Uyandığımda beni inanılmaz bir ses karşılıyodu. Mor modern bir koltuğun üzerindeydim. Ege ellerimden tutup beni kendine çekti ve "Ooo doğum günü kızı uyanmış"dedi. Elimi onun ellerinden çekmeye çalışıyorum ama ellerim benden bağımsız bir şekilde onun ellerini tutuyo.
Ona defol burdan demek istiyorum ama dudaklarım, ses tellerim benden bağımsız.
"Seni seviyorum sevgilim" diyiyor.
Herşey o kadar hızlı geçiyorki kim nerede göremiyorum.
Dört katlı doğum günü pastam karşımda. Ve herkes "Iyiki doğdun Hiraa"diyip alkış tutuyor. Nefesim benden bağımsız mumları üflüyor.
Ama Ege'yi göremiyorum. Ayaklarım benden bağımsız balkona doğru ilerliyor. Sanki olucakları bilmiyor gibi ilerliyorum.
İçimdeki ses Hira gitme diyiyor ama bacaklarıma engel olamiyorum.
Ve o görüntü Ege çakma sarışın bi kızı duvara yaslamış bir eli kızın bacağında diyer elide kızın göğüslerinde. Kızın ağzını vakumluyo.
İstem dışı gözlerimden yaşlar damladı.
Elim ağzımda şaşkınlığımı gizlemeye çalıştı. Ve gözlerim hala onların iğrençliğini izliyor.
Ve kulaklarıma Ege'nin "Seni seviyorum Hira" diyişi çınlıyo ve onun gibi birsürü cümle.
"Sana aşığım Hira"
"Ben senziz bir hiçim Hira"
"Seni asla yanlız bırakmam"
Ve karşımda hala o iki iğrenç insan.
Cığlığı bastım ve bi yanda kendimi odamda buldum. Abim sesimi duymuş
olucakki soluğu yanımda aldı.
"Güzelim iyimisin?" Dedi ve başımı kollarının arasına aldı. "Tama kabustu geçti. Burdasın. Ben burdayım. " dedi
Bende hıçkırıklarımın arasından ağlamaktan boğuk çıkan sesimle.
"Çok kötüydü abi. Çok kötüydü."
"Şşşt tamam" dedi ve elini dudağıma koydu. "Geçti. Bak o piç hayatımızda olmicak artık tamammı" olumlu anlamda başımı salladım.
"Tamam o zaman. Üstünü değiştir ve aşşağıya gel. Bizim çocukları çağırdım kafan dağılır biraz." Bu fikri kafamda canlandırınca 3 gündür görmediğim kardeşlerimi özlediğimi fark ettim. Onların yüzleri aklıma geldiği zaman gülümsememe karşı koyamadım.
Abim ayağıya kalkarak. "Ve bunlaada sınırlı kalmıyoruzz"dedi neşeli bi sesle.
"Yanındada en çok sevdiğin yemek olan patates kızartması ve köfte" evet hala daha çocuk gibi patetes köfte en sevdiğim yemek. Ve abim bunları harika yapar. Abime minettar bi şemilde güldükten sonra abim odamdan ayrıldı.
Elimi enseme götürdüğümde ne kadar terlemiş olduğumu anladım ve 2. Duşun yoluna koyuldum. Duşta işlerim bittirdikten sonra dolabımın olduğu yere doğru ilerledim. Dolabımın kapağını açtığım zaman beni rengarenk kıyafetler misafir etti.
Doğrusunu söylemek gerekirse içimden hiç birini giymek gelmiyodu. Şuan ruh halim siyahtı. Taytlarımın olduğu yere bakınca siyah taytımı bacaklarıma geçirdim. Ve onun üzerine siyah salaş bi kazak giyindim. Saçlarımıda yukardan rahat bi biçimde topladım. Ve gözlerime eyelıner sürdüm. Kalemimide çektikten sonra aynadaki yansımama baktım.
Hıh eski Hira gitmiş yerine bambaşka bi Hira gelmiş.
Merdivenlerden aşşağıya ayaklarımı sürte sürte indim. Tam son 2 basamak kalmıştıki Ecemle Eylülün konuşmasına kulak misafiri oldum. İkiside benim kardeşlerimdendi. Demekki diyerlerine göre ikiside erken gelmişti. Aklımdan bu düşünceleri kaldırdım ve ikisininde konuşmasını dinlemeye başladım.