cevapsız arama ve tek mesaj. Aramaların hiç biri Ege'ye ait değildi abime ayitti. Ama ona ait olan tek şey orda bildirimi duran mesaj.
Mesajda yazan tek şey.
Özür dilerim...
Şuan ne duygudayım hiç bir fikrim yok.
Üzülsemmi sevinsemmi. Bilemiyorum şuan içimden gelen tek şey bağırmak ve ağlamak. Hemde canım çıkana kadar ağlamak.
Elimdeki telefonu duvara fırlattım
ve deli gibi ağlamaya başladım.
En son bu kadar ağladığım zaman
12 yaşındaydım Annemi ve BabamıKaybetmiştim. Ölmüşlerdi. Ve ondan sonra. Annem Babam kardeşim herşeyim Abim olmuştu.
Bir yandan ağlıyor bir yandanda "Beni neden bıraktın anne! En zor zamanımda neden yanımda değilsin! Sen Baba neden küçük kızını yalnız çaresiz bıraktın." Onlar benim tek dayanağımdı.
Sesimi duymuş olucakki. Kilitli olan kapıya vurmaya başladı abim.
"Hiraa! Aç kapıyı abicim nolur. Hiraa"
Abimin sesini duymam bana güç vermişti. Ve sonrada büyük bi gürültü.
Kapıya doğru baktığım. Abimin kapıyı kırmış olduğunu gördüm. Ve yanıma koşarak geldi.
"Abicim naptın sen kendine" dedi ve beni güvenli kollarının arasına aldı.
Bende dayanamayıp onun boyun girintisine başımı koydum. Keşke hep burda böyle kalsam kimse bulmasa beni kimse görmese beni.
Biraz öyle kaldık ve sonradan abimin ağzından dökülen cümleler doldurdu kulağımı. "Merak etme sen bitanem. Merak etme. Öldürücem o orospuyu.
Sikicem belasını sen merak etme."dedi ve saçlarımın arasına bi öpücük kondurdu.
Belime sarılı olan elleri gevşeyerek yukarı çıktı ve yüzümü avuçalrının
arasına aldı. Baş parmağıyla göz yaşlarımı sildi ve. O güven doluu sesiyle.
"Bak Hira biz nelere göğüs geldik.
Annemiz babamız yok diye dalga geçtiler hep dışlandık. Ama hayata tutunduk sonra noldu. Birsürü arkadaşımız oldu benin bi sevgilim.
Seninde seni canından çok seven. Arkadaşların oldu. Şimdide aynısını yapıcaksın kardeşim. HER ŞEYE RAĞMEN." dedi ve anlımdan ufak nazik bir buse kondurdu.
Bende onun söylediklerini tekrar ederek.
"Her şeye rağmen" dedim.
"İşte benim kardeşim bea" dedi ve beni yerden kaldırarak sarıldı.
"Hadi kuzum sen şimdi duşa giriyosun ve gerisini bana bırakıyosun."
Yorulmuş bir ses tonuyla. "Of abi yine ne işler çeviriyosun."
Yanağımdan kocaman bi makas alarak.
"Sen duşa gir ve gerisini bana bırak" dedi. Ve beni kolumdan tutup odamın içinde olan banyoya itti ve odadan çıktı.
Kim bilir yine ne işler planlıyo. Onun bu hallerini düşündükçe yüzümde bi gülümseme oldu. Aynadan kendime bakarken bir yandanda şu lanet elbiseden kurtulmanın derdindeydim.
Elbiseden tamamen kurtulunca jakuziyi tamamen sıcak suyla doldurdum.
Ve kendimi suyun ratlatıcı tadına bıraktım.
Vücudum tamamen suya girdiğinde.Sarı saçlarımı yukarıdan topuz yaptım.
Ve aklımdaki düşüncelerden tamamen kurtulmaya çalıştım. Şuan sadece iyi şeyleri düşünmeye ihtiyacım vardı.
Mesela Annemi Babamı Abimi Kardeşim kadar yakın oldukları arkadaşlarımı. Yani kısaca Ege dışında herşeyi.
Bundan sonra kendime bir söz vermem gerekiyor abim ve kardeşlerim dışında kimseye güvenmicem. "Kimseye".
#
Duştaki işlerimi halledince banyodan çıktım. Ve masanın üzerinde duran. Çalar saatime baktım. Haca kararmıştı Saat 8 çeyrek geçiyodu. Üstüme abimin dolabımdan gizlice aldığım betmenli kısa kollu bana mini elbise gibi olan tişörtü ve onun altına siyah taytımı geçirdim.
Normalde saçlarımı kurutmayı hiç sevmem ama bir de bu baş ağrısının üzerine daha fazla baş ağrısı katmak istemem. Zaten annemden bana miras kalan bir migrenim var. Allahtan o kadar ağır safhada deyil.
Saçlarımı makineyle kuruttum ve ev topuzu yapıp kendimi yatağa bıraktım.
Yatmakta 1 saat kadar zorlansamda en sonunda uykuya haps olmuştum...
